Ters bakış: Bu iş normal ağalar, normale niye şaşırıyoruz?
Avrupa’nın birçok önde gelen şahsiyetinin, günlük hayatın içinde rahatça hareket edebilmesine şaşırılması, bizim normalden ne kadar uzak durduğumuzun mu göstergesi? Amsterdamlı yazar ve çizerimiz Yakup Karahan, “durumu” masaya yatırdı.
Ben hâlâ gerek Avrupalı zenginlerin, gerek Angela Merkel veya Mark Rutte gibi politikacıların, gerek de son olarak Almanya’nın 100 zengin insanı arasında yer alan Türk kökenli bilim adamı Uğur Şahin’in gösterişten uzak yaşamlarının bu kadar dikkat çekiyor ve konuşuluyor olmasına çok şaşırıyorum.
Türkiye’deki haber sitelerine konu yapılıyor olmasının şaşkınlığı içerisindeyim.
Bunları haber yapabilecek şaşkınlığımız aslında gerçekten, doğrudan, güzelden ne denli uzaklaştığımızı gösteriyor.
“Bisikletle işe gidiyor, alışverişlerini kendisi yapıyor...”
Bunlar çok olağan şeyler. Olması gerektiği gibi olan şeyler.
Buna şaşırmak Ortadoğululuk.
ROL YAPMIYORLAR
Yazarken zorlanıyorum ama, şöyle: Sanki bu insanlar, “mütevazı görünmek veya halk bunu takdir etsin” diye yapıyormuş gibi de algılanıyor.
Değil...
Doğal hayatları bu.
Bunun varlıklı olmak veya olmamakla bir ilgisi de yok.
Yanlarında sınırsız insan çalıştırmaya ihtiyaçları yok.
Gösterişli villalarda yaşamaya, çok fazla lüks, pahalı otomobillere binmeye ihtiyaçları da yok ve böyle bir açlıkları da yok.
Lüks yaşam onları mutlu da etmiyor ve farklı hissetmelerini de sağlamıyor.
Sıradan insanlar gibi, zaten olması gerektiği gibi mütevazı (biz mütevazı diyoruz, bize göre öyle) yaşıyorlar.
Tatile gidiyorlar, aileleriyle zaman geçiriyorlar, önerilen güzel bir filmi izliyorlar, yürüyüş yapıyorlar, dostlarıyla güzel bir yemek yiyip iki kadeh şarap içiyorlar.
Daha fazlasının onları mutlu etmeyeceğinin bilincindeler.
Daha fazlasına sahip olanı ne kıskanıyor ne yadırgıyor ne de imreniyorlar.
Belki vergisini ödeyip ödemediğini merak ediyor olabilirler.
NORMALE, DOĞRUYA, SIRADANA ŞAŞIRMASAK
Kardeşlerim!
Normal olana, sıradan olana, doğru olana, olması gerektiği gibi olana şaşırmayı bırakalım.
Bunu haber yapanların bile şaşkınlık içerisinde olması, toplumdaki “iyiden, güzelden” uzaklaşmayı net bir şekilde gözler önüne seriyor.
Bunun yerine Avrupalı sıradan insanın ülkenin varlıklı kesimiyle nasıl eşit haklara sahip olabildiğini, toplumun bütün sınıflarının nasıl aynı düzeyde yaşayabildiğini, fazla paranın aslında bir başarı sonucu elde edilmiş ve sadece bankadaki sayılardan ibaret olduğunu konuşabilmek gerek.
Buraya bakmak gerek, iyiye, güzele bakmak gerek.
Tersten bakmak ve sıradan insanın hayatının varlıklıdan farklı olmadığına tanıklık etmek gerek...
YAKUP KARAHAN – AMSTERDAM
