43 yaşındaki Tobias R.'nin ırkçı nedenlerle Hanau'da dokuz kişiyi öldürmesinin üzerinden üç yıl geçti. Ancak o günden bu yana hayatta kalanlar ve yas tutanlar için terör durmadı . Çünkü saldırganın babası tarafından taciz edilmeleri asla son bulmuyor

Şehrin belediye başkanı Claus Kaminsky bu konuda yaptığı açıklamada Tobias R.'nin babası  Hans-Gerd R. için "Bir tür kurnazca terör uyguluyor " dedi . 76 yaşındaki adam sürekli saldırıdan kurtulanların ve ölenlerin ailelerinin etrafında ortaya çıkıyor ve kurnazca hareket etmeyi bilerek hukuki bir ceza almaktan kurtuluyor. Hans-Gerd R.'nin bu tavrını eleştirerek "Babanın sahip olduğu çok incelikli, neredeyse şeytani bir yetenek." açıklamasında bulunan Kaminsky onun şehri terk etmesinin en iyisi olacağını hatta bunun kendisi için bile en iyisi olacağını savunuyor. 

Para cezasına çarptırıldı

Hans-Gerd R. kendisine yaklaşma yasağına rağmen vurduğu Ferhat Ünvar'ın annesi Serpil Temiz Ünvar'ın evinin önüne defalarca görüldü. Ekim ayı civarında baba, dakikalarca, Alman Çobanı ile birlikte mutfak penceresinin önünde birkaç metre durdu ve Serpil Temiz Ünvar ile nahoş bir sohbete yaptı. Aynı gün yine Hans-Gerd R.'nin evinin önünde durduğunu görünce, çıkmak istemeyip polisi aradı. Temiz Ünvar, "Acımızla oynamak istiyor ve he zaman bu şekilde hayatımızda olmak için çaba sarfediyor" diyor.

Ayrıca Hans-Gerd R., Hanau-Kesselstadt'ta bir okul bahçesinde oynayan çocukları da korkuttu.

Hanau savcılığı Hans-Gerd R. hakkında toplam 46 işlem başlattı. Buna hakaretler, tehditler, asılsız şüpheler, izinsiz giriş, kolluk kuvvetlerine karşı koyma ve Şiddetten Korunma Yasası ihlalleri dahildir. Yalnızca 30 vakada, baba, saldırı kurbanlarının akrabalarına yaklaştığı söylendiği için Şiddetten Koruma Yasasını ihlal etmekle suçlanıyor.

Hans-Gerd R. bu tür altı ihlalden dolayı para cezasına çarptırıldı. Hanau'daki bölge mahkemesi de geçen yıl kendisine iki hakaret davasından para cezası vermişti. Ancak bu karar henüz kesinleşmiş değil. Şu anda Hanau bölge mahkemesinde R.'nin itiraz ettiği yedi dava daha var.

Polis, Hans-Gerd R.'yi Ünvar ailesinin evine yaklaştığı için iki kez gözaltına aldı. Polisin talep üzerine verdiği bilgiye göre, şubat ayında yetkililer R.'yi "yasağı uygulamak için" tutukladı ve ardından "özgürlükten yoksun bırakmanın kabul edilebilirliği ve devamına ilişkin yargı kararı" geldi. Ancak mahkeme daha uzun süreli tutukluluğu reddetti. Polis, R.'yi 24 saat içinde serbest bırakmak zorunda kaldı.

En son olarak R., para cezası ödemek istemediği için Mart ayının başında kısa bir süreliğine bile hapis yattı. Ancak verilen 70 günlük alternatif hapis cezası, savcılığın mal varlığına el koyabilmesi nedeniyle ertelendi. O zamandan beri tekrar özgür.

Polis, R.'ye karşı alınan özel önlemler ve saldırı kurbanlarının yakınlarını korumak konusunda yorum yapmak istemiyor. Yetkili, "Güneydoğu Hessen'deki polis merkezi gelişmeleri sürekli izliyor ve gerekli ve yasal olarak mümkün olan önlemleri başlatıyor" dedi.

Yetkililer, saldırıda ölenlerin akrabalarının taciz edilmesi nedeniyle R.'ye karşı işlem yapmak için başka bir seçenek görmüyor. Bölge mahkemesi R.'yi suçlu gördüğünden, şimdiye kadar bir psikiyatri kliniğine yerleştirilmesi reddedildi. Hanau Cumhuriyet Savcılığı da tutuklama talebinde bulunmadı. Savcılığa göre R.'nin kaçma riski yok. Ayrıca tekerrür eden olaylardan dolayı tekrar gözaltına alınamıyor. Ancak cezai bir suç işlenmesi halinde tekerrür eden bir olayda göz altına alınabilecek. 

Bir yandan kendini tehdit altında hisseden aileler var bir yandan da anayasal kısıtlamalardan dolayı bu korkuları ortadan kaldıramayan devlet. 

Kasım ayından bu yana polis her gün Serpil Temiz Ünvar'ın evinin önünde nöbet tutuyor. Temiz Ünvar'a neden taşınmadığı sorulduğunda bunun bir seçenek olarak görmediğini ve devletin bu sorunu çözmesi gerektiğini söylüyor

Hans-Gerd R.'nin oğlu, 19 Şubat 2020'de Hanau'da ırkçı saiklerle dokuz kişiyi vurduktan sonra annesini ve kendisini öldürdü. Baba da defalarca ırkçı fikirleriyle dikkatleri üzerine çekmişti. Yetkililere yazdığı bir mektupta, kurbanların anılmasını "nefrete tahrik" olarak nitelendirdi. Ayrıca öldürülenlerin yakınlarını "vahşi yabancılar" olarak tanımlıyor.