Atlantik’te 1000’den fazla nükleer atık varili bulundu
1980’li yıllara kadar birçok ülke, nükleer atıklarını denizlere dökerek bertaraf etmeyi tercih etti. Bilim insanları şimdi bu eski radyoaktif atıkların izini sürüyor ve sistematik olarak kayda geçiriyor. Fransız araştırma kurumu CNRS’nin açıklamasına göre, uluslararası bir araştırma ekibi Kuzeydoğu Atlantik’te şimdiye kadar 1000’den fazla nükleer atık fıçısı buldu ve yerini tespit etti. Araştırmacılar, batı Avrupa havzasında, Brest’ten denize açıldıkları gemiyle dört hafta boyunca arama yapacak ve varillerin deniz ekosistemi üzerindeki etkilerini inceleyecek.
1950’lerden 1980’lere denizlere dökülen nükleer atıklar
1950’li ve 1980’li yıllar arasında, başta Avrupa olmak üzere pek çok ülke, nükleer endüstri ve laboratuvarlardan çıkan atıkları okyanusların derinliklerine göndermenin kolay ve uygun bir çözüm olduğunu düşündü. Özellikle insan faaliyetlerinden uzak ve jeolojik olarak stabil kabul edilen okyanus derinlikleri tercih edildi. O yıllarda deniz yaşamı ve ekosistemler hakkında çok az bilgi vardı. Ancak 1993’te uluslararası anlaşmalarla denizlere nükleer atık dökülmesi tamamen yasaklandı. Yalnızca Kuzeydoğu Atlantik’te 200 binin üzerinde varil olduğu tahmin ediliyor. Bu variller 3000 ile 5000 metre derinlikte yatıyor.
Radyoaktif varillerin yeri ve durumu belirsiz
Nükleer atıkların tam olarak nerede bulunduğu, hangi koşullarda olduğu ve grup halinde mi, yoksa tek tek mi yerleştirildiği ise büyük ölçüde bilinmiyor. Bu nedenle 21 araştırmacı, atıkların büyük bölümünün bulunduğu düşünülen alanda kapsamlı tarama yapıyor. Amaçları, bulunan tüm nükleer varillerin bir haritasını oluşturmak ve sudan, deniz tabanından ve deniz canlılarından numuneler toplamak. Ekip, görevlerinde 3D görüntüleme kamerası ve sonar sistemi ile donatılmış “Ulyx” adlı insansız su altı robotundan da destek alıyor.
Radyoaktif sızıntı riski devam ediyor
Projeyi yürüten NODSSUM’un başındaki Patrick Chardon, Kuzey Atlantik’teki çoğu radyoaktif atık için 300 ila 400 yıl sonra radyoaktivitenin büyük oranda kaybolacağını belirtiyor. Ancak, varillerin zamanında yalnızca derinlik basıncına dayanacak şekilde üretildiğini, radyasyonu gerçekten hapsetmeye yönelik bir önlem alınmadığını vurguluyor. Atom fizikçisine göre, bu nedenle yıllardır deniz tabanına yerleştirilen bu varillerden radyoaktivite sızıyor olabilir.