'Neşet Ertaş beni motive ediyor'

'Neşet Ertaş beni motive ediyor'

'Günah Benim’ şarkısıyla kısa sürede büyük bir çıkış yakalayan HipHop’çı Burak King, beslendiği en büyük kaynağın sokaklar ve ‘Bozkır’ kültürü olduğunu söyledi.

ROTTERDAM - Hollanda’da doğup, 15-16 yaşlarında Türkiye’ye kesin dönüş yapan 92 doğumlu sanatçı, Hollanda’da normalde pop müziğin olmadığını söyledi. “Genelde Hiphop üzerinden döner bütün işler. RnB olur, Rap olur” diyen Burak King, müziğe nasıl yöneldiğini ise şöyle anlattı:

“Küçükken bizim mahallede yetenek gecesi vardı. Ben orada bir Türk çocuğunu savaşa karşı Rap yaparken dinledim. İnanılmaz bir şekilde tüylerim diken diken olmuştu. Orada dedim ki, ‘Benim olayım bu.’ İmkanlarımız olmadığı için bir de çok genç başladığım için bu işe neler yapabileceğimi ön göremedim. O yüzden küçük imkanlarla, çok büyük kalitede mikrofonlar vs olmadan demo vaziyetinde işler yaptım. İstanbul’a geldikten sonra daha çok gözümüz açıldı. Daha güzel stüdyolarda, arkadaşlarımızın stüdyolarında bu işi icra etmeye başladık. Daha kaliteli yerlere taşımaya çalışıyoruz. İmkanlar genişledikçe de daha kaliteli işler sunuyoruz, sunmaya çalışıyoruz.”

"Amerikan da dinliyorum, Neşet Ertaş da"

‘Günah Benim’ şarkısıyla Youtube’da 200 milyon dinleyiciye ulaşan Burak King, şöyle devam etti: “Günah Benim’le elde ettiğimiz başarı, medya ve camiada büyük insanların dikkatini çektiği için imkanlarımız da genişledi. Biz de bu elde edilen imkanlarla yine elimizden geldiğince en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Önce Türkiye’de iyi bir kitle yakaladıktan sonra dünyaya açılmak istiyoruz. Amerikan da dinliyorum Neşet Ertaş da, Hintçe de dinliyorum çok farklı Farsça işler de dinliyorum. Takip ettiğim piyasada isimler var. Genelde beslendiğim şeyler o. Neşet Ertaş dinlemek beni motive ediyor. Yani gene Bozkır. Aslında bizim yapmak istediğimiz zaten o. Artık Neşet Ertaş’lara, daha güzel bestelere, manaya dönüş istiyoruz. Çünkü ‘Ellerini havaya kaldır’ demesini herkes biliyor ama ‘Bütün eller gökyüzüne’ dendiğinde bu sanata dönüşüyor.”

"Sokaktan aldığımızı, sokağa veriyoruz"

“Anadolu kültüründen hiçbir zaman kopmadım. Biz sokakta edindiğimiz acı, tatlı, muzip, komik tecrübelerimizi kağıda, kaleme döküyoruz. Aslında sokaktan aldığımızı sokağa geri vermiş oluyoruz. Çok da büyük bir sırrı yok. Bu da samimi geliyor insanlara ve insanlar içinde dağılıyor. Biz de takdir görüyoruz. Çünkü sokak herkes için sokak. En lüks binanın da kapısı sokağa açılıyor.”

HABERE YORUM KAT