LONDRA - Bodrum'da cesedi sahile vuran Suriyeli çocuğun, İngiltere gündeminde geniş yankı bulan fotoğrafının ardından Başbakan David Cameron'a Avrupa Birliği'nin (AB) karşı karşıya olduğu kaçak göçmen krizine çözüm kapsamında daha aktif rol alması için yapılan çağrılar çığ gibi büyüyor. İngiliz hükümetini geçen yaz İsrail'in Gazze saldırılarına tepki göstermemekle eleştirerek, hükümetin Gazze politikalarından dolayı geçen yıl İngiltere Dışişleri Bakanlığının İnanç ve Toplumlardan Sorumlu Bakan Yardımcısı görevinden istifa eden Barones Sayeeda Warsi, BBC Radyo 4'te yaptığı açıklamada, İngiltere'nin Suriyeli sığınmacılara sağladığı mali yardım desteğinde çok cömert olduğunu vurgulayarak, "İngiltere artık, Avrupa'ya, 'sırtınızdaki yükü alacağız' demeli" dedi. Cameron'ın liderliğindeki Muhafazakar Parti'nin bazı üyeleri de Cameron'ın krize yönelik duruşunu eleştirdi. Muhafazakar Partili milletvekili David Burrowes, ülkesinin "yüzlerce değil, binlerce sığınmacıyı" kabul etmesi gerektiğini vurgularken, bir diğer Muhafazakar Partili milletvekili Johnny Mercer de can yelekleriyle çocuklarını su üstünde tutmaya çalışan annelerin Birleşik Krallık'ın hoş karşılanmayacakları bir yer olduğunu düşünmemeleri gerektiğini söyledi. Yine Muhafazakar Parti üyelerinden Nadhim Zahawi ise söz konusu fotoğraftan dolayı herkesin utanması gerektiğini belirterek, "Suriye'de başarısız olduk. Çok üzgünüm küçük melek. Huzur içinde uyu" ifadesini kullandı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği Uluslararası Göç Özel Temsilcisi Peter Sutherland de Avrupa'nın daha önce böylesine bir insani krizi tecrübe etmediğini ve krize yönelik çözüm kapsamında İngiltere'nin daha fazlasını yapabileceğini belirterek, "Bu konuya tek çözüm, birleşik bir Avrupa cevabı. Bunun anlamı da dehşet şekilde acı çekenler için sorumlulukları paylaşma demek oluyor" değerlendirmesinde bulundu. Britanya Müslüman Konseyi (MCB) Genel Sekreteri Shuja Shafi'nin İngiliz yetkililere ve ülkedeki Müslüman topluma yapılan çağrısında ise Bodrum'da sahile vuran Suriyeli çocuğun fotoğrafının herkesi dehşete düşürdüğü vurgulanarak, "İngiltere'nin payına düşen göçmenlere kapılarını açtığından emin olmalıyız. Sınırları açın demiyoruz, kalplerinizi açın. Tüm Müslüman dernekleri ile aileleri, İngiltere'ye gelen göçmenlere yardımcı olması için ellerinden geleni yapmaları çağrısında bulunuyorum" dedi. İngiltere'de 7 Mayıs'ta yapılan genel seçimin ardından parti liderliğinden istifa eden Ed Miliband'ın yerine İşçi Partisi'nde genel başkanlık için yarışan isimlerden Andy Burnham de dün yaptığı, hükümetin "Bu insani krize yönelik kafasını kuma gömdüğü" değerlendirmesinin ardından bugünkü çağrısında yaz tatilinin ardından pazartesi iş başı yapacak İngiliz Parlamentosunda, milletvekillerinin ilk işinin göçmen krizini görüşmek olması gerektiğini söyledi. Burnham, "Cameron, bu krize sırtını dönmeye devam edemez. Liderliğini göstermesinin ve İngiltere'nin her zaman olduğu gibi savunmasız kişilere sığınma sağlama konusunda İngiltere'nin itibarını düzeltmeli" dedi. Bu arada, Katie Whyte isimli İngiliz vatandaşının dün tüm dünyayı sarsan Suriyeli çocuğun fotoğrafının yayımlanmasının ardından başlattığı kampanya çerçevesinde daha fazla Suriyelinin İngiltere'ye alınması için hükümete çağrıda bulunuldu. İngiltere Parlamentosunun internet sayfasındaki imza kampanyasında birkaç saat içinde yaklaşık 140 bin imza toplandı. İngiltere, Ocak 2014-Ağustos 2014 döneminde zor durumda ve savunmasız olan sadece 216 Suriye vatandaşını topraklarına kabul etti. Öte yandan, İçişleri Bakanlığı, yerleştirme programından bağımsız olarak, Suriye krizinin başlangıcından bu yana yaklaşık 5 bin Suriyelinin İngiltere'ye iltica başvurusunun kabul edildiğini bildirmişti. AB içişleri bakanlarının geçen ay üzerinde uzlaştığı, uluslararası korumaya ihtiyaç duyan, çoğunluğu Suriyeli göçmenlerin dağıtım tablosuna göre, İngiltere'nin 2 bin 200 göçmene kapılarını açması kararlaştırılmıştı.