Milletvekili Utku Çakırözer ertelemenin sadece Almanya, Fransa, Holanda, Belçika, Avusturya olmak üzere 5 ülkeyi değil Danimarka, İngiltere, Finlandiya, İsveç gibi 57 ülkeyi kapsaması ve 5 yıla kadar da “kademeli  olması gerektiğini” söyledi.

Yurtdışındaki 6,5 milyon Türk’ü mağdur edecek Otomatik Bilgi Anlaşması’nın uygulamaya geçmesi  için sadece 15 gün kaldı. Finansal Bilgilerin Karşılıklı Otomatik Paylaşımı Anlaşması kapsamında 31 Aralık 2020 tarihinde yani  yılın sonunda 57, gelecek yıl ise 100’e yakın ülkeye, Türkiye kökenli yurttaşların Türkiye bankalarındaki para ve diğer finansal birikimlerine ilişkin tüm bilgileri gönderilecek.

TBMM Dışişleri Komisyonu’nun CHP’li üyesi Utku Çakırözer, Avrupa’daki 6,5 milyon Türk vatandaşını etkileyecek bu anlaşmanın ertelenmesi için bugüne dek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, maliye ve dışişleri bakanlarına çağrıda bulunmuştu.

Şimdi ise nefesler tutuldu. Sadece 15 gün kaldı. İşin kötüsü, Avrupa’da Noel tatiline girilmek üzere. Bu da erteleme doğrultusunda harekete geçmek için sadece geriye çok az zaman kaldığı anlamına geliyor. CHP Eskişehir milletvekili Utku Çakırözer hızla harekete geçilmesi durumunda bu işin tek bir günde halledilebileceğine işaret etti.

VATANDAŞIMIZIN BİLGİLERİNİ VERMEYİN

“Anlaşma yurtdışındaki 6,5 milyon Türk vatandaşını etkileyecek, ama kimsenin haberi yok. Bu anlaşmadan kaçalım demiyoruz, ama vatandaşımızı elin vergi idarelerinin eline teslim etmeyin” diyen Çakırözer, otomatik finans bilgi paylaşımının kısmen değil tamamen ertelenmesini, ertelemenin de Türkleirn nüfus yoğunluğu dikkate alınarak örneğin Almanya için 5 yıla kadar ertleme olmak üzere kademeli gerçekleştirilmesini talep etti.

Yurtdışındaki 6,5 milyon Türk’ü direkt olumsuz etkileyecek söz konusu anlaşmaya ilişkin Türkiye’de tek mücadelele veren siyasetçi olan Utku Çakırözer’in, +49’un YouTube kanalında yayınlanan “Avrupa Gündemi”ne konuyla ilgili aktardıklarından satırbaşları şöyle:

“LÜTUF DEĞİL HAK“

“Biz bu anlaşmadan kaçalım, demiyoruz, ama vatandaşımızı elin vergi idarelerinin eline teslim etmeyin. Yurtdışındaki vatandaşlarımızı yeterince bilgi sahibi yapana kadar bu anlaşmanın uygulamasını erteleyin. Bu bir lütuf değildir. Nasıl buradaki vatandaşın hakkını hukukunu korumak zorundaysak, bizim ayrılmaz parçamız olan Avrupa’daki 6,5 milyon kardeşimizin hakkını hukukunu korumak hepimizin boynunun borcudur. Şeffaflıktan yanayız elbette. Ancak yurtdışındaki 6,5 milyon Türk’ün yüzde 10’u dahi ne yapacağını bilmiyor.

“ERTLEME BİR AN ÖNCE RESMEN AÇIKLANMALI”

Maliye Bakanlığı kaynaklarından elde ettiğim ve henüz resmen açıklanmayan bilgiye göre 5 ülkede Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika, Avusturya’da bilgi aktarımının bir yıl daha ertelenmesi gibi bir durum söz konusu. Bir an önce kamuoyuna açıklanması gerekir. Her gün beni yurtdışındaki vatandaşlarımız arıyor, ne yapalım diye soruyor, çaresizlik içindeki yurtdışındaki kardeşlerimize bilgi verilmeli.

“5 ÜLKENİN DIŞINDAKİ VATANDAŞIMIZ FEDA EDİLMEMELİ”

5 ülke için erteleme varsa kamuoyuna derhal duyurulmalı. 57 ülke var. İngiltere, Danimarka, Finlandiya var. Yüzbinlerce insanımızın bilgileri o ülkelere verilecek. Onların da bilgilerinin verilmemesi gerekir. Feda edilmemeliler. Almanya’daki insanımız  ne kadar kıymetliyse İngiltere’deki de o kadar değerli olmalı. Bu nasıl çifte standart? Londra’daki Songül Abla ile Köln’deki Ali Dayı, ikisi de bizim insanımız, bizim vatandaşımız. Ayrımcılık niye? Çifte standart niye?

İkinci büyük sorunumuz: İkide bir ‘gurbetçilere’ çağrı yapıyoruz. ‘Varlık Barışı’ diyoruz, ‘Paranı memleketine getir, bankaya koy’ diyoruz. Binlercesi devlete güveniyor, gereğini yapıyor. E şimdi siz ne yapıyorsunuz? Onların bilgilerini, çalıştıkları ülkelere sorgusuz sualsiz veriyorsunuz. Soruyorum, nerede kaldı vatandaşın hakkını, hukukunu korumak?”

Aksi takdirde eşitsizlik ve ayrımcılık olur. Ayrıca erteleme tek bir yıl yetmez, 3-5 yıllık geçiş şartı olmalı, kademeli olmalı. Erdoğan’ın imzaladığı anlaşmanın 6’ncı maddesi değişiklik ve müzakere yapılmasına olanak sağlıyor.

“ÖRNEĞİN ALMANYA 5 YILA KADAR ERTELENMELİ”

Bu maddeye istinaden örneğin Almanya 5 yıla bırakılmalı. Vatandaşların en çok yaşadığı ülkeler en sona bırakılmalıdır. Bu işler bir  günde halledilir. Bir başvuruya ihtiyaç var. Vatandaşlarımız henüz hazır değil bu anlaşmaya. Bilgilendirilmeleri için zaman tanınması gerekir denmeli ve kademeli erteleme talep edilmeli. Ertelenme durumunda 2020 değil son sene geçerli olacaktır 2022’ye ertelenirse 2021 hesaplarına bakılacaktır.

“DERHAL BİLGİLENDİRME KAMPANYASI BAŞLATILMALI”

Derhal bilgilendirme kampanyası başlamalıdır. Maliye ve dışişleri bakanlıkları konsoloslukların olduğu yerlerde bilgilendirmeye başlamalı. Çatı örgütleri bilgilendirilmeli. Sosyal medyadan vatandaşlara bilgi verilmesi gerekiyor.

“SİMSARLAR MEYDANI BOŞ BULDU”

Yurtdışındaki Türkler aradığında konsoloslukların ve maliye bakanlığının yurtdışı teşkilatlarının vatandaşı yanıtlaması ve bilgilendirmesi gerekiyor. Sorunuza yanıt verebilecek yetkili bulamıyorsunuz. Bu durumda müşavir, avukat, danışman adı altında bir takım kişiler vatandaşın iyi niyetini istismar ediyor ve doğru bilgileri aktarmıyor.

“KISMİ DEĞİL TAM VE KADEMELİ ERTELEME”

Kısmi değil tam erteleme, bir yıllık değil kademeli erteleme talep ediyoruz. Siz yurttaşınızın mağdur olmasını engellemelisiniz. Üç kuruş biriktirmeye çalışan insanımızın korunması lazım. 6’ncı maddeye göre, belli bir meblağın üstündekileri verilmeli. O miktarın altındakiler muaf tutulmalı.

“CİMER’E, KONSOLOSLUKLARA, SİYASETÇİLERE VATANDAŞ MESAJ YAĞDIRSIN”

Birincisi resmen erteleme açıklama yapması lazım. Benden değil, devletten duyması gerekiyor. Vatandaş pandemi döneminde Türkiye’ye gelmeyi düşünüyor, parasını çekip yastık altına koyacak, gayrimenkule yatıracak. Bunun resmi ağızlardan duyulması gerekiyor. Yoksa büyük mağduriyetler olacak.

Derhal, cimer aracılığıyla, erteleme istiyoruz, demesi gerekiyor. Bilgilendirme talep etmesi istemeleri lazım. Hazine, maliye, Dışişleri bakanlarının sosyal medya hesaplarına da yazmaları gerekir.

“31 ARALIK 2020’DE TÜRKİYE HİÇBİR BİLGİ PAYLAŞMAMALI”

Büyükelçilik ve konsoloslukları mesaj yağmuruna tutması gerekir. Karışık bilgiler değil bir kişinin kalkıp vatandaşı iyice bir bilgilendirmesi gerek. Avrupa’da Noel tatili de araya giriyor. Aslında 15 gün değil birkaç gün kaldı. 31.12.2020’de Türkiye’nin hiçbir vatandaşımızın bilgisini vermemesi gerekiyor.”

57 ÜLKEYE BİLGİ PAYLAŞIMI YAPILACAK

Söz konusu anlaşma OECD nezdinde vergi kaçakçılığını, kara parayı ve terörün finansmanını önlemek için Kasım 2011’de “vergi konularında karşılıklı idari yardımlaşma sözleşmesi” olarak imzalandı ve 2017’de yürürlüğe girdi. Çakırözer, anlaşma kapsamında Türkiye’nin bu yıl sonunda 57, gelecek yıl ise 100’e yakın ülkeye, Türkiye kökenli göçmenlerin Türkiye bankalarındaki para ve diğer finansal birikimlerine ilişkin tüm bilgilerinin göndereceğini hatırlattı.

“İMZALANALI 10 YIL OLDU, VATANDAŞ BİLGİLNDİRİLMEDİ”

Çakırözer, anlaşmanın imzalanmasının üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen bu anlaşmanın ne getirdiğine, nasıl uygulanacağına, yurtdışındaki Türkleri nasıl etkileyeceğine ilişkin hiçbir yetkiliden bilgilendirme yapılmamasını eleştirdi. Utku Çakırözer, sözlerine şöyle son verdi:

“Vergi cennetlerine para kaçıranlar, kara para aklayanlar ve uyuşturucu kaçakçıları ile bizim emeğinden başka sunacak hiçbir şeyi olmayan Avrupa’da yaşayan kardeşlerimiz bir tutulabilir mi? Bu onlara yapılan büyük haksızlık! Herkesin bir vergi danışmanı yok. Milyonlarca insanı ilgilendiren bir uluslararası anlaşma imzalanıyorsa, bu anlaşmanın sonuçları ile ilgili olarak bu anlaşmadan etkilenecek insanların bilgilendirilmesi, uyarılması gerekirdi. Ama bunların hiçbiri yapılmadı.”

İşte Işın Toymaz'ın Utku Çakırözer ile bilgi paylaşımını değerlendirdiği yayının tamamı:

IŞIN TOYMAZ – ANKARA