Müziğe hizmet önemli, sahnede kendini kanıtlamak değil

Müziğe hizmet önemli, sahnede kendini kanıtlamak değil

Elif Şahin, Stuttgart konservatuarında ders veren ilk Türkiye kökenli öğretim görevlisi. Stuttgart Müzik Yüksekokulu’nda çalışmalarını sürdüren Şahin, geleceğin usta yorumcularına el veriyor.

Elif Şahin, kendi alanında dünyanın  en büyük yarışması olarak kabul edilen Hugo Wolf Uluslararası Lied Yarışmasında 114 sanatçı arasında birinci seçilerek  2010 yılında Türkiye’ye de bir dünya birinciliği kazandırdı. Ödülünü usta yorumcu Brigitte Fassbaender’in elinden aldı. 

Türkiye’deki piyano eğitimini Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğretim üyelerinden merhum Prof. Kamuran Gündemir’in öğrencisi olarak tamamlayan Elif Şahin, Stuttgart Müzik Yüksek Okulu’nda  Prof. Cornelis Witthoefft’ün sınıfında “lied öğrenimi” gördü. Yaşamını değiştiren yarışmanın ardından 2011 yılında Fazıl Say’ın bestelediği “Dört Şarkı”nın dünya prömiyerini üstlenen yorumcu olarak da tanındı. 

Kendisini yetiştiren Prof. Kâmuran Gündemir’e işaret ederek “Hocam bizlere müziğe ve bestecilere ’hizmet’ etmenin sahnede kendimizi kanıtlamaktan çok daha önemli olduğunu öğretti. Bu iki nokta, şu anda Almanya’da öğretim görevlisi olarak çalıştığım Stuttgart Müzik Yüksek Okulu’nda öğrencilerime her zaman tekrar ettiğim önemli noktalardır” diyen Elif Şahin, sorularımızı yanıtladı:   

PROF. GÜNDEMİR’İN ÖĞRETTİKLERİ

- Almanya’da konservatuarda eğitim veren ilk Türkiye kökenli öğretim görevlisiniz. Bugün öğretim görevlisi olduğunuz konservatuvarda eğitim aldınız. Almanya’da öğrenim  görürken ne tür farklarla karşılaştınız?

ELİF ŞAHİN - Klasik müzik, Avrupa kökenli bir müzik olduğu için Almanya’da almış olduğum eğitim mesleğimdeki gelişimimde bana büyük fayda sağladı, ancak Türkiye’de almış olduğum doğru temel  eğitim beni bu günlere taşımıştır.   

- Henüz 15 yaşındayken, dünya çapında  öğrenciler yetiştiren Hacettepe Konservatuarı’nda Kâmuran Gündemir’in öğrencisi olmuşsunuz. Bugün siz Avrupa’da öğrenci yetiştiriyorsunuz. Kâmuran Gündemir’in sizi bugünlere hazırladığını düşünüyor musunuz? 

ELİF ŞAHİN - Beni yetiştirmiş olan değerli öğretmenim, ünlü pedagog Prof. Kâmuran Gündemir’in üzerimdeki emeğini her zaman hissediyorum ve kendisinden tüm öğrendiklerimi kendi öğrencilerime de aktarıyorum. Bizim, Kâmuran Hoca’dan öğrendiğimiz sadece mükemmel bir teknik, olağanüstü bir müzikalite değildi; notaların arkasında yatanları da öğreniyorduk. Bir de Hocam bizlere müziğe ve bestecilere “hizmet” etmenin sahnede kendimizi kanıtlamaktan çok daha önemli olduğunu öğretti. Bu iki nokta, şu anda Almanya’da öğretim görevlisi olarak çalıştığım Stuttgart Müzik Yüksek Okulu’nda öğrencilerime her zaman tekrar ettiğim önemli noktalardır.  

- Türkiye’de aslında çok da alışıldık alan olmasa da lied piyanistiniz. Yani aslında “şiir çalıyorsunuz”.  Böyle farklı bir alanı seçmenizde ne etkili oldu? 

ELİF ŞAHİN - Sadece lied piyanisti değilim, solo piyano dışında lied piyanistliği eğitimi de aldım. Bunun sebebi ise edebiyata olan büyük ilgim. En son yapmış  olduğum kayıtlardan birisi Beethoven’ın solo piyano için olan bestelerinden “Ay  Işığı Sonatı”.

- Bu alana ilgi duyan öğrencileriniz arasında Türkiye kökenliler de var mı? 

ELİF ŞAHİN - Şu anda Türkiye kökenli bir çok öğrenciye hem piyano solo hem oda müziği hem de lied alanında eğitim veriyorum. 

- Lied dünyasının en önemli yarışmalarından biri olan Hugo Wolf Lied Yarışması’nda 114 katılımcı arasından birinci seçildiniz ve ödülünüzü usta yorumcu Brigitte Fassbaender’den aldınız. Bir dönem Fassbaender ile birlikte de çalışmışsınız. Yarışmanın ve Fassbaender’in sanat yaşantınızın şekillenmesinde ne gibi etkileri oldu?

ELİF ŞAHİN - Hugo Wolf Lied Yarışması, alanında en büyük olarak gösterilen bir yarışma. 114 katılımcı arasından birinci seçilmemin ardından Avrupa’da yapılan büyük festivallere davet edildim; oradaki konserlerim çok iyi eleştiriler aldı. Brigitte Fassbaender büyük bir sanatçı ve gelişimimde etkilenmiş olduğum bir usta yorumcu. Benim üzerimdeki en büyük etkilerinden biri, yorumlarındaki ses-metin bağı oldu. Onunla çalıştığımda hem şancıya hem de piyaniste bu  konunun önemini anlattığına her zaman şahit oldum. - Öğrencilerinize müzik yaşantıları boyunca eşlik etmesini istediğiniz önerileriniz ya da uyarılarınız neler? 

ELİF ŞAHİN - Öğrenmeye olan açlığı hiçbir zaman kaybetmemek. 

-Öğrencileriniz sizin Türkiye’den geldiğinizi öğrenince nasıl dönüşler yapıyorlar? 

ELİF ŞAHİN - Klasik müzik çevresi çok uluslararası olan bir çevre olduğu için hiçbir tepki ile karşılaşmıyorum diyebilirim. 

- Konservatuar öğretim görevlisi olarak Türkiye kökenli gençlere ilham ve cesaret verdiğinizi düşünüyor musunuz?

ELİF ŞAHİN - Kesinlikle düşünüyorum. Kendilerinin de ne kadar gelişebileceklerini bana bakarak görebiliyorlar.   

IŞIN TOYMAZ – STUTTGART