Almanya'da önceki dönemlerde 'kaza, kalp krizi, felç' gibi hastanın kendi adına karar veremeyeceği durumlarda eşler tedaviye ilişkin karar alamıyordu. Ancak son dönemde bu durum değişti. Yasalar artık eşlere acil vekalet hakkı veriyor.

Acil vekaletin gerektiği durumlarda hasta adına eşi, tıbbi tedavilerin yanı sıra gerektiğinde kısa süreli özgürlük kısıtlayıcı önlemler de dahil olmak üzere karar alabiliyor. Ayrıca eş, hastane, huzurevi veya bakım hizmeti gibi tedavi sözleşmeleri yapabiliyor. Öte yandan hasta tekrar açık bir şekilde karar verebilir duruma geldiğinde kendi kararlarını yine kendisi veriyor.

Acil vekâlet hakkı eşlere ne kadar tanınıyor olsa da asıl vekaletname Alman yasalarında öncelikli olarak tanınıyor. Örneğin, vekaletnamede kişi çocuğunu kendisinden yetkili kişi olarak belirtmişse kararları ancak o alabilir.

Hastanın vekaletnameye sahip olmadığı durumlarda geçerli olan 'acil vekaletname hakkı' en fazla 6 ay boyunca geçerlidir. Eğer bu sürenin sonunda hasta halen kendi kararını alamıyorsa vasiyet mahkemesi yasal bir vasi atar.

Acil vekalet hakkında doktor, eşin acil vekalet hakkını uyguladığını ve bu nedenle geçici olarak karar verebileceğini onaylayan bir belge imzalar.  Bu belge, hasta tedavisini düzenlemek için diğer doktorlara veya kurumlara gösterilebilir.

Eşinin acil vekalet hakkı almasını istemeyenler ne yapabilir?

Acil durumda eşin karar vermesini istemeyen kişilerin iki seçeneği vardır. Birincisi, vekaletnamede acil durumda karar verecek başka bir güvendiği kişiyi belirtmektir. İkincisi, yasal acil vekâlet hakkına itiraz etmek ve bunu Merkezi Vasiyet Kayıt Dairesi'ne kaydettirmektir. Bu durumda, yasal bir vasî atanacak olan bir mahkeme karar verecektir.

ARTI49