35 yıl sonra: Hamburg’da ırkçıların katlettiği Ramazan Avcı anıldı

35 yıl sonra: Hamburg’da ırkçıların katlettiği Ramazan Avcı anıldı

Irkçılar tarafından katledilişinin 35’inci yılında adını taşıyan meydanda bir kez daha anılan Ramazan Avcı’nın eşi Gülüstan Avcı, “Acımız çok büyük. Artık söylenecek söz de kalmadı” dedi. Anmada ırkçılık lanetlendi.

Hamburg’da 21 Aralık 1985 tarihinde ırkçı dazlaklar tarafından öldüresiye dövülerek komaya sokulan, aldığı darbeler sonucu 3 gün sonra, kaldırıldığı hastanede Noel gecesi hayatını kaybeden 26 yaşındaki Ramazan Avcı, adının verildiği meydanda tekrar anıldı.

Korona şartları altında Gülüstan Avcı ve kendisine destek veren Ramazan Avcı İnisiyatifi (RAİ) tarafından düzenlenen anmaya, Mölln’deki ırkçı saldırılarda aile üyeleri katledilen Faruk Arslan ve oğlu İbrahim Arslan, Hanau’da katledilen Gökhan Gültekin’in ağabeyi Çetin Gültekin, Berlin’de öldürülen Burak Bektaş İnisiyatifi üyeleri ve Dessau’da polis karakolunda yanarak can veren Oury Jalloh İnisiyatifi üyelerinin yanı sıra Hamburg Başkonsolosu Yonca Sunel, Hamburg Nord İlçe Belediyesi Başkanı Michael Werner-Boelz (Yeşiller), eyalet milletvekilleri Güngör Yılmaz (SPD), Deniz Çelik (Sol Parti), Hamburg Türk Toplumu Başkanı Murat Kaplan ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katılarak, Gülüstan Avcı ile dayanışma içinde olduklarını gösterdiler.

ASIL VİRÜS: IRKÇILIK

Ramazan Avcı’nın eşi Gülüstan Avcı, “Aradan 35 yıl geçti ama acımız hiç dinmedi. Acımız çok büyük. Her sene aynı şeyleri söylediğimiz için artık söylenecek söz de kalmadı. Unutmadık, unutmayacağız. Eşimin neden hunharca katledildiğini hâlâ anlayamıyorum. Sizlerin bize verdiği destek bizi ayakta tutuyor, varlığınız bize güç veriyor” dedi. 

Sözlerine “Bizlere destek vermekten hiç vazgeçmediğiniz için hepinize teşekkür ederim” cümlesiyle konuşmasına başlayan 1992 Mölln vahşetinde annesi, kızı ve yeğenini kaybeden Faruk Arslan, “Acılarımızı içimizde en derin şekliyle yaşasak da, ırkçılık mağdurları olarak birbirimize destek vererek var gücümüzle bizim yaşadığımızı başka hiç kimsenin yaşamaması için ortak mücadele veriyoruz” dedi. Arslan, “Ramazan Avcı 35 yıldır içimizde yaşıyor. Onu asla unutmayacağız, unutturmayacağız. Irkçılık virüsü, herkesi hepimizi en az koronavirüs kadar tedirgin ve dikkatli yapmalı ve el birliğiyle ortak mücadeleye sevk etmelidir” dedi.

MAĞDURLARIN SESİ OLMAK

RAİ adına konuşan Gürsel Yıldırım, inisiyatifin ırkçılık mağduru ailelerin sesi olmak için kurulduğuna dikkat çekerek, şöyle konuştu: 

“Almanya’da Kasım 2011 tarihinde NSU cinayetleri ortaya çıkıncaya kadar ırkçılığın üstü sistematik olarak kapatılıyor, ırkçılıktan bahsedilmiyordu. Göçmenlerin evlerine ve işyerlerine yönelik kundaklamalar, mağdurlara mal edildi, suçlu olarak gösterildiler. Olayların ardından savcılar kanıtları silme görevini üstlenerek olayların ya ‘teknik arıza’ veya göçmenler arasında ‘etnik çatışma’ olduğunu söylediler. Almanların üstlerinden atmaya çalıştıkları her ırkçı saldırı bir sonraki ırkçı saldırı için zemin oluşturuyor. Her ırkçı saldırının ardından, bu saldırıların bireysel saldırı olduğu masalı anlatılıyor ve bu saldırılar masumlaştırılıyor. Bu iddialarla suçların hafifletilmesi ırkçıları cesaretlendirdi ve Mölln, Solingen, Lübeck, Berlin, NSU, München, Halle, Hanau gibi cinayetlerini yaşadık.”

1985 HAMBURG, 2020 HANAU

Anma törenine, Hanau saldırısında ölenlerin aileleri adına katıldığını söyleyen Çetin Gültekin, “Bizler, Almanya’da ne kadar göçmenin ırkçı saldırı kurbanı olduğunu ilk kez 19 Şubat’ta Hanau’daki saldırının ardından öğrendik. Şimdi Avcı ailesinin acısını daha iyi anlayabiliyoruz. Hanau saldırganının 73 yaşındaki babası oğlunun ‘kurban’ olduğunu söyleyerek adeta saatli bomba gibi dolaşıyor ve kimse bir şey yapmıyor. Hamburg, Mölln, Hanau ya da Halle, biz mücadele birliği içinde olduğumuz sürece, hiçbir yerde cesaretimizi kıramayacaklar, bizi susturamayacaklar. Önümüzde uzun bir yol olsa da aşırı sağcılığın ve ırkçılığın olmadığı açık hoşgörülü bir toplum için mücadele edeceğiz” dedi. 

ramazan-avci.jpg

Ramazan Avcı

Halle davasında kararın çıktığını hatırlatan İbrahim Arslan da “Kararın çıkması olayın unutulacağı anlamına gelmez. Irkçılığı görmezden gelen siyasetçilere ve güvenlik kurumlarına sesleniyorum. Hepimiz birlikte mücadele etmediğimiz müddetçe bizler 1985’de, 1992’de, 2000’de, 2019’da olduğu gibi ölmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. 

anma-mitingi-korona-sartlarinda-duzenlendi.jpg

Hamburg Nord İlçe Belediyesi Başkanı Michael Werner-Boelz de her ırkçı saldırının demokratik ve açık topluma yapılan saldırı olduğunu ve ortak mücadelenin şart olduğuna vurgu yaptı. Burak Bektaş İnisiyatifi yetkilileri ise, ırkçı saldırı davalarında kararlar çıksa da sorumluluğun tüm topluma ait olduğu mesajını verdi. 

Konuşmaların ardından ırkçılık kurbanları anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu ve daha sonra meydandaki anıt taşına çelenk ve çiçekler bırakıldı. 

+49-HAMBURG

HABERE YORUM KAT