Frankfurt'tan Arif Arslaner'e onur plaketi

Frankfurt'tan Arif Arslaner'e onur plaketi

Frankfurt'ta son 28 yılda sayısız projeler kazandıran Kültür ve Eğitim Derneği'nin kurucusu Arif Arslaner, kentin onur plaketiyle ödüllendirildi. Ödül töreni kentin tarihi "İmparatorlar Salonu"nda gerçekleşti

Frankfurt'ta kurucusu olduğu Kültür ve Eğitim Derneği'nin projeleriyle toplumsal gelişmeye ve gençlerin eğitimine büyük katkılarda bulunan Arif Arslaner, kentin onur plaketiyle ödüllendirildi.

Frankfurt Belediyesi'nin tarihi   "İmparatorlar Salonu"nda gerçekleşen ödül törenine Büyükşehir Belediye Başkanı Peter Feldmann, Türkiye‘nin Frankfurt Başkonsolos Erdem Tunçer, Hessen Milletvekilleri Taylan Burcu, Turgut Yüksel ile Frankfurt İl Genel Meclisi Başkanı Hilime Arslaner katıldı. Arif Arslaner'i ödül töreninde eşi Arzu, çocukları Alper ve Aysu ile babası Vahap Arslaner ve ablası Hatice Bingöl yalnız bırakmadı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Feldmann, aşı karşıtlarının  mitingleri nedeniyle yolların kesildiğini, göreve geldiğinden bu yana ilk kez polis eskortuyla belediye binasına ulaştığını söyledi. Törende Qantara Trio grubu, İspanyolca, Farsça ve Türkçe şarkılar seslendirdi.

SPD'li politikacı Turgut Yüksel ödül töreninde, Almanya'nın birinci nesil Türklerin katkılarıyla zenginleştiğini belirterek baba Vahap Arslaner'in elini öptü. Turgut Yüksel'in jesti törende büyük alkış aldı.

Toplumsal barışın bir adı var

Frankfurt'un tarih boyunca farklı zamanlarla göç dalgasıyla karşı karşıya kaldığına dikkat çeken Büyükşehir Belediye Başkanı Peter Feldmann, "Farklı zamanlarda Hollanda'dan, İngiltere'den başka bölgelerden insanlar geldi. Bizi New York'tan ayıran bir özellik, orada İrlandalılar, Çinliler, siyahların kendi mahalleleri var. Böyle bir şey bizde ise düşünülemez bile. Kentimiz çok çeşitlilikle kazandı, zenginleşti. Çok çeşitlilik gençlerin deyimiyle 'çok beygir gücünü sokağa taşıdı', toplumu frenlemeyip insanların daha çok etkin olmasını sağladı. Geriye giden kriminal istatistiği sayılarının da gösterdiği gibi toplumsal barış hep üstün geldi. Bunun bir adı var. Frankfurt'a bu özelliği kazandıran kurumlardan birisi Kubi'dir. Arif Arslaner ile başka kurumlarda da birlikte çalışmıştık. Denizden çıkarılacak bir hazine insanları karşı karşıya getirebilir. Ama bunun herkese zenginlik kazandıracağı bilinirse, herkes taşın altına elini koyar. Kubi'yi özel kılan budur. Hazine olduğunu biliyorlar. Bütün insanların bundan faydalanması için faaliyette bulunuyorlar. Genç göçmenlerin geriye kalmasını istemiyorlar. Gençlere kökenlerinden bağımsız şans verilmesi önemli bir konu. 1993'te kurulan dernek, bugün 200'ün üzerinde insanın çalıştığı bir kuruma dönüştü. Kubi'nin çalışmalarının merkezinde paylaşım ve adalet, gençler ile aileleri var. İnsandan insana yardım var" diye konuştu.

"Eğitimde şans eşitliği değil adalet istiyorum"

Arif Arslaner, kendisine verilen ödülü, KUBİ ve BiKU çalışanları adına aldığını söyledi. Çalışmalara destek verenlere teşekkür eden Arslaner, "Bu muhteşem İmparatorlar Salonu'nda verilen ödül beni gururlandırdı. Dünya kenti Frankfurt'a teşekkür ediyorum. Çok güzel bir an. Toplumsal gelişme, yeni bir şey kendiliğinden oluşmuyor. Bunun için adım atmak gerekiyordu" dedi.

Frankfurt'ta parlamentoda, kurumlarda ve kent içinde kendisini dinleyenlerin ve düşüncelerini dikkate alanların olmasının büyük şans olduğunu kaydeden Arslaner, "Toplumsal değişimi ancak birlikte gerçekleştirebiliriz. Pandemi bize toplumsal dayanışmanın önemini anımsattı. Tek tek bireyler de değişime katkıda bulunabilir. Zorda kalan insanlar, gençler mutlaka desteklenmeli. Gençleri geride bırakmamalıyız. Ben   eğitimde şans eşitliği değil, adalet istiyorum. Gençler ailelerinden gerekli desteği alamayabiliyor. Kubi sadece bir eğitim kurumu değil, yürek işidir. Kubi'yi kurarken, "Sorunları nasıl çözebiliriz? Bu toplumda eğitim, ırkçılık, antisemizm, yabancı düşmanlığı ve İslam düşmanlığı gibi konularda neler yapabiliriz?" düşüncem vardı. Bütün projelerimizi, demokratik bir toplum için gençlere ve ailelerine eğitim, iş ve meslek eğitimi konularında destek verme üzerine oluşturduk. Irkçılık toplumun orta kesimine ulaştı. Demokrasiyi geniş bir kesimle savunabiliriz. Demokrasi konulu projemize katılan camiler ve sinagoglar birbirlerini ziyaret edecek. Köprüler oluşturmak önemli. Aileme Türk ve İslam kültürünün hümanist öğelerini de öğrettiği için teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Toplumun ihmal ettiği alanlara el attı

Sivil toplum kurumlarıyla ağ oluşturmanın sosyal ve uyum politikasının   ayrılmaz bir parçası haline geldiğini kaydeden Hessen Milletvekili Turgut Yüksel, "KUBI, cami dernekleri, Anne Frank gibi eğitim kurumu, üniversiteler ve federal bakanlıklarla birlikte çalışıyor. Geçtiğimiz yıllarda, sayısız projeyle özellikle gençlere tavsiye, destek ve eşlik eden önlemlerle bir bakış açısı kazandırmayı başardı. KUBİ ve okullar arasındaki işbirliği, Frankfurt sınırlarının ötesinde örnek teşkil ediyor. KUBİ, toplum tarafından uzun süredir ihmal edilen alanlarda, geleceği de etkileyecek şekilde çalışıyor. Arif Arslaner sadece KUBİ ile değil, aynı zamanda Frankfurt'ta yaşayanların çıkarları için çeşitli taahhütlerle yaptığı çalışmalarla da iyi biliniyor" dedi.  

Frankfurt Belediyesi'nin sivil toplum çalışmalarıyla yakından tanınan Arif Arslaner'e plaket ve ödül vermesinin kendilerini de çok mutlu ettiğini kaydeden Başkonsolos Erdem Tunçer de, "Toplumlarımız arasındaki anlayışın ve işbirliğinin derinleşmesini sağlayan çalışmaları yürüten insanların olmasından biz de memnuniyet duyarız. Türkiye'den işgücü göçünün 60. yılındayız. 60 yılda böyle bir ödül verilmesi, toplumumuzun ne denli entegre ve önemli mesafeler kat ettiğinin de bir kanıtıdır" dedi.

HABERE YORUM KAT