FRANKFURT - Almanya’da başsavcılık, Türkiye’ye yasa dışı olarak „casusluk programı“ satan bir Alman şirketine soruşturma açtı. Finspy adlı casusluk programının, 2017 yılında Adalet Yürüyüşü’ne katılan CHP’lilerin ve destekleyenlerin telefonlarına sızdığı belirtiliyor. Alman hükümetinin onayı olmadan ihracat yapan şirketin iki genel müdürüne soruşturma açıldı. Bir hükümet sözcüsü, „Yasa dışı bir ihracat söz konusu“ derken, casusluk programının cep telefonlarındaki tüm uygulamalara erişimi sağladığı öğrenildi.

Almanya'da savcılık, Türkiye’ye „CHP’lilerin ve adalet yürüyüşüne destek verenlerin“ cep telefonlarına, Almanya’dan alınan bir casusluk programının yüklendiği iddiasıyla ilgili soruşturma başlattı.

Münih Kenti’nde bulunan Finfisher GmbH adlı şirketin, Federal Ekonomi ve Gümrük Bakanlığı’nın onayı olmadan bu programı Türkiye hükümet yetkililerine sattığı Alman basınında yer almaya başladı. Başta Süddeutsche Zeitung, Bayerische Rundfunk, NDR ve WDR televizyonları olmak üzere çeşitli basın kuruluşlarının sorusu üzerine bir bakanlık sözcüsü, „Yasa dışı bir şekilde ihracat olduğu“ şüphesinden bahsedilebileceğini duyurdu.

2 genel müdür ve 1 çalışana sorgu

Alman hükümetinin onayı olmadan bu tür programı AB üyesi ülkeler dışına ihraç ettiğinden şüphelenilen iki sorumlu genel müdür ve bir çalışan hakkında soruşturma başlatıldığı doğrulandı. Firma yetkilileri, Alman basını ile sınır tanımayan gazeteciler örgütü ile insan hakları örgütlerinin bu konudaki sorularına cevap vermiyor.

Şirketin casuslus yazılımının adının Finspy olduğu ve 2015 yılının sonlarıdan itibaren geliştirilen tüm programlara etkin olarak sızabildiği belirtiliyor. Türkiye tarafından satılan alınan programın, gözaltı ve kamudan ihraç kararlarını protesto amaçlı Adalet Yürüyüşü’ne katılanların telefonlarına yerleştirme amaçlı kullanıldığı öne sürülüyor.

CHP’liler, katılanlar, sempatğzanlar izlendi

Yazılımın kodları incelenince Münih’teki şirkete ulaşıldı. Casusluk programının, yürüyüş sırasında çok kullanılan hashtag’ler, muhalif bir internet haber sitesinin sahte versiyonu ile yerleştirildiği, bu siteye „CHP’nin eylemi ile ilgili gelişmeleri görmek için“ girenlerin tümünün cep telefonuna bu programın sızdığı belirlendi. Bu gelişmeler üzerine Almanya’da kamuoyu ayağa kalktı. Gazeteci örgütleri, „Bir Alman casusluk programının Türkiye’de muhalifleri izlemek için kullanıldığını kabul etmek mümkün değil“ diyor.

İşin diğer yönü ise, yasa dışı ihracat. Finfischer şirketinin sitesinde, „terör ve şiddet içeren suçların önlenmesi, işlenmiş suçların çözümüne destek olunması için yasaları uygulayan, istihbarat çalışmaları yapan kurumlarla“ işbirliği yapma amacıyla çalışıldığı vurgulanıyor.

Kimyasal madde gibi izne tabi

Şirket özellikle „yasal devlet kurumlarından“ bahsederken, Alman hükümetinden izin almadan bu ihracatı yapmakla bir anlamda hem ihracat kurallarını hem de kendi kuruluş ilkelerini çiğnemiş oluyor. Alman yasalarına göre, „Casus yazılımların“ belli koşullarda ihracaatına izin veriliyor. 2015 yılında bu koınuyla ilgili sınıflandırmalar yapıldı ve „Çift amaçlı“ yani, askeri ve sivil casusluklarda kullanılacak yazılımların, „hassas ihracat malı“ sınıfına alınmasına karar verildi. Bu yazılımlar silah kabul edilmese de, kimyasal silahlar gibi özel şartlar altında ihraç edilebiliyor.

Aynı şekilde Almanya’da üretilen bir casusluk programının AB dışı bir ülkeye satışı için Alman Hükümeti’nden izin alınması gerekiyor. Şimdi şirket, hem ihracat yasasına aykırı davranmak hem de başka bir ülkede casusluk yapmaya aracılık gibi suçlardan sorgulanıyor.

Tüm programlara erişim

Şirketin casusluk yazılımı, muhalif siteye giren herkesin cep telefonuna girdikten sonra, Android uygulamalara saldırdı, telefon numaraları, görüşmeler, mesajlar, VoIp aramaları, veri sistemleri, ekran görüntüleri, tüm fotoyar, GPS verileri, bağlantılar, WhatsApp, Lien, Viber, Telegram, Skype, Facebook, Massenger gibi çeşitli uygulamaları erişme olanağı sağladı.

Adalet yürüyüşünden kısa süre sonra da, bu tür iddialar gündeme gelmiş ve muhaliflerin cep telefonlarına „casus yazılımlar“ yüklendiği kamuoyunda konuşulmuştu. İlk kez bu iddia, bu soruşturmayla oldukça ciddiye binmiş oldu.