'Gurbetçiler 100 milyar avro gönderebilir'

'Gurbetçiler 100 milyar avro gönderebilir'

Hollanda Türkiye Ticaret Odası Başkanı Ethem Emre, devlet garantili yatırım fonu oluşturulursa, gurbetçilerin Türkiye'ye 100 milyar avro gönderebileceğini söyledi.

ROTTERDAM - Hollanda Türkiye Ticaret Odası (HTTO) Başkanı Ethem Emre, devlet denetiminde oluşturulacak bir yatırım fonu aracılığıyla, Avrupa’da yaşayan Türk asıllı vatandaşların Türkiye’ye getireceği dövizlerin ekonomiye 100 milyar avro kaynak sağlayabileceğini söyledi.

HTTO Başkanı Emre, Türkiye ekonomisine doğrudan yabancı sermaye girişinin artırılmasının teşvik edilmesinin yanı sıra, Hollanda ve Avrupa’da yaşayan Türk asıllı vatandaşların Türkiye’ye yatırım yapmaları için devlet denetiminde bir fon oluşturulmasını önerdi.

Avrupa genelinde yaşayan 6 milyon Türk asıllı vatandaşa cazip bir yatırım fonu sunulduğunda Türkiye ekonomisine 100 milyar avroya kadar kaynak sağlanabileceğini öngören Emre şu değerlendirmeleri yaptı:

“Eğer Hollanda ve Avrupa genelinde yaşamakta olan 6 milyon insanımız ve 100 bine yakın işletme sahibimiz için böyle güvenli bir yatırım kanalı oluşturulursa, Türkiye ekonomisine 100 milyar avroya kadar kaynak aktarımı sağlanabilir.

“Fakat böyle bir yatırım fonunda devletin devreye girip garantör olması lazım. Zamanında Avrupa’daki Türk asıllı vatandaşlardan denetimsizce toplanan paralalarla kurulan Kombassan ve Yimpaş gibi şirketler sonradan battı ya da hortumlandı ve gurbetçiler çok mağdur edildi. O zaman devlet kontrol yoktu ve çok büyük paralar toplandı ve iflaslar gerçekleşti.

“Bir daha böyle mağduriyetler olmasın diye bu yatırımların devlet eliyle ve devlet garantili -ya mevcut yatırım fonları kanalıyla ya da yeni bir yatırım fonu aracılığıyla koruyucu tedbirler altında yönetilmesi gerekir.

“Avrupa’daki insanlar hala Türkiye’ye çok bağlı yaşıyor ve Türkiye siyasetiyle yakından ilgililer. Böyle bir girişim ve sonucundaki yatırımlarla Avrupa’da yaşayan gelecek nesilleri de ülke ekonomisine bağlayabiliriz.

“Avrupa’da yaşayan yeni nesil gençler de bu gibi yatırımlarla Türkiye’ye bağlanmış olur. Aksi takdirde bu gençlerin gelecekte miraslarını satıp paralarını yurtdışına aktarma riski de var. Fakat böyle bir fon oluşturulursa bu risk de ortadan kalkar.

“Oluşturulacak fonda yatırımcılar kar paylaşımı ve katılım payı gibi getiri elde etmeli.

“Öte yandan güvenli ve şeffaf bir yönetim için bu fonun yönetiminde Avrupa’dan da insanlar olmalı.

“Devlet kurumları böyle bir fonun kurulmasına öncülük ederse, biz de HTTO olarak Avrupa’da bu fonun yatırım toplamasına destek sağlar, kanalları açarız.

“81 ilin yatırım haritasını çıkartıyoruz. Hollanda ve diger Avrupa ulkerinde yaşayan Türklere, kendi bölgelerine yatırım yapmalarını teşvik etmek ve üçüncü ve dördüncü nesillerin mirasdan kalan mal varlıklarının bölge ekonomilerine kazandırılmasına rehber olmak amacıyla yapılıyor bu çalışma.

“Devletin kalkınma ajansları, ticaret ve sanayi odaları ve mevcut yatırım fonları da Hollanda ve Avrupa genelinde yaşayan Türk asıllı vatandaşların Türkiye’de yapacakları yatırımları güvence altına alabilir.”

Türkiye-Hollanda ticaret hacmi potansiyelinin çok altında

HTTO Başkan Vekili Adnan Büyükbilgin ise Hollanda ve Türkiye arasındaki ticari işbirliğinin tam potansiyelinde olmadığını vurguladı ve şu değerlendirmeleri yaptı:

“Bugün Türkiye’ye doğrudan yatırım yapan ülkeler arasında Hollanda 24 milyar dolarlık

toplam yatırım miktarı ile birinci sırada. Ve yine Türkiye ile arasında 7.5 milyar doları bulan dış ticaret hacmiyle Hollanda, Türkiye’nin toplam dış ticaret hacmi sıralamasında ilk on ülke içinde. Ancak yine de ortada maalesef tam olarak yararlanılamayan çok daha büyük bir potansiyel var.

“İngiltere’nin Brexit kararının global şirket ve uluslararası organizasyonları yeni bir ekonomik merkez arayışı içine sokması, Amsterdam ve Rotterdam‘ın öne çıkan ticari merkez olmasını sağladı. Brexit sonrası Hollanda adına yaşanan en büyük gelişme (EMA) Avrupa İlaç Denetim Kurulu’nun Amsterdam’ı yeni merkez olarak seçmesidir.

Kanada ile ticaret hacmi Hollanda üzerinden artabilir

“Kanada ile Avrupa Birliği arasında imzalanmış olan ticari anlaşma Comprehensive Economic and Trade Agreement (CETA), gümrük vergilendirilmelerinde yüzde 98’lere varan indirimleri yürürlüğe sokarak; Kanada ve Avrupa Birliği ülkeleri arkasındaki gümrük işlemlerinde büyük avantajlar doğuracak. Hollanda’nın birçok ürünün re-export yoluyla farklı ülkelere ihracatı yöntemini koordine edebilen bir ülke olması, özellikle Kanada ve Türkiye arkasındaki ticari hacmin Hollanda üzerinden artmasında etkin olacaktır.”

HABERE YORUM KAT
1 Yorum