Bilim insanları, Dünya’daki oksijenin tükeneceği zamanı açıkladı
Dünya, evrende eşi benzeri olmayan bir gezegen. Uzaydan bakıldığında mavi tonlarıyla parlayan, yeşil ve kahverengi alanlarla kaplı bu gezegenin yüzeyi, üzerinde yaşam olduğunun açık kanıtlarını sergiliyor. Yüzeyinin büyük kısmı suyla kaplı olan Dünya, zengin oksijen içeren atmosferi sayesinde insan, hayvan ve bitki yaşamını mümkün kılıyor. Ancak bugün hâlâ yaşanabilir olan bu gezegenin geleceği sorgulanıyor: Dünya ne kadar daha yaşanabilir olacak? Mavi gezegen üzerindeki yaşam sonsuza kadar sürecek mi?
İnsan eliyle hızlanan iklim krizi
İklim değişikliği, insan faaliyetleri sonucu her geçen gün daha da şiddetleniyor. Aşırı hava olayları, birçok bölgeyi yaşanması zor hale getiriyor. Milyarder Elon Musk gibi bazı kişiler, bu karanlık tabloya karşı alternatif çözümler arıyor. Musk, insanlığı “çok gezegenli” hale getirmeyi hedefliyor; çünkü ona göre Dünya’nın yaşanamaz hale gelmesi durumunda Mars gibi alternatif gezegenler gerekecek. Ancak iklim değişikliği ya da bir asteroid çarpması olmasa bile, bilimsel verilere göre Dünya’nın şu anki oksijen oranı sonsuza dek sabit kalmayacak.
Bilim insanlarından çarpıcı öngörü
Dünya'nın oksijenli atmosferinin ne kadar süre daha var olacağı sorusuna yanıt arayan bilim insanları, 2021 yılında Nature Geoscience dergisinde yayımlanan bir çalışmayla bu konuyu derinlemesine inceledi. Toho Üniversitesi’nden Kazumi Ozaki ve Georgia Teknoloji Enstitüsü’nden Christopher Reinhard’ın kaleme aldığı çalışmada, gezegenimizin atmosferinin geleceğiyle ilgili çarpıcı bulgular yer alıyor. Her iki bilim insanı da NASA’nın Exoplanet System Science (NExSS) girişiminde görev alıyor.
Araştırmaya göre, “simülasyonlar Dünya’nın oksijen bakımından zengin atmosferinin yaklaşık 1,08 milyar yıl daha var olacağını, ardından hızlı bir oksijen kaybı sürecine girileceğini gösteriyor.”
Güneş’in parlaması Dünya’nın dengesini bozacak
Bu dramatik değişimin temel nedeni, araştırmacılara göre, Güneş’in zamanla daha parlak hale gelmesi ve bunun sonucu olarak yüzey sıcaklıklarının artması. Ayrıca, Güneş’in bu artan parlaklığı karasal fotosentetik yaşamı sürdüren CO₂ dengesini de bozacak. Bu durum atmosferdeki oksijen oranının azalmasına neden olacak. Bu, yavaş ama geri dönüşü olmayan bir sürecin başlangıcı anlamına geliyor ve bu süreç, yaklaşık beş milyar yıl sonra Güneş’in ölümüyle sona erecek.
Ancak bu son noktadan çok önce, Dünya’nın atmosferi yaklaşık 2,4 milyar yıl önceki haline geri dönecek. Bu dönemde atmosferin yaklaşık yüzde 80’i su buharı, yüzde 10’u karbondioksit ve yüzde 5 ila 7’si hidrojen sülfürden oluşuyordu. Ayrıca az miktarda azot, hidrojen ve helyum da mevcuttu.
Oksijen sayesinde hayat var ama bu kalıcı değil
Bugünkü atmosfer, yüzde 21 oranında oksijen içeriyor ve bu, Dünya üzerindeki yaşamın en önemli yapı taşı. Ancak, bir milyar yıl gibi bir süre sonunda bu bileşim değişecek ve Dünya, canlı yaşamı destekleyemeyecek bir gezegene dönüşecek.