İstanbul’daki ‘alkol yasağı’ tartışması büyüdü

İstanbul’daki ‘alkol yasağı’ tartışması büyüdü

İstanbul Valiliği’nin alkol yasağı tartışması başlatan açıklamasından sonra İstanbul Barosu harekete geçti.

İstanbul Barosu, İstanbul Valiliği'nin "alkol genelgesi'nin iptali ile yürütmesinin durdurulması için dava açtı. Baro, "Genelge ile Anayasa’nın 20. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8. maddesi ile güvence altına alınmış olan özel yaşamın gizliliğine müdahale edilmektedir" açıklamasında bulundu.

Barodan yapılan açıklamada, "özel yaşamın gizliliği"ne atıfta bulunularak, şu ifadelere yer verildi:

"30.08.2023 tarihinde İstanbul Valiliği tarafından alkol yasağı genelgesi olarak basın ve kamuoyunda yer alan 'Alkol Satışı Ve Alkollü İçeceklerin Tüketimi' konulu 17.08.2023 tarihli genelge ile 'Alkol satışı ve tüketilmesi ruhsatı bulunan işletmelerin dışında park, piknik ve mesire alanı, sahil bandı, plaj vb. alanlarda çevrenin rahatsız edilmemesi, olumsuz görüntülerin oluşmasına mahal vermemek amacıyla alkol satışı ve tüketilmesinin önlenmesi, bahsi geçen yerlerde emniyet/jandarma ve zabıta birimleri tarafından sorumluluk alanlarında etkin bir şekilde denetimlerin yapılarak asayişi, halkımızın huzur ve güvenliğini bozacak olaylara meydan verilmemesi, Kanun, Yönetmelik ve Genel Emir hükümlerine uymayan kişiler ve işletmeler hakkında yasal işlem yapılması' istenilmiştir. Genelge ile Anayasa’nın 20. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8. maddesi ile güvence altına alınmış olan özel yaşamın gizliliğine müdahale edilmektedir. Anayasa’nın 6. maddesi uyarınca, 'Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasa'dan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz'. İstanbul Barosu olarak kişilerin yaşam biçimlerine müdahale eden bu genelgenin iptali ile yürütmesinin durdurulması istemli olarak İstanbul 4. İdare Mahkemesi'nde 2023/1991 Esas numarası ile dava açılmıştır."

"Bu sınırlamalar Anayasa'nın sözüne ve ruhuna; laik Cumhuriyet'in gereklerine aykırı olamaz"

Baronun dava dilekçesinde ise özetle şu ifadelere yer verildi:

"Hiçbir bilimsel veriye dayanmayan, objektif bir değerlendirme içermeyen, salt dünya görüşünü merkeze alan bir anlayışın sonucu olarak ortaya çıkan ve hiçbir kanuni dayanağı bulunmayan gerekçelerle, adeta alkol kullananların tamamı sarhoş olup insanlara zarar verir, kişilerin huzur ve sükununu, kamu düzenini bozar gibi ön kabul ile hareketle yasada bu konuda verilen bir yetki olmaksızın, kişi hürriyeti ile özel yaşamın gizliliğini güvence altına alan Anayasa'nın 20. maddesiyle düzenlenen “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.” hükmüne ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin “Özel ve aile hayatına saygı hakkı” başlıklı 8. maddesi olan: “Herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir. Bu hakkın kullanılmasına bir kamu makamının müdahalesi, ancak müdahalenin yasayla öngörülmüş ve demokratik bir toplumda ulusal güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin ekonomik refahı, düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağ lığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli bir tedbir olması durumunda söz konusu olabilir.” hükmüne aykırı olarak alkol kullanımının yasaklanması, Anayasa'nın 13. maddesi olan “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyet'in gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.” hükmüne aykırıdır.

Genelgeyle ruhsatlı işletmeler haricinde alkol kullanımı yasaklanmak suretiyle kişilerin özel yaşamları ve yaşam şekillerine müdahale edilmektedir. Anayasa'nın 56. maddesi herkes için sağlık hakkını güvence altına almaktadır. Devlete de herkesin beden ve ruh sağlığı içinde hayatını sürdürmesi için yükümlülük yüklenmiştir. Ancak özel yaşam alanına müdahale ederek sağlık hakkının kullanımı sağlanmaz. Devlet, örneğin kanser hastalarının hastalıklarının tedavisi için reçete edilmiş ilaçlarının karşılanması, yine SMA hastalarının tedavilerini karşılamak suretiyle bu yükümlülüğünü yerine getirmesi gerekirken, kişilerin özel yaşamına müdahale edilerek sağlık hakkı korunmuş olmamaktadır.

"Davranışın açık veya kapalı alanda işlenmiş olmasının bir önemi bulunmamaktadır"

“Her ne kadar genelge Kabahatler Kanununa da dayatılmışsa da, Kabahatler Kanunu’nun 35. maddesinde başkalarının huzur ve sükununu bozacak şekilde sarhoş olarak davranışlarda bulunma hali kabahat olarak düzenlenerek idari para cezası yaptırımına tabi kılınmıştır. Bunun için davranışın açık yahut kapalı alanda işlenmiş olmasının bir önemi bulunmamaktadır. Oysa genelgeyle temel hak ve özgürlüğü sınırlayan bir önleyici işlem yapılması istenmektedir. İl İdaresi Kanununda Valiliğe verilen yetki, böylesi bir işlemi kapsamamaktadır. Bu bakımdan genelge, Anayasanın 38. maddesi ile düzenlenen suçta ve cezada kanunilik ilkesine aykırıdır. Anayasa'nın 6 maddesi uyarınca, "Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz" Açıklanan nedenlerle dava olunan genelgenin öncelikli olarak savunma alınmadan yürütmesinin durdurulmasını arından hüküm verilinceye kadar yürütmesinin durdurulmasını ve iptalini talep ederiz."

Ne olmuştu?

İstanbul Valiliği, dün parklarda alkol kullanımının yasaklandığı yönünde çıkan haberlere ilişkin açıklama yapmış; "Yeni bir karar yok, hatırlatma genelgesi var" ifadesini kullanmıştı.

Valilik açıklamasında, "Bu hatırlatma genelgesini yayınlamamızda, ilçe ziyaretlerimizde muhtarlarımızdan, sosyal medya ve bireysel olarak vatandaşlarımızdan gelen, alkol tüketimine bağlı olarak gelişen asayişi bozucu olaylara ilişkin şikayetler etkili olmuştur" ifadesine yer verilmişti.

İstanbul Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Emin Gökçegözoğlu, tartışma yaratan "halka açık alanda, parklarda, plajlarda içki tüketiminin yasaklandığı" şeklinde ifadelerin yer aldığı genelge hakkında T24'e yaptığı açıklamada cezai yaptırımın yalnızca "çevreye rahatsızlık verenler için uygulanacağını" söylerken, "kendi halinde içki tüketen vatandaşlara" yönelik bir yasak kararı olmadığını belirtmişti.

HABERE YORUM KAT