Almanya‘da yılın kaybedeni…

Almanya‘da yılın kaybedeni…

Halit Çelikbudak Almanya'da yılın kaybedenini yazdı...

Yazar Umberto Eco‘Numero Zero‘ (Sıfır sayı) adlı eserinin İngilizce basımı dolayısıyla Londra’da katıldığı etkinlikte, ‘Kazananlarla ilgili konuşmak çok sıkıcı. Gerçek edebiyat her zaman kaybedenlerin hikayesini anlatır‘ demiş… Siyasette ise bunun tersi sanırım… Hep kazananlarla ilgili konuşuluyor, yazılıyor… Sıkıcı gelmiyor, belki de daha heyecanlı oluyor… Kaybedenleri anlatan, yazan çıkmıyor… 'Düşenin dostu olmaz' diye belki de bu yüzden söyleniyor...  Ama ben bir kaybedeni yazacağım… Almanya’da 2021’de siyasetin kaybedeni kuşkusuz ‘Armin Laschet’… Yakından tanıdığım bir siyasetçi…
* * * *
Merkez sağ Hıristiyan Demokrat Birlik  eylülde Armin Laschet’in liderliğinde girdiği seçimde ağır yenilgi aldı… 14 yıllık Konrad Adenauer, 16 yıllık Helmut Kohl ve 16 yıllık Angela Merkel iktidarlarıyla merkez sağ, 76 yıllık cumhuriyetin 46 yılında iktidardaydı… Bu yenilgi partiyi temellerinden sarstı… Yılbaşından hemen sonra 22 Ocak’ta merkez sağın dokuzuncu lideri seçilmişti… Angela Merkel’in halefiydi… ‘Şansölye adayı ve parti lideri olarak bu yenilginin sorumluluğu bana aittir‘ diyerek liderlikten ayrıldı…
* * * *
Armin Laschet, doğup büyüdüğü Aachen kentinin olduğu Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nin de 2017’den beri başbakanıydı… Kuzey Ren Vestfalya Almanya’nın en büyük eyaleti… Almanya’da şansölye kralsa, bu eyaletin başbakanı da vezir adeta… Yıllar önce bu eyalette siyasete atılmıştı, Aachen belediye meclisinin en genç meclis üyesi olmuştu, burada milletvekili olmuştu, 2005’te eyalette uyum bakanı olmuştu…. İlk uyum bakanı olarak ülke çapında ün kazanmıştı… En popüler devlet bakanıydı… Portresi Süddeutsche Zeitung veya Frankfurter Allgemeine Zeitung gibi önemli gazetelerde yer alıyordu… Bu bir eyalet devlet bakanı için sıra dışıydı.
* * * *
Eylüldeki genel seçimin hezimetinin ardından, dört yıldır sürdürdüğü eyalet başbakanlığından da ayrıldı… Yani kral olayım derken eldeki vezirliği de gitti denilebilir… Her kaybeden aynı nedenlerle kaybetmediği gibi, her kaybedenin kayıpları da farklı… Armin Laschet, şimdi Berlin’de federal mecliste arka sıralarda oturan sade bir milletvekili…
* * * *
Kim ne derse desin her kaybediliş üzücüdür… Şansölye adaylığı da tartışmalıydı… Partisinin yönetim kurulu, parti üyelerinin çoğuna, kamuoyu baskısına kulaklarını tıkayarak Armin Laschet’i merkez sağın şansölye adayı gösterdi… Halbuki kardeş partinin lideri de aday olmak istiyordu…  Armin Laschet, bu konu ile ilgili olarak geçtiğimiz günlerde yapılan bir söyleşide ‘Partim Hristiyan Demokrat Biriği‘nin tarihine Şansölye olarak geçmek istiyordum‘ diyordu…
* * * *
18 Şubat 1961'de Aachen’de doğdu… Heinrich-Marcella Laschet çiftinin dört erkek evladının en büyüğü… Babası madenci… Babasıyla mesleğiyle gurur duyuyor, her fırsatta dile getiriyor… 1982‘de liseyi bitirdi… Münih ve Bonn üniversitelerinde hukuk, gazetecilik okudu, bir süre gazetecilik yaptı. 18 yaşında Hıristiyan Demokrat Birlik partisine üye oldu. Dört yıl federal meclis, altı yıl Avrupa Parlamentosu milletvekilliği, beş yıl eyalet uyum bakanlığı yaptı…
* * * *
1985’te evlenen Susanne-Armin Laschet çiftinin iki oğlu bir kızı var… Çocukluktan, Katolik gençlik çalışmalarından, özellikle de kilise korosundan tanışıyorlarmış… Mesleği kitapçı olan Susanne Laschet, evsizlere, yaşlılara yardım projelerinde aktif yer alan bir kadın… Armin Laschet ile ‘Pizza Connection’ bir efsane gibi sıkça anlatılır… Merkez sağ ve Yeşiller’den bir grup genç politikacı başkent Bonn döneminde Bonn'un Kessenich semtindeki İtalyan restoranı Sassella'da düzenli olarak biraraya geliyorlarmış… Aralarında Armin Laschet’in de olduğu genç siyasetçiler muhafazakar merkez sağ ile Yeşiller’in ortaklığı üzerine sohbet ediyorlarmış… Efsane o dönemden kalmış…
* * * *
Özellikle uyum bakanlığı döneminde göçmenlerle, özellikle de Türklerle yakın dostluklar kuran Armin Laschet’e bu yüzden ‘Türk Armin‘ veya ‘Türklerin Armin’i de deniliyor… Alman medyası bazen bunu alaycı olarak kullansa da Armin Laschet, o zamana kadar ‘Almanya bir göç ülkesi değil‘ diyen partisine karşı ‘Almanya’nın göçe ve göçmen çocukların yükselmesine ihtiyacı var‘ diyordu cesaretle… ‘Farklı kökenlerden insanların Hristiyan Demokrat Birlik partisinde bir araya gelebileceği ahlaki temel olarak siyasetimin temel taşı‘ diyordu… 
* * * *
Armin Laschet, hep ‘Ben neysem oyum‘ diyen dürüst bir siyasetçi… Hürriyet Yurtdışı Yayın Yönetmenliğim sırasında Hürriyet Gazetesi’nin Avrupa baskılarında haftada bir gün toplumsal çeşitlilik üzerine köşe yazıları yazması konusunda konuştuk… Yazılarını hiçbir zaman siyasete, parti propagandasına alet etmeden 2011’den itibaren haftalarca sürdürdü… Hatırladığım kadarıyla da ilk yazısını da Türkiye’de kadınlara ayırmıştı… Türkiye’de kadınların Almanya ve Avrupa’dan çok daha fazla üst mevkilerde çalıştığını yazmıştı…
* * * *
Armin Laschet, Aachen'deki yerel siyasetten Alman Federal Meclisi ve Avrupa Parlamentosu üyeliğine, Kuzey Ren-Vestfalya eyalet siyasetine kadar her düzeyde 30 yıldan fazla siyasi deneyime sahip bir kişi… Kendisinin henüz tam olarak açıklamadığı kararlar, hatalar siyaset sahnesinden çekilmesine yol açtı… Bunları belki gelecekte öğreneceğiz veya hatıralarından okuyacağız… Nasıl büyük başarıları kutladıysa, acı yenilgileri siyasetteki sakinliğini ile kabul etmesini biliyor…
* * * *
Zen ustasına sormuşlar… ‘Usta kaybettik ne yapacağız…‘ Usta cevap vermiş… ‘Yeniden başlayacağız‘… Uzun yıllardır tanıdığım, beraber İstanbul’a gittiğim Armin Laschet yeniden başlar mı bilmiyorum ama inanıyorumki bu sıkıntılı günleri de geride bırakacak…

...

HABERE YORUM KAT