Almanya’da Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) yıllardır İslam ve göç karşıtı tezleriyle en tartışmalı ismi olan Sarrazin, partisinden ihraç edilir edilmez, Berlin’deki parti genel merkezinin önünde gazetecilerin sorularını yanıtlayan SPD Genel Sekreteri Lars Klingbeil’in zaferin tadını çıkardığı gözlendi. 

SPD'nin “koronavirüs” savaşı bitti gibi: Sarrazin ihraç edildi

Alman Basın Ajansı DPA’nın haberine göre, Klingbeil “Thilo Sarrazin dosyası bizim için artık kapandı. Gelecekte artık ırkçı ve Müslüman karşıtı tezlerini SPD üyeliği kisvesi altında yayamayacak” dedi. Genel Sekreter Klingbeil, bunun artık kabul edilmesi gerektiğini, küskünlüğe ise yer olmadığını söyledi. 

Peki, Sarrazin dosyası gerçekten kapandı mı?

SARRAZİN YARGIYA BAŞVURACAK

Sarrazin karar açıklanır açıklanmaz itiraz edeceğini duyurdu ve “Bana göre, karar müzakereden önce verilmişti. Bu açık, dürüst ve adil bir duruşma olmadı” dedi. Sarrazin geçen yıl avukatı aracılığıyla da tüm davaları Federal Adalet Divanı’na ve gerekirse Federal Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğini duyurmuş ve  partiden gönüllü olarak ayrılmayı reddetmişti.

KİTAPLARI KURGUSAL MI, BİLİMSEL Mİ?

Almanya Sosyal Demokrat Partisi’nde (SPD) Sarrazin sıkıntısı 2010 yılında başlamıştı. 

Sarrazin önce “Deutschland schafft sich ab” (Almanya Kendini İmha Ediyor) kitabını kaleme aldı. Kitap tanıtımında Çinli, Rus, Vietnamlı, Polonyalı göçmenlerin Almanya için bir zenginlik olduğu mesajını veren Sarrazi asıl sorunun Müslümanlardan kaynaklandığını, artış gösteren nüfuslarına rağmen eğitim ve istihdam alanında Almanlara göre daha az temsil edildiğini öne sürmüştü. Sarrazin İslamiyet’in, diğer hiçbir dinde olmadığı kadar talepkâr bir şekilde Avrupa’da yayıldığını ve Müslümanların suç olaylarıyla dikkat çektiğini, diğer hiçbir dinde şiddet ve terörizme geçişin bu kadar akıcı olmadığını da savunmuştu.

SPD KÖKTENDİNCİLERİN ELİNE GEÇMİŞ

Berlin örgütü ve parti merkezi o dönemde Sarrazin’in parti üyeliğini iptal ettirmek istemişti. Ancak daha sonra uzlaşma sağlandı. Ardından “Europa braucht den Euro nicht” (Avrupa’nın Avroya İhtiyacı Yok) adlı kitabı ile Sarrazin, Alman Merkez Bankası eski yönetim kurulunu eleştirdi. 

2018’de yayınlanan “Feindliche Übernahme: Wie der Islam den Fortschritt behindert und die Gesellschaft bedroht” (Düşmanca Teslim Alma: İslam İlerlemeyi Nasıl Engelliyor, Toplumu Nasıl Tehdit  Ediyor?) adlı kitabı ise Sarrazin için partide sonun başlangıcı oldu.  

Sarrazin kurgusal olmayan, bilime dayalı kitaplar yazdığını öne sürüyor ve SPD yönetiminin kısmen köktendinci eğilimleri olan Müslümanların eline geçtiğini ileri sürüyor. 

Öte yandan Sarrazin’in her üstüne gidildiğinde gözler kitaplarına çevriliyor. Nitekim yayınevinin, Sarrazin’in “Der Staat an seinen Grenzen - Über Wirkung von Migration in Geschichte und Gegenwart”(Sınırlarının Sonuna Gelen Devlet-   Göçün Tarihe ve Günümüze Etkisi) adlı yeni kitabını cuma günü okurla buluşturması “rastlantıdan öte” izlenimi de yaratıyor. 

GÖZLER BORİS PALMER’E ÇEVRİLDİ

Tüm bu tartışmalar sürerken göçmenlere yönelik söylemleriyle partili arkadaşlarını rahatsız eden bir başka isim de akıllara geliyor: Tübingen Büyükşehir Belediye başkanı Boris Palmer. Palmer’in üyesi olduğu Birlik’90 / Yeşiller’in üst yönetimi, açık bir şekilde bu tartışmalı politikacıdan desteğini geri çekti, ancak şu ana kadar partiden ihraç için bir girişimde bulunmadı.  

+49 – BERLİN

FOTO: Paul Zinken/dpa-Zentralbild/dpa