Sözcü gazetesinin haberine göre;  sendikanın genel sekreteri Resul Demir, Türkiye’de maden işçisi olmak üzere diğer sektördeki işçilerin haklarının gasp edilmeye devam ettiğini ifade ederek, “İki Soma varsa iki Türkiye vardır. Birisi patronların, egemenlerin Türkiye’si, diğeri ise işçilerin, emekçilerin Türkiye’si. Ama mücadelemiz daha yeni başlıyor" dedi.
Manisa'nın Soma ilçesinde 301 madencinin hayatını kaybettiği maden faciasının 7’nci yıl dönümünde Bağımsız Maden-İş Sendikası'na bağlı işçiler basın açıklaması yaparak tepkilerini dile getirdi.

"İŞÇİLERİN HAKLARINI GASP ETMEYE DEVAM EDİYORLAR"

Maden faciasının yaşandığı Soma ilçesindeki madenci anıtının önünde toplanan sendikalı madencileri adına açıklama yapan Bağımsız Maden-İş Sendikası Genel Sekreteri Resul Demir, faciayı unutmadıklarını ve acısını halen daha yaşadıklarını dile getirdi.

Sendika genel sekreteri Demir yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

301 madenci kardeşimiz daha çok üretim, daha çok kar, daha çok sömürü için kurulmuş siyaset, sermaye, sarı sendika ilişkiler ağı tarafından Soma'da katledileli 7 yıl oldu. Ülke tarihinin en büyük iş cinayeti sonrası ‘bu işin fıtratında var' diyen dönemin başbakanı  ve madenciyi yerlerde  tekmeleyen Yusuf Yerkel'i de unutmadık.

Yargıdaki sermaye, siyaset vesayeti ile hâkimler ve savcılar değiştirildi, katillere ödül gibi cezalar verildi.  301 maden işçisinin öldüğü, 162 işçinin yaralandığı Soma Katliamı Davası'nda Yargıtay'ın son kararıyla salıverilen sanıklar, ölen her işçi için sadece sekiz gün cezaevinde kaldı.

 Ülkeyi yönetenler salgın koşullarında bir kez daha gördüğümüz gibi halkın vergileriyle oluşan tüm birikimleri patron sınıfına peşkeş çekmeye, işçilerin haklarını gasp etmeye devam ediyorlar.

Salgın bahanesiyle patronlara milyarlarca liralık destek verilirken yine patronların kâr hanelerini büyütmek için kısa çalışma, ücretsiz izin, telafi çalışması adı altında işçilerin ücretleri, hakları ortadan kaldırılıyor ya da işsizlik fonunda dar günleri için biriken paraları patronlara aktarıyorlar.

“İKİ SOMA VARSA, İKİ TÜRKİYE' VARDIR”

Sendikanın genel Sekreteri Demir, maden faciasından sonra artık Türkiye'de iki soma olduğunu ifade ederek şunları söyledi;

13 Mayıs'tan sonra o yüzden iki Soma var diyoruz. Birincisi rantiyenin, patronların, siyasetin, sarı sendikanın Soma'sı. Diğeri kaybettiği canları için mücadele eden 301 ailelerinin, termiğin zehirlemesine, tarım arazilerinin sermayece yağmasına itiraz edip mücadeleye tutuşanların ve patron, siyaset, sarı sendika tezgâhına başkaldıran insanca yaşam, insanca çalışma koşullarını bizzat kendi güçleriyle yaratmak için sendikalarını kuran maden işçilerinin Soma'sı.

İki Soma varsa iki Türkiye vardır. Birisi patronların ve egemenlerin Türkiye'si. İkincisi işçilerin ve emekçilerin Türkiye'si. Unutulmasın ‘katlettik yanımıza kar kaldı. denilmesin.'Gasp ettik.Bizim oldu” denilmesin. Not alıyor işçiler, emekçiler. Mücadele daha yeni başlıyor. 301'i Unutmadık Unutturmayacağız.

"MADEN İŞÇİLERİNİN SESİ NE ZAMAN DUYULACAK"

Bağımsız Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Tahir Çetin ise Soma'da 13 Mayıs 2014 tarihinde büyük bir işçi katliamının yaşandığını, ancak o tarihten bugüne halen daha maden işçileri olmak üzere Türkiye'de işçi sınıfını emeğinin gasp edilmeye devam ettiğini ifade etti.

Sendika genel başkanı Çetin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

 7 yıl boyunca halen daha 301 arkadaşımızı öldüren katiller hangi gerekçe ve anayasa ile bunlar serbest bırakıldı. Halen daha sarı sendika Soma'da maden işçilerinin emeğini ve kanını sömürmeye devam ediyor.

 Bu zulüm ne zaman bitecek. Soma'daki maden işçilerinin sesi ne zaman duyulacak. 7 yıldan buyana ölümlerinden bu güne sadece mezarlarına çiçek bırakmak değil buradaki ailelerin ‘adalet ‘ isyanına kulak verilmesi lazım.

 301 tane insan toprak altında, 435 tane çocuk babasız bir şekilde bayram geçiriyor. Katil sendikanın bugün ne yaptılar diye sormak lazım. Bugüne baktığımızda 3700 madenci haklarını alamadıkları için yaptığı mücadelede sonrasında kazandığı hakları ‘Biz yaptık' gibi açıklamalarda bulundunuz.

Soma'da bir tane mücadelenizi gösterin. Bir maden işçisinin hayatına dokunduğunuz günü gösterin. Maden işçisine zulüm yapmaktan vazgeçin. Artık maden işçisinin sesini duyun.