Berlin’den Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Macron tepkisi: Fransa’nın yanındayız!

Berlin’den Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Macron tepkisi: Fransa’nın yanındayız!

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Avrupa’daki Müslümanların durumuyla Fransa Devlet Başkanı Macron hakkındaki değerlendirmeleri, Paris’ten önce Berlin’de yankılandı. Alman Dışişleri Bakanı Maas: “Kabul edilemez!”

AB’nin ana ekseni kabul edilen Berlin-Paris hattında, Türkiye’den gelen değerlendirmelere tepki gecikmeden geldi. Özellikle Berlin’in Ankara çıkışlı olumsuz değerlendirmeleri muhatap alması dikkat çekti. 

Federal Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Fransa Devlet Başkanı Emmanuel Macron ile ilgili ifadelerini “kabul edilemez” buldu. Erdoğan’ın Macron’a yönelik “kişisel saldırılarına” da değinen Alman Bakan, bu ifadeleri reddederken, Almanya’nın İslamcı aşırılara karşı mücadelede Fransa’nın yanında dayanışma içinde olduğunun altını çizdi. Maas, Paris’in büyükelçisini Ankara’dan çekmesini de büyük bir anlayışla karşıladığını ifade etti. 

untitled-3.jpg

Alman hükümetinin sözcüsü Steffen Seibert de, hükümet adına yaptığı açıklamalarda, bu tür “aşağılayıcı ifadelerin” hiçbir biçimde kabul edilemez olduğunu vurguladı. 

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN SÖZLERİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Saray’da düzenlenen Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı adlı bir etkinlikte konuştu. Fransız mallarına boykot çağrıısı da yapan Erdoğan, şu ifadeleri dikkat çekti: 

“Fransa’da yaşananlar, Almanya’da yaşananlar bunlar dünyanın gözü önünde oluyor. Batı, özellikle Hıristiyan dünyasına sesleniyorum, Musevilere sesleniyorum: İnsanız, insan olarak Hıristiyan olmak suç değildir ona da sahip çıkıyoruz, Musevi’ye de sahip çıkıyoruz. Fransa’da Müslümanlara zulüm varsa oraya da sahip çıkalım diye dünya liderlerine sesleniyorum. Fransa’da Müslümanlara zulüm varsa oraya da sahip çıkalım diye dünya liderlerine sesleniyorum. Nasıl Fransa’da Türk markalı mal satın alınmayın diyorsa, buradan milletime sesleniyorum, sakın Fransız mallarını satın almayın.

Gün geçmiyor ki Müslümanlara ait ibadethaneye saldırı haberini almayın. Buradan Şansölye Merkel’e de sesleniyorum; hani sizde din özgürlüğü vardı, devletinizin güvencesi vardı? Bir sabah namazında yüzü aşkın polis camiye saldırıyor. Bunların tam tersini Türkiye’den duydunuz mu, hayır. Bizde gerçek din özgürlüğü var, bunlarda yok.

Gün geçmiyor ki Müslümanların inanç hürriyetini kısıtlayan uygulamayla karşılaşmayalım. Kuran’ı Kerim’i hedef alan alçaklıklara muhatap oluyoruz. Fransa’nın akli noktada kontrole muhtaç liderinin teşvikiyle bu saldırılar yapılmaya başlandı. Demokrasiyi kimseye bırakmayan batılı devlette, Müslümanlara yönelik saldırılar sıradan hale gelmiştir. Irkçı terörizm... Buradan sesleniyorum, siz faşistsiniz, siz Nazi’nin zincir halkalarısınız. 2. Dünya Savaşı öncesi Avrupa’daki Musevilere yönelik linç kampanyasının benzerine Müslümanlar maruz kalıyor.

6 milyon insanı Avrupa’da yaşayan bir ülkenin cumhurbaşkanı olarak, muhataplarımıza şu ikazı yapmakta fayda görüyorum; Çapsızlığınızı perdelemek amacıyla girdiğiniz bu yolun sonu felakettir. 2. Dünya Savaşı’nda yaşananlardan herkes ders çıkarmalıdır. 2011 yılında Norveç’te bir caninin katlettiği 77 masum izlediğiniz bu politikaların ne tür acı sonuçlar doğuracağını göstermiştir.

Irkçı terör tehdidiyle mücadelede AB kurumlarına çok ciddi sorumluluk düştüğüne inanıyorum. Avrupa Konseyi, İslam düşmanlığını görmezden gelemez, Avrupa Parlamentosu üç maymunu oynayamaz. Avrupa’nın basiret, ahlak sahibi liderleri korku duvarlarını yıkmalıdır. Aşırı sağcı fikirlerin Avrupa’nın ana akım siyasetini esir almasına izin verilmemelidir. Macron’un başını çektiği nefret kampanyasına dur denilmelidir. Irkçılık ve İslam düşmanlığı, görevi, konumu, makamı ne olursa olsun, insanın akli ve vicdani melekelerini yok eden bir psikozdur. Reddederek, yokmuş gibi davranarak bu sorunun üstesinden gelinemez.”

+49-BERLİN

FOTO: A.A.

HABERE YORUM KAT