Bu da İçişleri Bakanı: Seehofer gazeteciye suç duyurusundan vazgeçti

Bu da İçişleri Bakanı: Seehofer gazeteciye suç duyurusundan vazgeçti

Bir gazeteci hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıklaması sonrasında sert eleştirilere hedef olan Federal Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer geri adım atmak zorunda kaldı.

Bir gazeteciye yönelik suç duyurusunda bulunacağını açıklayan İçişleri Bakanı Horst Seehofer, basın özgürlüğü  ile ilgili yoğun tartışmalar ve kendisine yönelik sert tepkilerin ardından geri adım attı. 

Seehofer, Tageszeitung (taz) gazetesinde geçen hafta yayımlanan ve polislere yönelik aşağılayıcı ifadelere yer verilen görüş yazısına atıfla, yazıyı yazan gazeteci hakkında suç duyurusunda bulunmaktan vazgeçtiğini açıkladı. DW Türkçe’nin haberine göre, İçişleri Bakanı, suç duyurusu yerine “gazetenin üst düzey yazıişlerini, söz konusu yazı ve yol açtığı etkiler konusunda konuşmak üzere bakanlığına davet edeceğini” söyledi. Seehofer, “köşe yazısının basın meslek ilkelerine karşı ağır ihlal içerdiği görüşünde olduğunu, bu nedenle Basın Konseyi'ne başvuracağını” da belirtti.

Görüş yazısının insanları aşağılayıcı bir üslup içermesi nedeniyle suç öğeleri içerdiği görüşünü yineleyen Seehofer, bu konuda çeşitli suç duyurularının halihazırda yapıldığına ve savcılık incelemelerinin başladığına dikkat çekti.

Yazıya yönelik eleştirilerini yineleyen İçişleri Bakanı, ancak kendisi için konunun bir kişiye cezai takibat başlatmak olmadığını, basın özgürlüğüne karşı bir müdahalenin hiçbir şekilde söz konusu olamayacağını belirterek “Asıl konu toplumda birbirimize nasıl bir yaklaşım sergilediğimizdir” diye konuştu.

Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU) partili  Seehofer, hafta sonunda “Bild” gazetesine yaptığı açıklamada, "sözcüklerde kontrolün yitirilmesinin kaçınılmaz olarak eylemler ve şiddet içeren aşırılıklar konusunda da kontrolün yitirilmesine yol açacağını” belirterek, İçişleri Bakanı kimliğiyle söz konusu köşe yazarına karşı suç duyurusunda bulunacağını açıklamıştı.

TARTIŞMALI YAZI

Geçen pazartesi günü Berlin merkezli, liberal sol eğilimli “Tageszeitung” (taz) gazetesinde yayımlanan bir görüş yazısında ABD'de George Floyd'un beyaz bir polis tarafından öldürülmesi sonrasında polis şiddeti ve ırkçılıkla ilgili yaşanan tartışmalar ve polis teşkilatının tümden lağvedilmesi talepleri konu alınmıştı. Yazıda polisin lağvedilmesi ve kapitalizmin devamı durumunda 250 bini aşkın Alman polis memurunu işe alacak yer bulmakta zorlanılacağı belirtilerek, çeşitli sektörlerden seçenekler sıralanmış, sonuç olarak polislerin çalışabileceği en iyi yerin “çöp yığınağı” olacağı ve “kendi benzerleriyle birlikte olmaktan kendilerinin de muhtemelen memnuniyet duyacağı” savunulmuştu.

FAŞİST KAFALI OTORİTER KİŞİLİKLER

Polislerin önemli bir bölümünün genellenerek “faşist kafalı otoriter kişilikler” olarak tanımlandığı yazıda “Onlara pedikür bile yaptırtmam. Sonuçta törpü de silah olarak kullanılabilir”, “Peki seramik boyamacılığı? El altından gamalı haçlı çay seti üretip gelirlerini bir sonraki terör örgütünü finanse etmede kullanabilirler”, “Diğer insanlara hükmedebilecekleri işler söz konusu bile olamaz. Onları hayvanların yanına bile yaklaştırmamak lazım. Sahiplerini öldüren başka köpekler yetişmesin” gibi ifadeler yer almıştı.

AfD: MERKEL GERİ PÜSKÜRTTÜ

İçişleri Bakanı Seehofer'in suç duyurusunda bulunmayacağını açıklaması olumlu tepkilere yol açtı. Alman Gazeteciler Sendikası (DJV), Seehofer'in kararını överek “Bu, temel bir hak olan basın ve düşünce özgürlüğüne zarar gelmesini önlemek için verilebilecek mümkün olan tek karardı” açıklamasını yaptı.

Tartışmalı yazının yayımlandığı Tageszeitung'un Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı da Seehofer'in kararını memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, “Bay Seehofer'in yazarımıza karşı suç duyurusunda bulunmayacak olması iyi. Şansını denemek isteyen diğer herkese de şunu söyleyebilirim: Basın hukuku ekibimiz her zaman olduğu gibi yazarımızın yanında” diye konuştu.

Sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) partisindense Seehofer'e eleştiri geldi. Parti Genel Başkan Yardımcısı Stephan Brandner, Seehofer'in konuyu yargıya taşımaktan vazgeçmesini “polislerin yüzüne atılmış bir tokat” olarak nitelendirdi. Brandner, Seehofer'in Başbakan Angela Merkel tarafından “geri püskürtüldüğünün” anlaşıldığı değerlendirmesinde bulundu.

Seehofer'in suç duyurusunda bulunacağını açıklaması sonrasında Başbakan Merkel ile defalarca bir araya geldiği ve konuyla ilgili görüşmeler yapıldığı duyurulmuştu.

+49 – BERLİN

HABERE YORUM KAT