Şimdiki ismi Bad Kreuznach Parkhotel Kurhaus olan eski Alman Genel Karargâhı’nda Mustafa Kemal Atatürk ve Türk heyeti 1917 yılında iki gün süreyle konaklamışlardı. Otelin en şaşaalı salonlarından olan Atatürk Salonu vefasızlık sonucu kaderine terk edilmiş durumda. 

Avrupa’nın dört bir köşesinden her yıl birçok ziyaretçinin de gezdiği Atatürk Salonu’nun kaynak yetersizliğinden dolayı desteğe muhtaç olduğunu bildiren Bad Kreuznach Parkhotel Kurhaus’un Resepsiyon Müdürü ve Atatürk Salonu Sorumlusu Derya Zengin harekete geçilmesi gerektiğini bildirdi. 

ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEKLERİNE GÖREV DÜŞÜYOR

Salondaki çerçevelerin 23 yıllık olduğunu ve neredeyse tümünün kırıldığını, vitrinlerin kilitlerinin kırık olduğunu, vitrinlerde korunan eşyaların bir kısmının çalındığını, tüm salonun bakımsızlık içinde olduğunu belirten Derya Zengin “Ne yazık ki bu emanete sahip çıkılmıyor. Salonun komple elden geçmesi gerekiyor. Kitap ihtiyacımız var. Ayrıca hırsızlıklara karşı kamera sistemi de kurulması gerekiyor. Böyle giderse yakın zamanda salonu kapatmak zorunda kalacağız. Avrupa’daki sivil toplum kuruluşlarından özellikle Atatürkçü Düşünce Derneklerinden, eğitim gönüllülerinden, işadamlarımızdan ve konsolosluklarımızdan acil destek bekliyoruz” dedi. 

5 EYLÜL’DE DESTEK BALOSU

Kaynak yaratmak amacıyla  5 Eylül 2020 tarihinde 30 Ağustos Zafer Bayramı Balosu düzenleyeceğini belirten Derya Zengin, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Opera sanatçısı Ahmet Gül, uluslararası ödüllerin sahibi piyanist Elif Şahin gibi dalında başarılı isimler Atatürk Salonu’na destek gecesinde sahne alacaklar.  Tabii ki korona kurallarına uygun olacak. Gelirler salonumuz için harcanacak. Bir kısmı ise Mehmetçik Vakfı‘na bağışlanacak. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün bundan 103 yıl önce yanındaki heyetle birlikte konakladığı bu oteldeki Atatürk Konferans Salonu ve Müzesi’nin yaşatılması için destek bekliyoruz.” 

OKUL GEZİLERİ DÜZENLENSİN

Konaklama vesilesiyle Mainz Başkonsolosu Gürsel Demirok‘un çeşitli girişimlerde bulunarak 23 Nisan 1997 tarihinde Bad Kreuznach Büyükşehir Belediye Başkanı Rolf Ebbeke ve otel yönetiminin destekleriyle “Atatürk Haftası” etkinlikleri “Atatürk Panosu” ve “Atatürk Konferans Salonu” projelerini hayata geçirmeyi başardığını kaydeden Zengin, “Atatürk Salonu açılış tarihinden de anlaşılacağı gibi Türk ve Alman çocuklarına armağan ve emanet edilmişti. Avrupa’daki Atatürk’ten kalan tek anıya eğitim kuruluşlarının, öğretmenlerimizin ve konsolosluklarımızın sahip çıkarak okul gezileri düzenlemesini arzu ederdik“ dedi.

YILMAZ BÜYÜKERŞEN’DEN TALEP

Öte yandan geçmişte Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e Atatürk’ün balmumu heykeli için başvuruda bulunduklarını da belirten Derya Zengin “Umarın Sayın Büyükerşen sesimizi duyar ve salonumuzu Atatürk’ün heykeliyle onurlandırır” dedi. 

GÜRSEL DEMİROK’UN GİRİŞİMLERİYLE KURULMUŞTU

Diğer taraftan 1993 yılında Mainz Başkonsolosu olarak göreve başlayan Gürsel Demirok Mustafa Kemal Atatürk’ün Almanya seyahatini öğrenir öğrenmez Bad Kreuznach şehrinin o dönemki Belediye Başkanı Rolf Ebbeke ve otelin Hırvat kökenli eski işletmecisi Gojko Loncar ile temasa geçerek Atatürk Salonu’nun kurulmasına ön ayak olmuştu.

Dönemin Mainz Başkonsolosu Gürsel Demirok süreci zamanında şu sözlerle değerlendirmişti:
"Mustafa Kemal’in Çanakkale savaşındaki başarıları ve üstün yetenekleri başta II. Wilhelm olmak üzere Alman generallerince ve kamuoyunca çok iyi bilinmekteydi. Mustafa Kemal Paşa’ya I. Dünya Savaşı’ndaki üstün başarılarından ötürü 5 Eylül 1917’de Alman hükümeti tarafından II. Rütbeden Demir Haç Nişanı verilmişti. Bu itibarla Türk heyeti trenle Bad Kreuznach’a vardığında, Alman subaylar Mustafa Kemal’e büyük ilgi göstermişti. Genel Karargâh’taki görüşmelerde Mustafa Kemal Paşa’nın savaşla ilgili analizlerini dikkatle dinleyen İmparator, generallerinden, Mustafa Kemal Paşa’yla daha yakından ilgilenmelerini ve kendisiyle daha uzun görüşmelerini istemişti. Verdiğim bu bilgileri başlangıçta temkinle karşılayan Belediye Başkanı Ebbeke, kendi kaynaklarından bu geziyi ilişkin bilgi ve belgeleri araştırdı. Otelin Hırvat kökenli yeni sahibi Gojko Loncar da, Atatürk'e büyük hayranlık duyduğunu ve Parkhotel'de Atatürk'ün gezisi anısına yapılacak her türlü düzenlemeye açık olduğunu ifade etti.

23 NİSAN’DAKİ AÇILIŞA BİN KİŞİ KATILMIŞTI

Belediye Başkanı ve işletme yönetimiyle yaptığımız görüşmelerde; Atatürk’ün bu ziyaretinin anısına tarihi otelin en görkemli salonlarından birine ‘Atatürk Salonu’ adının verilmesini, salonun duvarlarına Türk-Alman tarihi ilişkileri ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarına ait fotoğrafların asılmasını, salona koyulacak iki vitrine ise tarihi belge, obje ve kitapların konulmasını kararlaştırdık. Ayrıca, otelin girişine bir yazıt konulması konusunda da mutabık kaldık.

Atatürk Salonu ve yazıtın açılışı, Atatürk’ün Almanya gezisinden 80 yıl sonra 23 Nisan 1997 tarihinde, bini aşkın Türk ve Alman seçkin bir davetli topluluğunun katıldığı görkemli bir törenle yapıldı.”

ATATÜRK’ÜN İMZASI KORUNUYOR

Alman Genel Karargâhı'nı ve Alman cephelerini ziyaret amacıyla düzenlenen ve 15 Aralık 1917-4 Ocak 1918 arasını kapsayan seyahat esnasında Atatürk, Alman askerî çevrelerinde incelemeler yaparak, Alman İmparatoru II. Wilhelm ve devrin tanınmış komutanlarıyla görüşmüştü. Parkhotel'de 1997 den beri Atatürk anısına özel bir oda bulunuyor. Atatürk’ün delege olarak katıldığı toplantıda attığı imza bile günümüze kadar korunmuş durumda.

IŞIN TOYMAZ - BAD KREUZNACH