ANKARA - Türkiye 16 Nisan’da yapılacak referanduma kilitlendi. Bir oyun bile sonuçta etkili olacağı referandum sürecinin kaderini belirleyecek seçmenlerden 3 milyona yakını Türkiye sınırları dışında. Yurt içinde olduğu gibi yurt dışında da kampanya koşulları eşit değil.

CHP Parti Meclisi Üyesi Emre Çam, “Büyükelçilikler ve Konsolosluklar ne kadar tarafsız gözükmek isteseler de Evet’çi militanların baskısı altında kalıyorlar. Bazı temsilciliklerde görev yapan ataşeler sosyal medyadan, mesai saatinde, evet propagandası yürütüyor. Fransa’nın iki seçim bölgesinde oy verme işleminin temsilciliklerde değil de, DİTİB’e (Diyanet İşleri Türk İslam Birliği) ait binalarda yapılması tercih edildi” diyor.

Avrupa’da yaşayan Türklerin referanduma ilgisini, tercihlerinin hangi yönde olacağını ve ‘Hayır’ çalışmalarını CHP PM Üyesi Emre Çam’la konuştuk.

»Sanırım Almanya yine en ilgi gören ülke olacak?

Almanya, yurtdışında en çok vatandaşımızın yaşadığı ülke. Bir buçuk milyon seçmen var. Almanya’da 7 Haziran seçimlerinde 482 bin, 1 Kasım seçimlerinde de 575 bin seçmen sandığa gitti. 2017 Anayasa değişikliği referandumunda Almanya’da sandığa gidecek seçmen sayısının daha da artacağını ve yurtdışı oylarının daha büyük bir etki yaratacağını söyleyebilirim.

»CHP çalışmalara başladı mı?

Avrupa’da ‘Hayır’ kampanyasını örgütleyen yurttaşlar ve STK’lar büyük bir özveriyle çalışıyorlar. Su anda birçok yerde CHP örgütleri dışında da ‘Hayır’ platformları/komisyonları kuruldu. Bu gruplar çalışmalarını bir parti adına yapmıyorlar. Bu da sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da da ‘Hayır’ cephesinin ne kadar büyük olduğunu net bir şekilde gösteriyor.

»Nasıl bir strateji ile yola çıktınız?

Her şeyden önce yaptığımız çalışmalarda, gerek alan gerekse dernek ziyaretlerinde, yurttaşlarımızı sandığa gitmeleri konusunda uyarıyor ve bilgilendiriyoruz. Sandığa gitmeyen seçmenleri tespit edip, partilere değil demokrasiye sahip çıkmalarını onlardan istiyoruz. Vatandaşlarla birebir görüşüp, özellikle kanaat önderleriyle samimi temas kuruyoruz. Çalışmalar sırasında sadece ‘Hayır’ oyu kullanacaklara değil, ayrıca ve özellikle merkez sağ; milliyetçi, liberal, mütedeyyin, dini hassasiyetleri olan vatandaşlara da hitap ediyoruz. Önceki seçimlerde MHP ve AKP’ye oy veren tüm seçmenlere Türkiye’nin gidişatı hakkındaki endişelerimizi samimi olarak anlatıyor ve sorumluluklarını hatırlatıyoruz.

»Seçmen kitlesini nasıl bilgilendiriyoruz?

CHP Yurtdışı Birlik yöneticilerimiz ve çalışma gruplarımız bulundukları bölgedeki seçmenleri çeşitli yollarla bilgilendiriyor. Düzenli bir şekilde, AKP’nin getirmek istediği yeni Anayasa maddelerine neden hayır dediğimizi insanlara anlatmak için toplantılar düzenlemeye bu ayın başında başladık. Avrupa’da, siyasi görüşü ne olursa olsun Türk STK’ların, kolektiflerin, yöre derneklerinin lokallerine gidip oradaki yurttaşlarla yakın temas kuruyoruz. Sosyal medyayı da aktif bir şekilde kullanıyoruz. Hem CHP adına hem de ‘Hayır’ platformları adına birçok Facebook, Twitter ve Instagram hesapları açıldı. Partimizin yurtdışı birlikleri sosyal medya sorumlarının bulunduğu guruplar kuruldu. Bu arkadaşlarımız görsel materyaller hazırlayıp çalışmaların sosyal medyadan paylaşılmasını sağlayacaklar.

»Gençlerin ilgisi nasıl?

Gençlere dönük ayrı bir çalışma yapıyoruz. Örneğin Avrupa’da doğup büyüyen 18-25 yaş grubuna mensup olan seçmenlerin yüzde 30’unun Türkçe’yi konuşmadığını bu çalışmalar sırasında öğrendik. Gençlerin bu Anayasa maddelerini ve Anayasa değişikliğine neden hayır dediğimizi daha iyi anlayabilmeleri için çalışmalarımızı yabancı dillere çevirdik. Ulaşabildiklerimize elden, ulaşamadıklarımıza ise posta yoluyla dokümanların Türkçe’sini ve yabancı dile çevrilmiş halini göndermeye başladık. Fransızca, Almanca, İngilizce dillerine çevrildi. Felemenkçe, İtalyanca ve İspanyolca dillerine çeviri çalışmaları halen devam ediyor.

Genel Merkezimiz de yurtdışı seçmenine büyük bir önem gösteriyor. Önümüzdeki günlerde milletvekillerimiz rotasyonlu bir şekilde Avrupa’daki seçim çalışmalarına katılıp seçmenlerle iç içe olacaklar.

»Yurtdışında ‘Hayır’ı nasıl anlatıyorsunuz?

Aslında Türkiye’den çok farklı bir dil kurmuyoruz. Türkiye ile çok ilgili ve ülkesi adına endişe duyan bir seçmen var sonuçta.

Bir kişi hem cumhurbaşkanı, hem bir partinin genel başkanı, hem hâkim, hem savcı, hem de kanun koyucu olacak. Bu kadar yetki hiçbir demokraside tek kişiye verilmemiştir, verilmemelidir. Bu düzenleme Fransa, Almanya ya da başka bir ülkede olsa Türk seçmenler düşünmeden hayır derdi. Türkiye’nin bu rejimle daha da otoriterleşeceğinin bilincinde olan yurtdışı seçmeni buna geçit vermeyecektir, vermemelidir.

»Avrupa’da seçim sürecinin zorlukları nelerdir?

Devletin bütün imkânlarını kullanıp sınırsız bir bütçeyle seçim kampanyası yürüten bir parti devleti ile karşı karşıyayız. Ayrıca, iktidar oldukları sure içerisinde yarattıkları havuz medyasıyla istedikleri propagandayı yapabildikleri TV kanalları ve gazeteler var. Hiçbir siyasi partinin propagandasını yapmaması gereken ve Avrupa’daki ‘tüm’ Türk Toplumuna hizmet anlayışıyla kurulan Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) sadece AKP’ye hizmet ediyor. Eşit şartlarda gerçekleşmeyen bir seçim süreci yaşıyoruz.

Büyükelçilikler ve konsolosluklar ne kadar tarafsız gözükmek isteseler de ‘Evet’çi militanların baskısı altında kalıyorlar. Bazı temsilciliklerde görev yapan ataşeler sosyal medyadan, mesai saatinde, evet propagandası yürütüyor. Bunun birkaç örneği ne yazık ki var. Ayrıca, Fransa’nın iki seçim bölgesinde oy verme işleminin temsilciliklerde değil de, DİTİB’e (Diyanet İşleri Türk İslam Birliği) ait olan binalarda yapılması tercih edildi!

Ama bu bizi ne korkutuyor ne de yıldırıyor. Tam tersine, daha çok kazanma azmi ve inancıyla sandıktan hayır çıkması için çalışmalarımızı yürütüyoruz.

***

Emre Çam kimdir?

Cumhuriyet Halk Partisi’nin en genç Parti Meclisi Üyesi Emre Çam 28 yaşında. Fransa’da doğup büyüdü. Strasbourg Business School Uluslararası Ticaret Mezunu. Şu anda Strasbourg Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi.

Röportaj: Yaşar Aydın / Birgün