Hüseyin Ersoy, eşi ve üç çocuğuyla birlikte 1998'den beri Almanya'da, önce Düsseldorf'ta, şimdi Monheim'da yaşıyor . Bir temizlik işi yürütüyor. Hanelerin tasfiyesi veya mahzenlerin, atölyelerin ve tavan aralarının boşaltılması işlerini yapıyor. 45 yaşındaki Ersoy "Üç veya dört ton çöpü atmış olduğum evler var" diyor.

Alman basınında yer alan habere göre; 2020 baharında, başına inanılmaz olay geliyor. Ersoy, "Monheim'da bir daireyi boşaltmam gerekiyordu" diyor. Her şeyi, her siparişe göre imha edilecek öğeleri ayırdığı bir depoya getiriyor. "Dairenin özel bodrum katını sona sakladım çünkü orada işin çabuk biteceğini düşündüm" açıklamasında bulunuyor.

Bodrum katında, içeriği birkaç kutudan oluşan bir dolap vardı. Ersoy "Kutuları birbiri ardına açtım çünkü hep ne attığımı ve örneğin bit pazarlarında ne satabileceğimi düşünürüm" diye açıklıyor. Üçüncü kutuda, ilk bakışta kağıtla dolu gibi görünen bir dokuma çanta keşfediyor. Ersoy, "Neredeyse her şeyi atık kağıt yığınına attım" diyor. Çantanın içinin bankontlarla dolu olduğunu farkedip önce oyun parası olduğunu düşünen Ersoy, daha sonra gerçek olduklarını anlıyor. 

Evin sahibinin kızıyla iletişime geçen Ersoy parayı teslim ediyor. Vefat eden adamın kızı da paradan habersiz olduğunu ve paranın kaynağının ne olduğunu bilmediği açıklamasında bulundu.

Hüseyin Ersoy hala parayı bulmayı dini bir sınav olarak görüyor. "Allah hangi yöne gittiğimi görmek istedi. Vicdanım rahat." ifadelerini kullandı.

Fotoğraf: Unsplash - fotoblend