Tıpta bir ilk! ABD'de insana mesane nakli yapıldı
Mesane nakli bugüne dek hem teknik zorlukları hem de tıbbi önceliklerin farklılığı nedeniyle mümkün görülmüyordu. Ancak ABD’de bir grup doktor bu alanda çığır açan bir başarıya imza attı.
Kalp, böbrek ve karaciğer nakilleri uzun süredir rutin tıbbi uygulamalar arasında yer alıyor. Fakat mesane için bu geçerli değildi. Los Angeles’taki Keck Tıp Fakültesi’nden bir ekip, dünyanın ilk insan mesane naklini gerçekleştirdi.
Nakil, böbrek kanseri geçiren hastaya yapıldı
41 yaşındaki hastanın mesanesinin büyük bölümü daha önce geçirdiği bir kanser operasyonu sırasında alınmıştı. Aynı zamanda her iki böbreği de böbrek kanseri nedeniyle çıkarılmıştı. Hayati vücut fonksiyonlarının yeniden sağlanabilmesi için cerrahlar Inderbir Gill ve Nima Nassiri öncülüğünde bir böbrek ve mesane kombine nakli gerçekleştirildi. Her iki organ da bir donörden temin edildi.
Teknik zorluklar ve tıbbi tartışmalar
Bu operasyon, mesanenin nakledilemez kabul edilmesinden dolayı dikkat çekici bir gelişme. Mesane, leğen kemiği içinde derin bir konumda yer alıyor ve çevresi karmaşık damar ve sinir yapılarıyla çevrili. Bu nedenle güvenli bir erişim sağlamak ve organı hassas şekilde yeniden yapılandırmak büyük cerrahi beceri gerektiriyor. Ayrıca mesane, kalp veya böbrek gibi hayati bir organ sayılmıyor.
Bu nedenlerle, şimdiye dek mesane naklinin potansiyel risklerinin, sağlayabileceği faydayı gölgede bıraktığı düşünülüyordu. Mesanenin alınması durumunda yaygın olarak bağırsak dokusu kullanılarak idrar yönlendirme işlemi yapılıyor. Ancak bu yöntem de uzun vadede enfeksiyon gibi ciddi riskler taşıyabiliyor.
Uzmanlar temkinli yaklaşıyor
Heidelberg Üniversitesi Hastanesi Üroloji Kliniği Tıbbi Direktörü Prof. Dr. Johannes Huber, mesane naklinin zorluklarına dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı: “Sağlıklı bir mesane, sinirsel komutlarla kasılıp boşalabilir. Nakledilen bir mesanede bunun mümkün olup olmadığı henüz bilinmiyor ve bu durum zamanla netlik kazanacak.”
“Bana göre bu tür müdahaleler çok özel durumlarla sınırlı kalacak. Mesane için yakın zamanda herhangi bir nakil bekleme listesi oluşacağını sanmıyorum,” dedi. Mevcut tedavi yöntemlerinin yan etkileriyle kıyaslandığında, mesane naklinin anlamlı bir alternatif sunmadığını belirtti.
Prof. Huber’a göre, tek başına mesane nakli mantıklı değil. “Ancak böbrek nakliyle birlikte yapılan kombine bir işlem olarak, bazı istisnai durumlarda düşünülebilir. Fakat bu da sistematik bir uygulama halini almaz,” ifadelerini kullandı.
