Her yıl 4 bin Türk çocuğu ailelerinden alınıyor: Altınkaya ailesi örnek mi?

Her yıl 4 bin Türk çocuğu ailelerinden alınıyor: Altınkaya ailesi örnek mi?

 Almanya’da masadan düşüp kolunu kıran 15 aylık Yakup Cemal bebeğin, 5 yaşındaki ağabeyi Kuzey ile birlikte ailesinden koparıldığı iddia ediliyor. Gençlik Dairesi'ne göre ise çocuklar şiddet görüyordu. 

Neuss yakınlarındaki Dormagen şehrinde meydana gelen olayda  Altınkaya ailesi mahkeme kararıyla kendilerinden koparılan çocuklarını Alman devletinden geri alabilmek için Türk ve Alman yetkililerden yardım istiyor. 

Sosyal medyada da hızla yayılan olay, ailesinin çeşitli gazetelere yaptıkları açıklamalara göre, şöyle gelişti:

Annesi mutfaktayken Yakup Cemal bebek oturma odasındaki masadan düştü. Annesi hastaneyi aradı. Hastane çocucğun bir süre gözetim altında tutulmasını tavsiye etti. Dikkat çeken hareketleri yoksa, çocuk uykuya dalabilirse evde kalabileceklerini bildirdi. Çocuk gece boyunca sakin bir şekilde uyudu. Ancak annenin içi rahat etmediği için sabah erkenden oğlunu doktora götürdü. Doktor anneyi hemen hastaneye sevketti. Hastanede yapılan tetkiklerde çocuğun kolunun kırıldığı belirlendi. Doktorlar kırığın düşerek oluşamayacağını, ailenin çocuğa şiddet uyguladığını öne sürdüler. Tam iki hafta süren yapılan araştırmalar sonrasında Gençlik Dairesi her iki çocuğu da ailenin elinden aldı.

Olayla ilgili Türk Konsolosluğunun da devreye girdiği, avukatların hukuki süreci takibe aldıkları öğrenildi.

HOLLANDA’DAKİ YUNUS BEBEĞİN DRAMI

Yakup  bebeğin dramı akıllara 2004 yılında Hollanda'daki “Yunus bebeğin” başına gelenleri hatırlatıyor.

Hollanda’da Haaglanden Gençlik Dairesi, 2004 yılında Yunus bebeği ebeveynlerinden ayırdıktan sonra, lezbiyen bir çifte verdi. Olay 2013 yılında Türkiye ve Almanya arasında gerginlik yarattı. Ankara, Hollanda’ya o dönemde 9 yaşına girmiş olan çocuğun ailesine geri verilmesi yönünde baskı yaptı. Ancak Yunus lezbiyen ailesinin yanında bırakıldı.

Her şey Aralık 2004'te başladı. Yunus bebek, kırık kol ve baş bölgesinde şişlikle hastaneye kaldırıldı. Annesi çocuğun düştüğünü  iddia ederken, doktorlar şiddet uygulandığından  şüphelendi. Buna ek olarak, Gençlik Dairesi  ailenin en büyük çocuğunun daha önce yanlış ilaç kullanımı nedeniyle komaya girdiğini iddia etti. Yunus ve kardeşleri ilk önce bir yıl için ebeveynlerinden alındı.  O andan itibaren koruyucu aile, istismara uğradığı veya ihmal edildiği iddia edilen çocuklarla ilgilendi. Yunus lezbiyen bir çiftle büyüdü.

İSTİSMAR İZİNE RASTLANMADI 

Almanya’daki göç ve uyum konularını işleyen Migazin gazetesinin haberine göre bununla birlikte, bir radyolog daha sonra Yunus'ta istismar izine rastlanmadığını belirtti. İddia edildiği gibi, en büyük çocuğun komada olmadığı yanlış ilaç kullanılmadığı da ortaya çıktı. Daha sonra yargıç çocukların ailelerine dönebileceği kararını verdi. Ancak, bu karar açıklanamayan nedenlerle göz ardı edildi. Bunun yerine, biyolojik ebeveynlerin durumuna ilişkin yeni bir araştırma yapıldı. İnanılmaz gibi görünse de, bu soruşturma asla gerçekleşmedi.

TÜRK KORUYUCU AİLE EKSİKLİĞİ

Bu tür olayların sayısındaki artış, Avrupa'nın zengin ülkelerinde de sosyal barışı tehdit eden bir gelişme olarak yorumlanıyor. 

Nitekim, Almanya’da  her yıl yaklaşık 4 bin Türk çocuğunun Alman Gençlik Dairesi tarafından ailelerinden koparıldığı biliniyor. Özellikle göçmen kökenli çocukların koruma altına alınmasında artış gözleniyor. 

Türkiye kökenli koruyucu ailelerin sayısının düşük olması nedeniyle çocuklar genelde Alman ve Hıristiyan ailelere veriliyor. 

+49 - DORMAGEN 

FOTO:  Kevin Gent on Unsplash