Yeni eğitim yılına başlarken

Yeni eğitim yılına başlarken

FÖTED (Almanya Veli Dernekleri Federasyonu) Eşbaşkanı Dr. Ali Sak, eğitim yılı boyunca uyulacak kuralları sıraladı.

ESSEN - Yeni eğitim yılının başlaması nedeniyle FÖTED (Almanya Veli Dernekleri Federasyonu) Eşbaşkanı Dr. Ali Sak, eğitim yılı boyunca uyulacak kuralları sıraladı. Eğitime gönül ve emek veren, kişiler, dernekler, okul aile birlikleri yöneticilerinin bu mektubun yaygınlaştırılmasına destek vermelerini istirham ederiz.

“NRW eyaletinde yaklaşık 2,5 milyon çocuk 2016/2017 eğitim döneminde yeniden, kimi de ilk defa okul hayatına giriyor. Bunların arasında yaklaşık 500 bin göçmen kökenli çocuklar bulunmaktadır; göçmenlerin arasında yaklaşık 250 bini Türk kökenlidir.

Çocuklar için yeni bir yaşam dönemi başlamaktadır; yeni arkadaşlıklar kuracak, yeni ilişkiler yaşayacak ve yeni kurallar öğrenecekler. Bu nedenle özellikle okula yeni başlayacak çocukların ebeveynlerine her zaman olduğundan daha çok ihtiyaçları vardır. Bu bağlamda yeni eğitim dönemine girerken velilere önemli gördüğümüz bir takım tavsiyelerimiz olacaktır.

Öğretmen - Veli İlişkileri:

Dikkat edilmesi gereken hususların başında şüphesiz öğretmen/veli ilişkisi gelmekte. Zira öğretmen her gün çocuğunuzu emanet ettiğiniz kişidir. Bu nedenle de öğretmeniyle irtibata geçerek onu iyi tanımanız, çocuğunuz ve okul ile ilgili bilgiler toplamanız, çıkabilecek sorunlara birlikte çözüm aramanız son derece önemlidir. Bunun dışında okuldaki sosyal etkinliklere, toplantılara okul içinde ve dışında sunulan eğitim seminerlerine katılmanız çocuğunuzun eğitim hayatı için çok önemlidir.

Çocuk - Veli İlişkileri:

Velilerin dikkat etmesi gereken bir başka husus ise çocuğun dinlenmiş olarak okula gitmesidir. Bu nedenle çocukların ihtiyacı olan 10 saatlik uyku dönemini kaçırmamalarına dikkat edin.

Çocukların özellikle akşam saatlerinde televizyon izlemelerini kısıtlayın. Çocuğun beslenmesi oldukça önemli bir husustur; mutlaka çocukların kahvaltı yapmasına imkan sağlayın, daha iyisi birlikte kahvaltı yapın.

Çocuk okuldan gelince dinlenmesine fırsat verin; hemen dersini yapması için zorlamayın. Ders çalışma ortamını iyi seçin ve belirleyin. Ders çalışmak için sakin ve ışıklı ortam ve çocuğun yapısına uygun masa sandalye seçin.

Sosyalleşmesi için arkadaşlarını eve çağırmasına veya birlikte oynamalarına, ders çalışmalarına fırsat verin. Bu şekilde çocukların sosyal ilişkileri gelişir ve kendilerine olan güvenleri de artar.

Okul dönüşünde çocukla konuşun; okulda neler yaşadı, ne gibi yeni şeyler öğrendi, nelerden sıkıldı, neler canını sıktı anlattırın ve samimi olarak siz de dinleyin; soru sorun ve böylece çocuğunuzla diyaloğa geçin.

Yapılmaması gereken bir husus da çocukları kesinlikle tanıdığınız diğer çocuklarla karşılaştırmak ve kıyaslamak; bu davranış çocukların özgüvenini ve öğrenme isteğini kırar.


 


 

Anadili ve Çokdillilik:

Son olarak da özellikle göçmen çocuklar için önemli olan “evde hangi dili konuşmalıyız?” sorunu vardır. Çocuklarımız Almanya'da yaşayıp eğitim aldıkları için elbette çok iyi derecede Almancaya vakıf olmaları gerekiyor. Zaman zaman eğitimciler tarafından çocuklarla evde Almanca konuşulması gerektiği vurgulanıyor; bu her zaman doğru bir tutum değildir. Dikkat etmemiz gereken husus velilerin hangi dile vakıf olduklarıdır. Velilerin Almancası iyi derecede değilse çocuklarla Almanca iletişim kurmaları çocuğun dil gelişimi için son derece sakıncalıdır. Bilimsel geçerli olan; veli çocuğuyla iyi bildiği dili konuşmalı.

Çocuğunuzun çok dilli gelişmesini istiyorsanız, ebeveynlerin hangisi hangi dile daha iyi vakıf ise çocukla o dilde konuşsunlar. Örneğin baba Almancaya vakıf ise çocukla Almanca konuşsun, anne Türkçeye vakıf ise o da Türkçe konuşsun. Bu şekilde çocuk her iki dili de kolaylıkla öğrenecektir.

Bu bağlamda önemli olan bir diğer husus da anadili dersleridir. Anadili dersleri özellikle ilkokul döneminde çocuğun dil gelişimi için oldukça önemlidir. Bu nedenle okulunuzda anadili dersi veriliyorsa çocuğunuzu mutlaka bu derse kayıt yaptırın. Okulda böyle bir imkan yoksa ve yeterli kadar öğrenci var ise (ilkokullarda en az 15 ve ortaokullarda en az 18 öğrenci olma şartı var) okul idaresinden anadili dersini talep ediniz. Bu konuda daha geniş bilgi edinmek için yerel veya eyalet (FÖTEV-NRW) ve federal bazda (FÖTED) aktif olan Veli Derneklerine başvurabilirsiniz. Kimi durumlarda aynı bölgede başka okullarda anadili dersi verilmektedir; varsa böyle bir imkan çocuğunuzu diğer okula anadili dersi için yollayınız.

Çoğu zaman anadili dersleri öğle sonu verilmektedir. Bu durumda veliler değişik bahaneler uydurarak çocuklarını anadili dersine yollamıyorlar; spor klübü, müzik dersi, derslerin yoğunluğu, okulun uzaklığı gibi. Bilinmesi gerekir ki, özellikle dil gelişim sürecinde (11 yaşına kadar) verilmeyen dil eğitimi çocukların zihinsel gelişmini de olumsuz etkilemektedir. Anadili desteği almayan çocuğun dil gelişimi de yarım kalacaktır.

Çocuğunuzun anadil derslerine katılımını sağlayarak ona hem kendi dilini ve kültürünü vermiş olursunuz, hem de çocuğun özgüvenini artırmış olursunuz. Özgüveni sağlam bir çocuk eğitim hayatında mutlaka başarılı olacaktır. Herkese başarılı bir eğitim dönemi diliyorum”.

Saygılarımla, Dr. Ali Sak, Almanya Veli Dernekleri Federasyonu (FÖTED) Eşbaşkanı

Ahmet Birinci

HABERE YORUM KAT