Avrupa'nın kapıları Kars kaşarına açılıyor: Bir köyden tüm dünyaya 

Avrupa'nın kapıları Kars kaşarına açılıyor: Bir köyden tüm dünyaya 

Köln ve Duisburg'da Kars kaşarını tanıtan İlhan Koçulu'ya göre, dünya pazarlarına ulaşmak ve “tersine göç” mümkün, çünkü Türkiye çok verimli kaynaklara sahip. 

Kars’ın ve Türkiye’nin doğal beslenme konusunda gönüllü elçilerinden Kars Boğatepe Köyü Çevre ve Yaşam Derneği kurucusu İlhan Koçulu, Köln'den sonra Duisburg’da da Kars kaşarını anlattı. 

Avrupa Kars Gönüllüleri, Duisburg Ardahan-Posof  POYAD Derneği ve Schwelm Karslılar Derneği tarafında ortaklaşa düzenlenen konferansın bitiminde, konuklara Kars’ın yöresel yiyeceklerinden Kars kaşarı, çeçil peyniri ve kete ikram edildi. Gazeteci akadaşımız Mustafa Özbay, toplantıyı izledi ve Koçulu'dan da yolculuğunu dinledi:

Kars Boğatepe Köyü Çevre ve Yaşam Derneği kurucusu İlhan Koçulu

BİRLEŞEN KADERLER 

Türkiye’nin ilk peynir müzesini bir köyde kuran, dünyanın çeşitli yerlerinden davet alıp “Kars Kaşarı”nın hikâyesini anlatan, Kars’ı bir botanik bahçeye dönüştüren ve köy turizmini layıkıyla yapıp köylülerin gelir elde etmesini sağlayan İlhan Koçulu ile Kars’ın kaderi adeta birleşmiş gibi.

2000 yılında İstanbul’dan Kars’taki köyüne dönen ve köylüyle beraber doğal ürünler üretmeye başlayan İlhan Koçulu, hikâyesini şöyle anlattı: 

“Ben, 1918 yıllında Kafkasya’dan Kars’a göç eden bir ailenin dördüncü kuşak peynir ustasıyım. 2000 yılına kadar İstanbul’da tekstil ve gıda konusunda çeşitli firmalar kurdum. 2000 yılında köyümüzde elim bir kaza başımıza geldi, köyden şehre giden okul minübüsüne bir TIR çarptı ve 23 kişiyi kaybettik. Kaybettiklerimizden biri de ağabeyimdi.” 

YERİNDE ÜRET, YERİNDE TÜKET

Kaza sonunda bu topraklara borcu olduğunu düşündüğünü ve köye dönmeye, yaşamını köyde sürdürmeye karar verdiğini kaydeden Koçulu şöyle devam etti: 

“Eşimle konuşup Kars’ta hayatımı sürdüreceğimi söyledim. Köye döndüğümde ilk başta şunu fark ettim: Çocukluğumuzda kendi ürettiğimiz ekmek, süt, yumurta, yoğurt şehirden hazır geliyordu. Köyde hemen hemen hiç üretim yoktu. Biz önce köylülere 'Yerinde Üret, Yerinde Tüket' anlayışını yerleştirmek mecburiyetindeydik. Ambarı boş olanın boynu büküktür. Ambarın dolması için de toprakları işlemek ve üretmek zorundayız.”

Daha fazla köylüye ulaşmak için ilk yıl köy köy dolaştıklarını söyleyen Koçulu, amaçlarının boşalan köyleri bir araya getirerek sinerji oluşturmak olduğunu belirtti. 10 köyü ikna eden Koçulu, kolları sıvadıklarını, dünyanın en kaliteli topraklarının Anadolu’da olduğunu söyledi.

1770 ÇEŞİT ÇİÇEKLİ BİTKİ 

Kendi topraklarına göre bir çalışma yaptıklarını ve çok verimli olduğunu anlatan Koçulu, unutulmuş buğdayları tekrar üretmeye başladıklarını, kavılca buğdayı ve keten tohumunun yeniden üretilmesi konusunda çok başarılı olduklarını belirtti. İlhan Koçulu şöyle konuştu: 

“Diğer taraftan da kadınlarla eğitim çalışmaları yapmaya başladık. Organik tarım, şifalı bitkiler, iletişim kursları, Fransızca dil eğitimiyle kadınların aktif katılımını sağladık. Üç yıl boyunca Kafkas Üniversitesi ve yurtdışından öğretim üyeleriyle Kars’ın botanik yapısını araştırıp, dökümünü yaptık. 1770 çeşit çiçekli bitkiyi kayıt altına aldık.”

“GÖÇ TERSİNE OLSUN İSTİYORUZ”

Kars kaşarının çok özel olduğunu, hayvanların yüksek rakımlı meralarda doğal beslendiğini, zamanında İsviçre’den gelen gravyer tekniğiyle ‘Kars Gravyeri’nin geliştirildiğini anlatan Koçulu,  “Kars kaşarı Türkiye’de en ünlü market zincirlerinde satılıyor. Türk Hava Yolları’nın Business Class’ında tercih ediliyor. Fazla üretim değil, kaliteli üretim amacımız. Kars kaşarı ile Kars’ı en iyi şekilde temsil etmek ve Kars’a iş anlamında daha fazla katkıda bulunmak istiyoruz. Göç, tersine olsun istiyoruz” diye konuştu. 

+49-DUİSBURG

 

HABERE YORUM KAT
3 Yorum