Avrupa’nın en büyük ekonomisinde tedirginlik yayılıyor: “Önlemler tartışmaya açık değil”

Avrupa’nın en büyük ekonomisinde tedirginlik yayılıyor: “Önlemler tartışmaya açık değil”

Almanya’da ihtiyatlı normalleşme adımları hayata geçirilirken askıya alınan temel haklara ve ekonominin geleceğine ilişkin tartışmalar sürüyor.

Almanya’da koronavirüsle mücadele kapsamında alınan önlemlerin temel haklara darbe vursa da elzem olduğu ve tartışmaya açık olmadığı savunuldu. DW Türkçe’nin haberine göre Neue Presse’de yayınlanan bir yorumda, şu değerlendirmeler dikkat çekti:

“Siyasi sorumluların görevi yaşamımızı korumaktır. Bu da (atılacak adımların) sosyal sonuçları gözden geçirilerek yapılmalıdır. Elbette herkes bütün temel haklarıyla, korona krizinden önceki eski yaşamına geri dönmek istiyor. Ancak hareket özgürlüğünde radikal kısıtlamalar hala kaçınılmaz. Bu adımların nasıl planlandığı, şimdi hangi yollarla geriye dönüşün mümkün olduğu gibi sorular üzerinde tartışılabilir, ancak bu adımların tıpkı dünyanın geri kalanında olduğu gibi gerekli olduğu tartışmaya açık değil. Zira, hayatımızı değiştiren siyaset değildi, virüstü ve hala da öyle.”

SEFALETE YOL AÇMAYAN BİR ÇÖZÜM GEREKİYOR

Korona krizinin vurduğu Alman ekonomisinde İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük resesyon bekleniyor. Westfalen-Blatt‘taki yorumda sefalete yol açmadan temkinli bir biçimde yola devam edilmesini sağlayacak bir çözümün gerektiği belirtiliyor:

“İkinci bir enfeksiyon dalgası mı yoksa ekonominin çökmesi mi? Hangi risk daha büyük? Bu soruya verilecek doğru bir yanıt yok. Hem sefalet ve sıkıntıların büyümesinin önüne geçip, hem de mütemadiyen beklemede kalamayız. Bu nedenle uzun bir süre daha virüsle yaşamayı mümkün kılacak konseptler geliştirme yönündeki baskı artıyor. Başbakan Angela Merkel, bu sürecin kararlı itici gücü olarak harekete geçmeli.”

GÜNLÜK YAŞAMIN KAHRAMANLARINI UNUTMAYALIM

Hof’da yayımlanan Frankenpost’ta Almanya’nın verdiği zorlu sınavın asıl kahramanlarına dikkat çekiliyor:

“İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana hiç bu kadar fazla anayasal hak aynı anda yürürlükten kaldırılmamıştı: Toplanma hakkı, seyahat özgürlüğü, mesleği icra hakkı, mülkiyet hakkı, ibadet hakkı… Almanya, geçen haftalarda pek çok şeye hazırdı, herkesin sağlığı adına çok büyük fedakarlıklar yaptı. Ama bu karanlığı yaşayanların bir umut ışığına ihtiyaçları var…. Komşu yardımlarından tutun, (devam eden) kargo ve ulaşım hizmetlerine… Hayatın devamlılığını sağlayan günlük yaşamın kahramanlarını unutmamak lazım elbette.”

“ÇEVREMİZ OLMADAN SOSYAL TOPLUM HAYAL EDİLEMEZ“

Straubinger Tagblatt, 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı vesilesiyle çalışmanın önemine dikkat çeken bir yoruma yer veriyor. Yorumda korona krizinin çalışmanın yalnızca para kazanmaya indirgenemeyeceğini bizlere gösterdiği savunuluyor:

“Bu yaşadıklarımız, çalışmanın önemini bize göstermiş oldu. Çalışmayı yalnızca ekmeğini kazanmaya indirgeyenler (çalışmanın) sosyal bileşenlerini görmezden gelmiş oluyorlar. Evden çalışma da birçok yönüyle bir zorunluluktan olumlu bir sonuç çıkartmayı başarmış olsa da, işyerindeki çevremiz olmadan sosyal bir toplum tahayyül edilebilir değil. Bu da bu krizden çıkartılan ve kalıcı olması gereken derslerden biri.”

HALKWEB – STUTTGART

HABERE YORUM KAT