Avrupalı Türk yine tedirgin: Dernek operasyonu Almanya’ya sıçrar mı?

Avrupalı Türk yine tedirgin: Dernek operasyonu Almanya’ya sıçrar mı?
Avusturya ve Fransa’da Türk ve İslami derneklere ve camilere yönelik atağın ardından operasyonun oralarla sınırlı kalması gerekmiyor. Peki, sıkılaştırılan denetimler Almanya’ya sıçrarsa ne olur?

Fitili Avusturya ateşledi. Ciddi suçlamalar söz konusu. 200’den fazla Türk derneği inceleme altına alındı. Milyonlarca avroluk vergi kaçakçılığından söz ediliyor.

Avusturya’daki Türk camileri ve  dernekleri üzerinden Türkiye’de hükümete yakın vakıflara para transferinden söz ediliyor.

Denetlenen derneklerin yarısının statüsü ise iptal edildi. İncelemeler sürüyor.

Tuhaf şeyler oluyor.

Kısa bir not düşelim: Tüm bu suçlamalar yapılırken, bazı beceriksiz dernek yöneticilerinin, muhtemelen istemeden, kuruluşlarının başını derde sokmuş olması mümkün. Bu ihtimali de göz önünde bulundurmak gerekir.

PARİS’İ VİYANA İZLEDİ

Diğer taraftan Avusturya’da cami dernekleri üzerinden  Ankara’ya baskı sürerken, Viyana’yı bu kez Paris’in izlediğini gördük. Fransa’da benzer bir atak gündeme girdi. Orada Türk’ten çok Arap ağırlığı ve “sorunu” var tabii.

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, “Bölücülükle Mücadele” projesi çerçevesinde Fransa’daki İslam’ın yeniden yapılandırılmasını istiyor. Bu yeniden yapılandırma sadece başörtüsü, imamlar, eğitim fonları ile alakalı değil, bir “Laiklik Şartnamesi” de söz konusu.

Buna göre, kamu desteği isteyen camiler ve dernekler “Laiklik Şartnamesi”ni imzalayacaklar.

Şartnameye  ve cumhuriyet ilkelerine uymayan dernekler kolayca feshedilecek. Yani Fransa’da da dernekler ve camiler mercek altında.

Avrupa Birliği (AB) liderler zirvesinden Türkiye’ye ciddi yaptırımlar çıktığı günlerde, önce Viyana’nın ardından Paris’in, projektörleri Türkleri de içeren dinsel derneklere çevirmesi bir tesadüf olabilir mi?

Akıllara ister istemez şu soru geliyor:

“Yaptırımlar yetmiyor, Avrupalı Türk üzerinden de mi Ankara ablukaya alınmaya çalışılıyor?”

Başka bir ifadeyle:

“Türkiye’ye karşı ekonomik önlemleri de içeren yaptırımların yetmeyeceğini düşünen Avrupa’daki hükümetler, Türk ve Müslüman kuruluşların üzerine yasalarla, denetlemelerle giderek Ankara’yı köşeye mi sıkıştırmaya çalışıyorlar?”

Çok da haksız bir soru değil. Çünkü Avrupa’da çok tuhaf şeyler oluyor.

Ankara, mevcut gerilimi düşürmezse ne olacak?

Türkiye’nin üzerine Avrupalı Türk üzerinden de gitme hamlesi geri de tepebilir.

Avusturya’daki ve Fransa’daki “hamle”nin bir benzerini Almanya’da görür müyüz?

Almanya’daki Türkler rahat olabilir, Berlin’in ülkedeki Türk camilerine ve derneklerine yönelik benzer bir atağa geçmesi, şu aralar hiç ama hiç mümkün görünmüyor.

ALMANYA ABD’NİN AVRUPA ŞUBESİ Mİ? EPEYDİR DEĞİL

Neden mi?

Şuradan başlayalım:

Almanya’nın AB ve dünyadaki rolü “Doğa Akdeniz” ile birlikte bir kez daha dikkatleri çekiyor. Almanya Doğu Akdeniz konusunda tıpkı Amerika’nın bir Avrupa şubesi gibi hareket ediyor. Artık sahaya çıkıp, gövde gösterisi yapmaktan vazgeçen Amerika, köşesine çekilmiş gibi görünse de, onun işlerini sanki Almanya üstleniyor.

Ama görünüşe aldanmamalı. Almanya, hele ki Birleşik Almanya’nın 30’uncu yılında, bugün, 3 Ekim, hiç öyle basit bir şube kimliğiyle yetinemez. Zaten ABD’nin gücü de iyice sınırlandı. Aslan gibi belki yine, ama yer yer “kuyruğunu tramvay çiğnemiş bir aslan” bu. Çok güç yitirdi. Eski çamlar bardak oldu.

Ankara yönünden bakıldığında şu söylenmelidir: Mülteci anlaşması, ekonomik ve askeri stratejiler açısından avantajlı durumda olan Türkiye kartını, ne NATO ne de Almanya elinden bırakabilir.

Ağustos ayı sonunda AB Savunma Bakanları toplantısı sonrası açıklama yapan Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer, Doğu Akdeniz’de Türkiye ile Yunanistan arasında yaşanan gerilimin sadece iki komşu ülke arasında yaşanan gerginlik olmadığını ve gerilimin AB ve NATO içindeki işbirliğini etkilediğine de işaret ettiğini anımsayalım. Geçen hafta Savunma Bakanı Kramp-Karrenbauer, şimdi de Başbakan Merkel “yatıştırıcı” rolleriyle dikkatleri çekiyorlar.

ABD’nin yetişemediği yerlerde, kendi ilgi ve çıkar alanlarıyla, büyüyen Almanya var. 

Bununla ilintili olmalı: Avrupalı liderlerin Ankara’ya karşı ellerini masaya vurmasına rağmen, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in bir kez daha uzlaşmacı rol üstlendiğini hepimiz gördük. Yumuşatıcı  kararların Berlin izleri taşıması, yine de ABD’nin sahneden tamamen çekildiği anlamına gelmiyor.

ALMANYA’DAKİ TÜRK DERNEKLERİNE OPERASYON YAPILIR MI?

Anayasa referandumundan seçimlere dek her daim Ankara’nın yanında konuşlanan Angela Merkel, kendi ülkesinde Türk derneklerine operasyon düzenlemeye, en azından kısa vadede, şüphesiz ki kalkışmayacaktır.

Buna karşılık, hem Avrupa’nın hem de Türkiye’nin her fırsatta “Avrupalı Türk”ü joker kartı gibi kullanması, son derece onur kırıcı, aşağılayıcı ve öteleyici.

Uzun yıllardan bu yana Avrupa halklarıyla barış ve huzur içinde yaşayan insanımızın siyasete alet edilmesine, şantaj unsuru haline getirilmesine elbette bir gün 5,5 milyon nüfusa sahip Avrupa’daki Türk toplumu itiraz edecektir. Az bekleyin, insanımız göbek bağını kestiği gün gücünün farkına varacak ve politik entrikalarda kendisine biçilen “oyuncak” rolünden sıyrılacaktır.

Ve buna inanın az kaldı.

IŞIN TOYMAZ – STUTTGART

FOTO: AA - Arşiv