AMG Concept GT XX ile elektrikli otomobilde geleceğin teknolojisi tanıtıldı
Affalterbach’ta geçtiğimiz günler alışılmışın dışında bir otomobil lansmanına sahne oldu. 5 bin nüfuslu küçük kasabanın sokakları, “Affasterbach” yazılı pankartlarla ve AMG merkezinin çevresinde adeta bir festival alanına dönüştü. Yüzlerce, hatta binlerce otomobil tutkunu, sokaklara akın edip yiyecek ve içecek stantlarında uzun kuyruklar oluşturdu. Etkinliğin doruk noktasında ise kamufle bir AMG sedan modeli sürpriz şekilde ortaya çıktı. Bu, yeni AMG Concept GT XX’in büyük bir şov eşliğinde tanıtılacağına işaret ediyordu.
AMG Concept GT XX: Fütüristik çizgiler ve yüksek teknoloji bir arada
Sahnede sergilenen konsept, canlı turuncu rengi ve Mercedes-C111’e gönderme yapan tasarımıyla hem geleceğin teknolojisini, hem de günlük kullanıma uygun çözümleri birleştiriyor. Aracın aktif aerodinamik jantları, frenleri soğutmak ya da hava direncini azaltmak için kendini ayarlayabiliyor. Bu detaylar henüz seri üretim için pahalı ve iddialı görünse de, teknik anlamda yeni bir çağın habercisi.
Daha hafif, daha güçlü elektrikli motorlar
Aracın kalbinde, Mercedes’in İngiliz alt markası Yasa tarafından geliştirilen ve 2026’da seri üretime girmesi beklenen yeni nesil eksenel akışlı elektrik motorları yer alıyor. Bu motorlar, geleneksel motorlara göre üç kat daha fazla güç yoğunluğu sunuyor ve çok daha verimli. Motorlar ve şanzıman yağla soğutulurken, üç motor toplamda 1360 beygir gücüne ulaşıyor. 360 km/s azami hız iddiası ile elektrikli bir süperspor otomobil olarak öne çıkıyor. Gücün tamamı kullanılmadığında, ön motor devreden çıkarak verimlilik sağlıyor. Tüm motorların üretimi Berlin-Marienfelde fabrikasında yapılacak.
Batarya ve şarj teknolojisinde devrim
AMG Concept GT XX’in en çarpıcı yeniliklerinden biri ise şarj hızı. Özel geliştirilen silindirik hücreler, yüksek ve ince formu sayesinde çok daha iyi soğutulabiliyor ve her hücre özel bir yağ ile çevreleniyor. Hücrelerin iç direncinin ciddi şekilde azaltılması, teorik olarak 850 kW’lık rekor bir şarj gücüne imkân tanıyor. Bu da beş dakikada 400 kilometre menzil anlamına geliyor. AMG, şimdiden Alpitronic ile böyle yüksek akımı standart CCS kablosuyla iletecek bir şarj cihazı geliştirdi. Bu şarj kapasitesinin, 2025’te çıkacak AMG.EA platformundaki ilk seri üretim otomobile de büyük oranda yansıtılması bekleniyor.
Lüks, geri dönüşüm ve fütüristik detaylar
İç mekânda ise geri dönüştürülmüş lastiklerden üretilen koltuk minderleri ve bolca dijital ekran dikkat çekiyor. Direksiyon tasarımı AMG One’dan alınmış. Üretim versiyonunda bu detayların bir kısmı daha sade olabilir. Aracın arka kısmındaki “Fluid Panel” gibi mesaj gösterebilen paneller ise Almanya’da yasal olmadığı için seri üretimde yer almayacak. Ancak LED çerçeveli ızgara ve farlara entegre hoparlör gibi yenilikçi çözümler gelecekte karşımıza çıkabilir.
Otomobil tutkunları için yeni bir çağ mı başlıyor?
Mercedes-AMG’nin bu konsept çalışması, elektrikli otomobilde hızlı şarj hayalini gerçeğe dönüştürecek yeni bir çağın habercisi olarak yorumlanıyor. Hem tasarımı hem de teknik özellikleriyle AMG.EA platformunun ilk seri modeli için beklentileri yükseltiyor. Tüm detaylar ve gerçek üretim versiyonu için gözler 2025’e çevrildi.
Fotoğraf: Mercedes-AMG