Koronavirüs servet sahiplerini kanatlandırdı: Daha da zengin oldular, yoksullar geriye düşüyor

Koronavirüs servet sahiplerini kanatlandırdı: Daha da zengin oldular, yoksullar geriye düşüyor

Küresel koronavirüs salgını ülkelerdeki zengin-yoksul ayrımını daha da derinleştirdi. Yapılan yeni bir araştırma, servet dağılımındaki eşitsizliğin daha da derinleştiğine dikkat çekti. Almanların tasaruf eğilimleri değişiyor

Küresel salgın Covid-19’un kimleri zengin ettiği yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Servet korona günlerinde tabana yayılmıyor. Özellikle rekor yükselişler yaşayan hisse senedi piyasalarının birçok çevreyi zengin ettiği, ancak bu kazançlı çıkan insanların sayısının fazla olmadığı belirtildi. İzlenen para politikalarının, servetlerin ve servet sahiplerinin “koronavirüse karşı bağışıklık kazanmasına yol açtığı” ileri sürüldü.

Avrupa’nın en büyük sigorta şirketlerinden Allianz’ın başekonomisti Ludovic Subran’ın Alman Basın Ajansı DPA’ya yaptığı açıklamalarda, dünyadaki merkez bankalarının piyasalara yağdırdığı ucuz paraya dikkat çekilerek, insanların adeta bir parasal sel baskınıyla karşı karşıya bırakıldığı kaydedildi. Devletlerin milyarlık yardım paketlerinin de desteğiyle özel parasal varlıkların, iyice karışan bir dünyanın sonuçlarına karşı korunduğunu hatırlatan Ludovic Subran, küresel salgınların da kazananları olduğunu vurguladı.

DÜNYADA SERVET ARTIŞI

Allianz tarafından hazırlanan bir raporda, korona günlerinde de servetin büyük artışlar göstereceği kaydedildi. Buna göre, 2020 yılı itibariyle dünya ölçeğindeki parasal servet, yüzde 3,3’lük bir artışla 198 trilyon avro olacak.

Allianz’ın incelemesinde, patlayan hisse senedi fiyatlarının serveti kanatlandırdığına dikkat çekildi. Borsalardaki artışın yüzde 25 olması, para arzındaki patlamadan kaynaklandı. Dünyadaki özel hanelerin brüt parasal servet tutarı, Allianz’ın araştırmasına göre, 2019’la karşılaştırıldığında yüzde 9.7’lik bir artışla 192 trilyon avro oldu. Araştırmaya göre, dünya çapında borsalarda yaşanan yükseliş, yani hisse senedi fiyatlarındaki büyük sıçrama, servet birikimini da hızlandırdı. Allianz Başekonomisti Subran, “servet sahiplerinin önce merkez bankalarına teşekkür etmesi” gerektiğini kaydederken, salgının var olan servet eşitsizliğini muhtemelen daha da arttıracağını belirtti.

KORONALI GÜNLERDE ZENGİNLER

Araştırmaya konu olan servetin hesaplanmasında, nakit para, banka mevduatı, değerli kağıtlar ve sigortalar veya emeklilik fonlarından alacaklar esas alındı. Gayrimenkuller bu araştırmada hesaba katılmadı.

Rapor, Almanya için de ilginç sonuçlar ortaya çıkardı. Özellikle Almanya’da bu yıl brüt parasal servetin yüzde 7.7’lik artışla 6 trilyon 600 milyar avro olacağı, bunun da 2000 yılından bu yana en yüksek çıkışa karşılık geleceği belirtildi. 

Faizin sıfırlanması ve diğer etkenler nedeniyle “sıradan Almanların” tasarruf hareketleri de değişti. Genelde tasarruflarını banka mevduatında değerlendiren insanların artık borsaya giriş yaptığı, böylece aşırı dikkatli ve hep garantili banka mevduatını seçen tipik Alman tasarrufçunun tarihe karıştığı vurgulandı.

Gerçekten de, bu yıl ülke ekonomisinin nabzını tutan DAX endeksi, 13.800’e kadar çıktığı noktadan hızla gerileyerek martta 8.700’lere kadar düşmüştü. Yatırımcılar bu düşüşü değerlendirdi ve koronavirüs patlarken büyük tutarda hisse senedi alımları yaptı. Bu da borsayı yeniden kanatlandırdı ve 13.000’lerin üzerine çıkardı.

Araştırmaya göre, servetin en adaletsiz dağıldığı ülkelerden biri Almanya. Hanelerin yüzde 30’unun kayda değer bir parasal serveti bulunmuyor. Dolayısıyla tasarrufçular en üst gelir düzeylerinden geliyor. Uzmanlar, bu yıl Alman hannelerinin brüt parasal servetinin yüzde 2,7 aratarak 6 trilyon 840 milyar avro olacağını, çünkü tasarruf eğiliminin çok yüksek olduğunu belirtiyor.

Nitekim DZ Bank’ın bir araştırmasına göre, Almanya’da tasarruf oranı 2020’de yüzde 16 olacak. Yani her 100 avroluk gelirin 16 avrosu işsizlik korkusuyla kenara ayrılacak. Almanya’da hızla yayılan işsizlik korkusunun insanları daha çok tasarrufa, ancak banka mevduatına değil ve hisse senedi piyasasına yönelendirdiği, koronavirüsün bu eğilimi kalıcılaştırdığı ileri sürülüyor. Sadece borsalardaki değil, inşaattaki canlılık da “tasarruf koruma refleksine” bağlanıyor. 

+49-FRANKFURT

FOTO: Frank Rumpenhorst / DPA

HABERE YORUM KAT