OKTAN ERDİKMEN - Geçtiğimiz günlerde CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Dışişleri Bakanlığı’na yurt dışında 2008 - 2016 yılları arasında hapiste bulunan vatandaşların sayısını sordu. 

Resmi yanıta göre, Almanya’da 3 bin 92, Belçika'da ve Avusturya'da 202, Fransa'da 175, Hollanda'da 118 olmak üzere, 147 farklı ülkede toplam 5 bin 531 Türk vatandaşı cezaevinde bulunuyor. 

ABD, Rahip Brunson için; Almanya, Deniz Yücel için; Fransa da Loup Bureau için yeri yerinden oynattı. Erdoğan’ın, “Ben varken asla çıkamaz, ajan terörist” dedikleri kişiler, özel uçaklara bindirilip ülkelerine yolcu edildi. 

Ekonomik yaptırımlar gündeme getirilince, tehdit üstüne tehdit gelince, aşırı milliyetçi ağır abi dış politikasında U dönüşü yapıldı. Suç, bağımsız mahkemelere atıldı.

Peki, yurt dışında hapis yatan bu 5 bin 531 Türk vatandaşından herhangi birinin ismini bilen var mı?

Bu insanların hepsi haklı yere mi cezaevinde yatıyor? Aralarında kumpas kurulan, haksızlık yapılan, suç işlemediği halde hapse atılan tek bir kişi bile yok mu?

Almanya her fırsatta Türkiye’deki cezaevlerinde bulunan 20-25 vatandaşını gündeme getiriyor. Siyasetçiler, her Türkiye ziyaretlerinde, Türkiye’den bir siyasetçi her geldiğinde bu konuyu açıyorlar. Konsolosluklar vatandaşlarına avukat tutuyor, sürekli cezaevlerine giderek destek veriyorlar.

Peki siz Türkiye Cumhurbaşkanı’nın, bakanlarının veya milletvekillerinin Almanya’yı ziyaret ettiklerinde, Almanya cezaevindeki Türkleri gündeme getirdiklerini, onlardan bahsettiklerini duydunuz mu?

Bu süre zarfında Yunanistan'da 9, Belçika'da 3, Norveç'te 1, Fransa’da 2, Suudi Arabistan'da 1 olmak üzere 16 Türk vatandaşı cezaevlerinde hayatını kaybetti.

Herhangi biri çıkıp, bu insanların neden ve nasıl öldüklerini sordu mu?

50’nin üzerinde Türk vatandaşının nerede olduğu belli değil. Onları arayan soran, yerlerini merak eden bile yok.

Eskiden bir Türk dünyaya bedeldi.

Şimdiyse 5 bin Türk’e, bir papaz kadar ehemmiyet verilmiyor.