Göçmen ittifakı, vatandaşlık yasasını eksik buldu

Göçmen ittifakı, vatandaşlık yasasını eksik buldu

Passt uns allen İnsiyatifi, dün Federal Meclis tarafından kabul edilen yeni yasaya dair açıklama yaptı.

Almanya'da göçmenlerin uzun yıllardır beklediği çifte vatandaşlığı kolaylaştıran tasarı, Meclisten geçerek yasalaştı. Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Partinin (FDP) oluşturduğu koalisyon hükümetince hazırlanan "Vatandaşlık Yasasının Modernizasyonu" başlıklı tasarı için 382 kabul oyu kullanıldı.

Çok sayıda göçmen örgütü ve ırkçılık karşıtı topluluğun çatısı olarak görülen "Passt uns allen" İnsiyatifi tarafından konuya dair yapılan açıklamada, kararlar önemli bir kazanım olarak görülse de bazı eksiklikler "hayal kırıklığı" olarak tanımlandı.

İnsiyatif tarafından yapılan açıklama şöyle:

"Bugün kabul edilen vatandaşlık yasasının modernizasyonuna ilişkin yasanın sıkılaştırılması karşısında ittifak, eşit haklar ve siyasi katılım taleplerini yineler. İttifak, çoklu vatandaşlığın getirilmesini ve asgari ikamet süresinin azaltılmasını memnuniyetle karşılamaktadır. Ancak, önemli iyileştirmeler yapılması çağrısında bulunan sivil toplum örgütlerinin görüşlerinin dikkate alınmamış olmasından dolayı da hayal kırıklığına uğramıştır.

Getirilen düzenlemeler, gelecekte, yoksul bekâr ebeveynleri ve çocuklarını, emeklileri, engellileri, aile bakıcılarını, öğrencileri ve stajyerleri vatandaşlığa kabul sürecinin dışında bırakacaktır. Vatandaşlığa kabul başvurusunda bulunanlar çok sayıda ek sınavdan geçmek zorunda kalacak ve bu da vatandaşlığa kabul için zaten uzun olan bekleme sürelerini uzatacaktır. Bu durum daha da fazla keyfilik ve ırkçı ve kültürel atıflar yoluyla kurumsal ırkçılığın artması riskini arttırmaktadır. Vatansız kişilerin ve uzun süreli müsamaha gösterilen kişilerin durumu da yeterince dikkate alınmamıştır..."

"VATANDAŞLAR ESKİ VE YENİ OLARAK AYRILIYOR"

İnsiyatif Sözcüsü ve With Wings and Roots e.V. yönetim kurulu üyesi Miman Jasarovski de, konuya dair yaptığı açıklamada, "Biz ütopik bir şey değil, adil bir toplum için asgari olanı talep ettik. Bugün kabul edilen daha katı düzenlemeler insanları yararlılık kriterlerine göre değerlendiriyor, vatandaşlığa geçmek isteyenleri genel bir şüphe altında bırakıyor ve 'eski ve yeni vatandaşlara' farklı muamele ediyor. Bu sadece adaletsiz değil, aynı zamanda demokrasimiz için de tehlikelidir" ifadelerini kullandı.

TBB Yönetim Kurulu Sözcüsü Ayşe Demir ise "Planlanan sınır dışı etmelerle ilgili güncel ifşaatlar ve özellikle göçmenleri ve ırkçılıktan etkilenen insanları etkileyen toplumdaki genel sağa kayma göz önüne alındığında, bu taleplerin hayata geçirilmesi daha da önemli olurdu" dedi. Demir şunları vurguluyor: "Irkçılık sadece ırkçılar şiddete başvurduğunda ortaya çıkan bir sorun değildir. Irkçılıktan etkilenen insanlara siyasete katılma fırsatı vermenin zamanı çoktan geldi de geçiyor. Seçme ve seçilme hakkına sahip olarak siyasetin şekillenmesine yardımcı olabilir ve siyasette ve toplumda ırkçı saldırıların temeliyle mücadele edebilirler" açıklamasında bulundu.

"ALMANYA'DA DOĞAN HER ÇOCUK ALMAN VATANDAŞI SAYILSIN"

İnsiyatif, Almanya'da doğan her bireyin, ebeveynlerinin ikamet durumundan bağımsız olarak Alman vatandaşlığına geçmesini, Almanya'da en az üç yıl yaşadıktan sonra bürokratik olmayan bir şekilde vatandaşlığa kabul edilmesini ve tüm siyasi kademelerde seçme ve seçilme hakkı talep etmeye devam ediyordu.

ARTI49

HABERE YORUM KAT
1 Yorum