Yılın Gazetecisi Egemen Cantürk: “Alman okullarına gidiyorlar Türkçe radyo dinliyorlar”
Ünlü radyocu Egemen Cantürk Rheinland Pfalz ve Baden-Württemberg Türk Toplumu Platformu (UTG) tarafından yılın gazetecisi seçildi. Cantürk “Türkçe radyolar çokkültürlü toplumun sesi ve zenginliği” dedi.
Her yıl başarılı gazetecileri seçen Rheinland-Pfalz ve Baden-Württemberg Türk Toplumu Platformu (UTG) bu yıl ödülü Metropol FM Rheinland-Pfalz ve Baden-Württemberg eyaletleri haber sorumlusu Egemen Cantürk’e takdim etti.
Ödülü almaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Avrupa Türk Gazeteciler Birliği (ATGB) üyesi de olan Cantürk, törendeki konuşmasında ilkeli, seviyeli, doğru ve tarafsız habercilik anlayışının önemine işaret ediyor. Radyocu kimliğinin yanında hikâye anlatıcılığı da var. Cantürk, belki de Almanya’nın ilk ve tek Türkçe hikâye anlatıcısı. Aynı zamanda Türkiye ve Ortadoğu tarihi hakkında seminerler hazırlıyor, her yaştan ve her kesimden insanımıza diksiyon dersleri de veriyor.
Avrupa’da Türkçe gazetecilik, anadil ve ödülü hakkında sorularımızı yanıtlayan Cantürk’ün, Türkçe radyoların çokkültürlü toplumdaki rolü ve diğer konulardaki sorularımıza yanıtları şöyle:
GÖÇÜN TARİHİNDE TÜRKÇE RADYOLAR
“Türkler yaşamın her alanında boy gösteriyorlar. Spor sanat siyaset. Medyada da varız. Göç tarihi yazıldığında bunun içinde Türk radyoları da olacak.
1960'lı yıllarda Türkiye'den yüz binler işgücü anlaşması çerçevesinde Almanya'ya geldi. İlk kuşakların göç hikâyesinin ortak noktalarından biri ise her akşam Türkçe yayın yapan Köln Radyosu'nu dinlemekti. Köln Radyosu kabuk değiştirerek tam 56 yıldan bu yana yayın hayatına devam ediyor
Herkesin misafir odasına konuk olabiliyorsunuz. Bu da size bir sorumluluk yüklüyor. Burada 24 saat Türkçe yayın yapan böyle bir radyo büyük eksiklikti. Metropol FM 20 yıldan fazla yaşamın içinde yer alıyor. Kültürel değerleri kaybetmeden çoğulcu toplum içinde uyum sağlayarak o toplumun değerini benimsemek önemli. Bir alışveriş var ortada. Türklerin yaşam kaliteleri ve standartlarının yükselmesi bilgi toplumunda çok önemli. Feodal yapıdan şehirleşme ve bilgi toplumuna geçiyoruz. Dünya küreselleşmiş bir köy. Almanya’da Türklerin de kalıcı olabilmesi için kendilerini her açıdan yetkin kılmaları gerekiyor. Bu anlamda radyoların da işlevsel fonksiyonu var. Diğer taraftan Almanya’nın anayasal değerleri çerçevesinde ilkeli ve doğru habercilik yapma politikası ön plana çıkmalı. Türkleri yakından ilgilendiren konuları elbette seçiyoruz. Koronavirüs olayı gündemde örneğin. Konu herkesi ilgilendiriyor. Programlarımızda dünya, Almanya ve Türkiye haberleri de yer alıyor tabii.
DÜZGÜN TÜRKÇE KONUŞMAK İSTİYORLAR
Radyoların farklı kuşakları kucaklaması gerekiyor. Genç radyo sevdalısı insanları da kazanmak gerekiyor radyolara. Alman okullarına gidiyorlar, iş yerlerine gidiyorlar. Dinledikleri radyo ise Türkçe. Bu uyuma güzel bir örnek sergiliyor. Anadilini Almanca kadar konuşmaya çalışan bir kuşak yetişiyor. Radyonun etkisi çok yüksek bunda. Bir yandan da diksiyon dersleri veriyorum. Bazıları yaşamını Türkiye’de devam ettirmek istiyor ya da tatile gittiğinde dilini düzgün kullanmak istiyor veya toplum önünde konuşma yapacaksa, en iyisini yapmayı istiyor. Düzgün Türkçe konuşmak isteyenlerin sayısı bir hayli yüksek. Bu göç serüveni devam edecek. Türkiye ile güçlü bağlar da devam ediyor. Geldiğiniz ülke ile güçlü bağ kurabilirsiniz, ama yaşadığınız ülkeye de güçlü bağ hissedebilirsiniz. Bunu bir zenginlik olarak görmek gerekiyor. Türkçe radyolar güçlü bir renk oluşturuyor.
2 EKİM’DE BERLİN’DE TİYATROM’DA SEYİRCİ İLE BULUŞACAK
Hikâye anlatıcılığına salgından kısa bir süre önce başlamıştım. Bu işin ustaları var tabii. Dünyayı gezmeyi seviyorum. Farklı coğrafyalarda soluk alıp veriyorum. Çılgın bir müzik tutkunuyum. Müzeleri hararetle gezerim. Edebiyat tutkum da var. Hepsini harmanladım. Tarihi olayları teatral anlatıyorum. Bilinmeyen aşkları anlattık. Mannheim ve Paderborn’da seyirci ile buluştuk. Ancak araya korona girdi. Farklı biyografileri anlatıyorum. Bir biyografiden yola çıkıp o çağı anlatıyorum. Victoria dönemini ya da İrlanda’da açlık döneminde Osmanlı’nın yardımını ya da barış aktivistlerini aktardım şu ana kadar. 2 Ekim’de Berlin’de Tiyatrom’da üçüncü gösterim olacak.
“SUNAY AKIN VE GENCO ERKAL’I ÖRNEK ALIYORUM”
Bunları daha sonra kitaba dönüştürmek istiyorum. Kısa süre içinde okurlarla da buluşacak. Sunay Akın ve Genco Erkal çok saygı duyduğum, Türkiye’de fark yaratan insanlar. Onları örnek alıyorum diyebilirim. Almanya’da benden başka Türkçe hikâye anlatıcılığı yapan var mı, haberim yok açıkçası. Stand-up’çı çok var, ama bunu sanırım ilk kez ben yapıyorum.”
EGEMEN CANTÜRK KİMDİR?
Egemen Cantürk, gazetecilikle lise yıllarında tanıştı. Lisede öğrenci kulübünde bir gazete çıkardı. “Çok keyifli bir çalışmaydı. O zaman ekip çalışmasının ne kadar önemli olduğunu anladım” diyen Cantürk amatörce başlayan bu serüven sonrasında Almanya’da saygın ve ilkeli yayın kurumlarında çalıştı.
Deutsche Welle Hessen, TRT Berlin Temsilciliği gibi görevlerde bulunan Cantürk halen Radyo Metropol FM’de Rheinland-Pfalz ve Baden-Württemberg eyaletlerinin haber müdürü olarak görevini yürütüyor. Ayrıca Türk ve Ortadoğu tarihi ile ilgili seminerler veriyor. Diksiyon üzerine çalışmalarda da bulunan Egemen Cantürk “Doğru, temiz, anlaşılır ve düzgün bir Türkçe bizim mesleğimizin temeli oluşturuyor. Ben de bu konuda dersler veriyorum. Hedefim diksiyon kurslarının Almanya’da yaygınlaşması” diyor.
IŞIN TOYMAZ – LUDWİGSHAFEN
FOTO: Manşet: Eric Nopanen on unsplash