Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Marmara Denizi çevresinde beklenen büyük deprem hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Üşümezsoy, bilim dünyasının 1999 depremi sonrasında yanıltıcı senaryolar üzerinden hareket ettiğini ve spekülatif yaklaşımlara yer verdiğini belirtti. İstanbul'da beklenen şiddetli depreme dair dikkate değer ifadeler kullandı.

Prof. Dr. Celal Şengör'ün İstanbul'dan taşınma kararı aldığını ve depremden sonra şehrin nasıl bir durumda olacağını bildiğini söylemesinin ardından, Üşümezsoy tam tersi bir görüş bildirdi. Deprem uzmanı olan Üşümezsoy, son açıklamasında şunları ifade etti.

"1999 yılından beri, Marmara Denizi bölgesindeki faylarla ilgili kurulan senaryolar bilimsel dayanaktan yoksun spekülatif yaklaşımlarla doludur. Özellikle Kuzey Marmara kenar fayı üzerinden oluşturulan deprem senaryoları, Avrupa-Akdeniz Sismoloji Merkezi'nin dinamik haritasına göre çukurların güneyinden geçmektedir."

Üşümezsoy, Kuzey Marmara bölgesindeki fay hatlarının halen EMSC tarafından kabul edilmediğini belirterek, bu fayların "ölü faylar" olarak kabul edildiğini ifade etti. Üşümezsoy'a göre, Türkiye'deki bilim dünyası bu spekülatif fay hatları üzerinden senaryolar üretmekte ve gerçekçi olmayan bilgiler sunmaktadır.

Üşümezsoy, açıklamalarına devam ederek, "Kuzey Marmara bölgesinde önümüzdeki 30 yıl içerisinde iki adet 7.4 büyüklüğünde depremin olacağını belirtti. Bu konuda %67 risk olduğu iddialarına da karşı çıkarak, gerçek riskin Marmara çukurlarının güney kıyısında bulunduğunu söyledi.

Ünlü uzman, Yalova Çınarcık kıyısının 1894 yılında, Tekirdağ Marmara Adası'nın ise 1912 yılında depremle sarsıldığını hatırlatarak, Marmara Denizi'nin risk açısından güney çukurlarının daha hassas olduğuna dikkat çekti. Üşümezsoy'a göre, Kumburgaz çukurundaki kuzey Anadolu fayı dışında, Marmara bölgesinde 6.5 büyüklüğünü aşan bir deprem riski bulunmuyor.

Prof. Şener Üşümezsoy'un açıklamaları, Marmara Denizi çevresinde beklenen depremin detaylarına farklı bir bakış açısı sunuyor.