Alman basınında bir süredir "kötü haber" yağmuru dur durak bilmiyor. Yoğun kar yağışı ve dondurucu soğuklarla beraber krize giren toplu taşıma sistemi, kara ve hava yolu trafiğinde kaos, konut kiralarındaki artış, eğitim sistemindeki eksiklikler...

Alman gazeteci Florian Harms, tüm bu haberleri, "Almanlar kendi ülkelerini kötüleme konusunda dünya şampiyonudur" ifadeleriyle değerlendiriyor.

Kötü haberlerin "felaket tellalları için mükemmel bir fırsat olduğunu" belirten Harms, t-online'daki yazısında, meselenin "Alman vatandaşların nasıl bakmak isterlerse öyle görecekleri" olduğunu ileri sürerek, Almanya'nın önde olduğu birkaç başlığı alt alta sıraladı.

"Durumun güllük gülistanlık olmadığı doğru. Yönetenlerin de bu konuda sorumluluğu var. Ancak siyasetçiler, içinden çıktıkları toplum kadar iyidir" diyen Harms, "Eğer daha iyi fikirleriniz varsa seçimlere katılın" diyerek, Alman vatandaşlarını "kötümserlikten uzak durmaya" çağırdı.

Alman gazeteci, "Bakış açısını değiştirelim" diyerek şunları sıraladı:

"ÜLKEMİZİ KÜÇÜMSEMEKTEN VAZGEÇMELİYİZ"

- Her gün yedi buçuk milyon insan Deutsche Bahn ile seyahat ediyor. İsviçre'de trenler çok dakiktir, doğru ancak orada sadece sekiz buçuk milyon insan yaşıyor, kasaba ve şehirler de birbirine daha yakın.

- Almanya'nın 83 milyon vatandaşının yüzde 40'ından fazlası her gün otomobille seyahat ediyor. Yolların ve köprülerin zorlanmasına şaşmamak gerek.

- Berlin'in yıllarca verdiği destek olmasaydı, Evro çoktan çökmüş ve kıtadaki barış ve refah için öngörülemeyen sonuçlar doğmuş olurdu.

- Askeri alanda da ön saflarda yer alıyoruz. ABD dışında hiçbir ülke kuşatma altındaki Ukraynalılara Almanya kadar savaş malzemesi sağlamıyor.

- Fransa, İtalya, İspanya ve Norveç'te öğrenciler Pisa matematik testinde Almanya'dan daha kötü performans gösteriyor.

- Paris, Londra ya da Zürih'te uygun fiyatlı konut arayan herkes Berlin ya da Hamburg'u bir mutluluk adası olarak görüyor.

Harms, yazısına "Ülkemizi küçük görmekten vazgeçmeliyiz" önerisini de ekledi.