Tuzla Piyade Okulu’ndaki 10 Kasım töreninde yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenle birlikte hareket eden teğmen grubunun hafta sonlarında alt devrelerini Nurculara ait bir eve çağırdığı görüntüler ortaya çıktı.

10Haber’in ulaştığı görüntülerde yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenle aynı koğuşta kalan bir başka teğmenin alt devrelerini Nurculara bağlı bir cemaate çağırdığı görüldü.

Alt devresini sohbete çağıran F.A. yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan A.A. ile birlikte okuldan uzaklaştırılan teğmenlerden biri.

Almanya o ülkeye 2027'ye kadar 5 bin asker gönderecek

‘HARP OKULU TARZINDAN ARINDIKLARINI SÖYLEDİ’

Teğmenler henüz Kara Harp Okulu’ndayken 22 Nisan 2022’de kayda alınan videoda yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmene tepki gösteren teğmenlerle alt devrenin konuşması şöyle:

“F.A. benimle sohbet etmek çağırdı, müsait olmadığımı söyledim. Ardından okula geldi. Gittiği yerden bahsetti. Rahat ettiklerini ve huzurlu olduğunu söyledi. Harp Okulu’nun tarzından arındıklarını söyledi.”

Teğmenlerin “Gittikleri yer neresi” sorusuna ise alt devre “Derslerin işlendiği yer komutanım. Medrese tarzı yerler. Ev tarzında sohbet ettikleri yerler. Ardından Atatürk’e konu geldi. Ben ona Atatürk’ün okulda okuduğunu söyledim, Atatürk’ü neden sevmediğini sordum. Sevdiğini ama orası ona kendisini huzurlu hissettirdiği için gittiğini söyledi. Peygamberi sevmeyenler olduğunu söyledi. Aramızda bir tartışma oldu. Zorunluluk ve vefa konusunu açtı” diye yanıt verdi.

“Sana bir vasıtasıyla mı ulaştılar” sorusuna “evet” yanıtını veren alt devre topluluğun adı sorulduğunda “Nurcular komutanım” dedi.

10Haber, “Teğmenlerin kavgasında cemaat yapılanması izi” başlıklı haberinde yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenlere tepki gösteren teğmenlerin bu grubu geçen yıl Kara Harp Okulu’nda görevli komutanlara bildirdiğini duyurmuştu. Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenlerin “Allahü teâlâ için sevmek” anlamına gelen ‘Hubb-i fillah’ adlı WhatsApp grubu kurduğu, bu grup üzerinden yapılan yazışmalarda haftasonları bir eve gittikleri, bir ağabeyden kitap aldıkları ve bir “dava”dan bahsettikleri gündeme gelmişti.