Dış istihbarat eski şefi Schindler kitabında  “Almanya’da Türk kökenlilerin oluşturduğu büyüyen paralel bir topluma” dikkat çekiyor.

“Almanya’ya sırtını dönerek, Türkiye’yi idealleştirme gbi tehlikeli bir eğilimi sert önlemlerle  kıramayız” diyen Schindler’in önerileri arasında, Türk devletine Almanya’da Türk okulları kurmasına izin verilmesi de var.

Ayrıca Ankara’nın gönderdiği  imamların Türkçe yerine Almanca vaaz vermesi taleplerinin güvenlik açısından gerekli olmadığını söyleyen Schindler “Bu vaazlar, Arap camilerinde verilen vaazların aksine herhangi bir şiddet  eğilimi içermiyor” diyor.

Schindler öğretmenlerin veya hâkimlerin başörtüsü kullanmasına karşı çıkılmasını ise siyasi olarak değerlendirdi, “karşı çıkılınca başörtüsünün bir siyasi beyana dönüştüğünü” ileri sürdü. 

MERKEL’İN GÖÇ POLİTİKASINI  ELEŞTİRDİ

Öte yandan BND eski Başkanı Gerhard Schindler, 2015 mülteci krizinde Başbakan  Angela Merkel’in mülteci politikalarını sert bir şekilde eleştirdi. Merkel’in “Başarabiliriz!” şeklindeki ünlü sözüne de işaret eden Schindler “Genel olarak iyi değildi. Kasıtsız da olsa, cümle muazzam bir çekim etkisine  sahipti” dedi.

ABD gizli servisi NSA’nın dünya çapında veri takibi ve dost devletlere karşı BND’nin telefon dinleme olaylarıyla bağlantılı olarak görevden alınan 68 yaşındaki Schindler, 2012’nin başından Haziran 2016’ya kadar Alman dış istihbarat teşkilatına başkanlık etmişti. O dönemde başbakanlık Schindler’i isteği dışında emekli etmişti. Schindler bugüne kadar  mülteci politikasına yönelik eleştirilerde bulunmamıştı.

“KORONA KRİZİNDE SINIRLARI KAPATTTILAR AMA”

Kitabında Merkel’in politikalarıyla ilgili olarak Schindler şu cümlelere yer veriyor:

“Mülteci krizinin başlangıcında örneğin Avusturya ile sınırı kapatarak menşe ülkelere zamanında bir sinyalin gönderilmesi gerekiyordu.  Ne yazık ki, bu,  Almanya sınırlarında hoş olmayan görüntülerin televizyona yansımasından korkulduğu için gerçekleşmedi. Sınırlarımızı kayıtsız şartsız açık tutma dogması da sınırın kapatılmasının mümkün olmadığı mazareti ile açıklandı. Ancak korona krizi sırasında ise mümkün olabildi.”

“DÜNYA İSTİHBARAT ŞEFLERİNİ ŞAŞIRTIYORDU”

Schindler, görev yaptığı dönemde dünyanın birçok yerinden istihbarat şefleriyle yaptığı görüşmelerde, Almanya’nın yaklaşımının istisnasız bir şekilde şaşkınlık yarattığını da bildirdi. Altı ay içinde yani 2015’in ikinci yarısında  “bundan sorumlu olanların Avrupa’da Almanya’yı izole etmeyi ve Almanya’daki toplumu bölmeyi başardıklarını” da söyleyen Schindler “Artık göçü azaltmanın zamanıdır ve başvuruları  reddedilen ya da  suçlu oldukları belirlenen sığınmacıların sınır dışı edilmesi gereklidir” dedi.

KİTABINDAN PARAGRAFLARI SİLMİŞLER

Schindler, BND’de görev yaptığı zamanı da içeren bir otobiyografi yazmak istediğini ancak  başbakanlığın  gizlilik ilkeleri çerçevesinde  taslağı incelerken, çok sayıda paragrafı yorumladığını veya sildiğini bildirdi. Silinen bölümlerin ya da yorumlanan paragrafların, artık “gizli” olarak sınıflandırılmadığını da söyleyen Schindler yine de işverenine dava açmak istemediğini buna karşılık bu yüzden güvenlikle ilgili kurgusal olmayan bir kitap yazmaya karar verdiğini belirtti.

BND’nin eski başkanı Schindler kitabında Alman güvenlik birimlerinin tamamen revize edilmesi gerektiğini de bildiriyor. Schindler’e göre  dış istihbaratın, polisin ve anayasayı koruma teşkilatının yeniden kapsamlı bir şekilde düzenlenmesi gerekiyor.  Terörizmin artık ülke içinde ve dışında birbirinden  ayrılamayacağına işaret eden Schindler bundan Federal Anayasayı Koruma Dairesi’nin sorumlu olması gerektiğini de vurguluyor. Yeni teknik istihbarata ABD’de NSA’yı örnek gösteren  Schindler, teşkilatın telekomünikasyon izlemesini üstlenmesi gerektiğini de savunuyor.

Schindler ayrıca BND’nin Başbakanlık yerine Savunma Bakanlığı’na bağlanmasını da tavsiye ediyor.

+49 – BERLİN

FOTO: DPA