Yeni Başlayanlar İçin Almanya (3)

Yeni Başlayanlar İçin Almanya (3)

ZEYNEP VON LEDEBUR - Daha Almanya’ya taşınmadan önce ilk dikkatimi çeken, iş sahalarının Almanya’nın her yerine yayılmış olması idi. Yani bizde genel...

ZEYNEP VON LEDEBUR - Daha Almanya’ya taşınmadan önce ilk dikkatimi çeken, iş sahalarının Almanya’nın her yerine yayılmış olması idi. Yani bizde genel olarak İstanbul’da iş imkanı fazladır, özelikle de beyaz yakalılar için. Evet pek çok sanayi şehrimiz var, oralarda çalışan beyaz yakalı mühendis arkadaşlarımız var ama yine de yoğunluk İstanbul’da. Örneğin Bremen’de bile Kellogs, Jacobs, Kraft Foods, Beck’s ve Airbus gibi pek çok uluslararası şirket var. Unilever’in Rize’de olduğunu düşünün. Neden Bremen’de bile çünkü Bremen 600.000 nüfuslu, bize göre, küçük bir şehir. İlk geldiğimde hayat standardının burada neden daha yüksek olduğunu anlamamıştım. Bana göre yüksek falan değildi. Benim İstanbul’daki hayat standardım daha yüksekti. Sonra anladım ki burada hayat standardı herkes için yüksek. İstanbul’da iyi bir yerde çalışan ve yaşayan bir beyaz yakalı olarak aynı çemberin içinde yaşarken hayat güzel tabii. Ama o çemberin dışına çıksan ya da asgari ücretle geçiniyor olsan, özel sağlık sigortan olmasa, işte o zaman hayat zor Türkiye’de. İşte zamanla gördüğüm, alıştığım, takdir ettiğim bu oldu Almanya’da. Tabi ki burada da sıkıntılar var. Örneğin özel sağlık sigortası olanlara hastanelerde öncelik tanındığı söyleniyor. Ama yine de özel hastane devlet hastanesi ayrımı yok. Bremen’in en zengin ve en fakir insanı aynı hastanede tedavi ediliyor. Yine de tabi özel sağlık sigortası olanlara daha kıdemli doktor bakıyor. Yani düşünün belim ağrıyor diyorsunuz üç ay sonraya randevu veriyorlar, ölmez sağ kalırsam gelirim. Türkiye’de kan tahlili sonuçlarını aynı gün, bilemedin en geç ertesi gün verirler, hatta faks çekerler, mail atarlar burada ortalama 10 gün falan sürüyor sonuçların çıkması. Al sana Evropa. Gerçi son zamanlarda özel okullar burada da artmış ama yine aynı şekilde teorik olarak en zenginle en fakir aynı okulda okuyabiliyor. Pratikte mahallere göre değişiyor. Göçmen mahallesindeki okullar ve eğitim vs daha kötüyken Almanların hatta iyi gelirli Almanların yaşadığı mahallelerde eğitim ve okullar daha iyi. Her millette olduğu gibi çok sıcak, canayakın ve düşünceli insanları da var. Örneğin eski komşumuzla henüz tanıştığımız dönemde bir konuda fikirlerini sormak istemiştik. Almanlar evine davet etmez diyenlere inat, konuşmak için kız bizi evine akşam yemeğine davet etti. Ben onlara (yüzlerine söylüyorum bunu) "Siz Akdenizli Almanlarsınız diyorum’'. Doğumdan sonra kızımla anne bebek jimnastiğine gitmiştik. Almanca herşeyi anlayamadığım için İngilizcesi iyi bir Alman, ki hala görüştüğüm bir arkadaşım, bana hemen yardımcı olmuştu. Sonradan sınıfta bir Türk olduğunu öğrendim. Burada doğup büyüdüğü için Türkçesi pek iyi değildi ama anne bebek jimnastiğinde biz de Spinoza felsefesinden bahsetmiyorduk. Ayrıca İngilizcesi de çok iyidi zaten benimle genelde İngilizce konuşuyordu. O da her buluşmamızda beni aşağılamaya çalışıyordu milletin önünde. Hani Almanlar soğuk falan diyorlar ya o yüzden yazıyorum, kabalığın memleketi yok. Kaba insan her millette kaba. Almanya’ya gelmeden önce Türk olduğum için çok fazla önyargıya maruz kalacağım korkusu vardı bende. İtiraf etmeliyim ki bugüne kadar hiç kötü tecrübe yaşamadım. Bilakis, her zaman her yerde çok sıcak karşılandım ve sıcak muamele gördüm. Eşim bunun benim açık fikirli ve güler yüzlü olmamdan kaynaklandığını söylüyor. Kısmen doğrudur ama ilk intiba olarak Türk olduğumu düşünmüyorlar. Hele ki ingilizce konuşunca. Bence biraz da bundan. Yoksa Almanca sınıfımdaki Kamerunlu arkadaşım Almanlardan nefret ettiğini, ona her zaman çok kötü davrandıklarını söylediğinde şaşırmış olmama rağmen deri rengi kendini saklayamayınca sebebini anlamakta zorlanmadım. Bu yazıyı yazdıktan sonra bir kez başıma kötü bir tecrübe geldi ama bunu tüm Almanlara mal etmiyorum zira cahil cühela her yerde var. Yine Hint asıllı Kenyalı bir tanıdığım da aynı şekilde senelerdir çok kötü muameleye maruz kaldığını söylüyor. Kız Almanya’da tıp okumuş, doktor. Alman aristokrat soyadına sahip ama deri renginden dolayı inanılmaz ayrımcılığa maruz kaldığını söylüyor. Almanya ve Almanlar hakkında olumlu yorumlar yazdığım için bazılarınızdan eleştiriler aldım. Mutluluk bir seçimdir. Eğer siz mutsuz olmayı seçerseniz herşeyin olumsuz tarafını görür ve mutsuz olursunuz. Ben bu ülkede ne kadar olduğunu bilmediğim bir süre yaşayacağım. Belki çok uzun yıllar. Her şeye söylenmek yerine mutlu olmayı seçiyorum ben. Olumlu tarafları gördüğüm için de olumlu tecrübeler yaşıyorum. Yoksa ömür boyu ben de havasından suyundan başlayarak her gün söylenebilirim. Bazen söyleniyorum da. Bazen kendimi çok yalnız hissediyorum. Bazen zorlanıyorum. Ama hayatımı söylenerek geçirmek yerine yaşadığım ortamı sevmeye ve mutlu olmaya çalışıyorum. Size de tavsiye ederim, işe yarıyor. www.2cities1woman.com

HABERE YORUM KAT