Yeşil siyasetçi Memet Kılıç: “Siyasal İslam’la sol mücadele etmezse ırkçılar kazanır”

Yeşil siyasetçi Memet Kılıç: “Siyasal İslam’la sol mücadele etmezse ırkçılar kazanır”

Birlik’90/Yeşiller partisinin aktif siyasetçilerinden Memet Kılıç “Siyasal İslam’la sol mücadele etmezse ırkçılar kazanır” dedi. Kılıç, partisinin siyasal İslam’a karşı sıfır tolerans stratejisini de “Bıçak kemiğe dayandı” sözleriyle destekledi.

Yeşiller ezber bozdu. Yeşiller Eşbaşkanı Robert Habeck, Federal Meclis üyeleri Konstantin von Notz ve Irene Mihaliç ile birlikte “İslamcı tehditlere karşı sıfır tolerans stratejisi” başlıklı bir önergeyi bugün yani çarşamba günü meclise sunmaya hazırlanıyor.

Bu hamle, Fransa ve Avusturya’nın ardından Almanya’nın da siyasal İslam’la savaşa dahil olduğunu gösteriyor. Daha önce 17’nci Dönem Federal Meclis milletvekilliği de yapan Memet Kılıç, Almanya’da solun bu adımı atmakta geç bile kaldığına işaret ederek “Ben bu adım için partimi  ikna edemedim ama İslamcılar ikna etti” sözleriyle durumun ciddiyetine vurgu yapıyor. 

Halen Almanya Yabancı Meclisleri Birliği Başkanı da olan Memet Kılıç Yeşiller’in parlamentoda partiler üstü bir oluşum ile siyasal İslam’la mücadeleyi hedeflediğini bildiriyor. 

Aynı zamanda Avrupa’nın da İslamcılarla ortak mücadeleye hazır olduğunu kaydeden Kılıç söz konusu adımı “Müslümanlar İslamcı tehdit karşısında birinci derecede  gerekeni yapmayınca partiler frene basmak zorunda kaldı” sözleriyle de gerekçelendiriyor. 

Almanya’nın siyasal İslam’la mücadele konusunda geçmişte “çıkarcı” bir tutum içerisinde olduğunu da  bildiren Yeşil politikacı Memet Kılıç’ın partisinin “sıfır tolerans stratejisiini” konuştuk.

AB’DE ÖRGÜTLÜ MÜCADELE

- Yeşiller siyasal İslam’a karşı sıfır tolerans stratejisi ile neyi hedefliyor?

MEMET KILIÇ - Gerçekten Yeşiller’den çok da duyulmayan bir istikametti. Yıllarca muhafazakâr partilerin dile getirdiği konulardı. Yeşiller azınlık gruplar köşeye sıkıştırılmasın diye gayret eden bir parti oldu. Durum o aşamayı geçti. Geçmişte parti içindeki eleştirilerim çok destek bulmadığında “Sizi ikna etmem mümkün değil ama günün birinde  sizi İslamcılar ikna edecek” diyordum. Bıçak kemiğe dayandı. İslamistler Avrupa’nın ortasında öğretmenlerin kafasını kesmeye başlayınca başka çare kalmadı. Burada İslamistlere karşı kararlı bir mücadelenin sinyali veriliyor. Konstantin von Notz ile İçişleri Komisyonunda dört yıl birlikte iş yaptık. Son derece alanında yetkin, insani olarak da hoş bir adamdır. Hümanisttir. 

Atılan adımı çok doğru buluyorum. Orada üç nokta üzerinde duruluyor. Bir selefi derneklerin sıkı izlenmesi, iki internetten üzerinden silah ticaretinin kurutulması ve üç Avrupa Birliği içerisinde  İslamistlere karşı örgütlü mücadele gereklidir, deniyor. Avusturya, Fransa ve Almanya başbakanları bu konuları görüştü. Avrupa artık bu konuda ortak hareket etmeye başladılar. Tehlikeli İslamistlere karşı sıfır tolerans deniyor. Habeck bunu böyle açıkladı. 

“ALMANYA’DA DA BENZERİ DURUM” 

-Yeşiller’in bu hamlesi “genel seçimlerden önce iç siyasette gol atmak istiyor” şeklinde yorumlanıyor. Yeşillerin iç siyasette etkili olma çabası ve iç güvenlikte garantörü rolüne adaylığını nasıl değerlendiriyorsunuz?  Yeşiller biraz da muhafazakâr demokratlardan rol çalmıyor mu?

MEMET KILIÇ - Biraz da olanlar Yeşiller’i bu noktaya getirdi. 1998’den bu yana Yeşillerin aktif üyesiyim. İslamistler gemi azıya alıp bu noktaya getirdiler. 1,2 milyar Müslüman var, bunlar kafa kesenlere tepki duyacaklarına ya susuyorlar ya da demokrat güçlerle mücadele ediyorlar. Müslümanlar bu alanda gerekli çıkışı yapmadıkları için partiler fren çekmek zorunda kaldılar. Artık Avrupa’daki sol partiler de gözünü açtı. Özellikle Fransa’da bunu görüyorum. Fransa’daki gelişmeleri Almanya’da da yaşayacağız diyordum. Siyasal İslam Arapça üzerinden dağıldı dünyaya. Türkiye’de de Müslüman Kardeşler iktidara geldikten sonra benzeri bir gelişmenin Türkiye kökenlinin nüfusunun yüksek olduğu Almanya’da ortaya çıkması kaçınılmaz. 

Partiler bu alanda mecburiyet hissediyorlar. Hakkında yakalama kararı olan  Selefiler var. Tehlikeli İslamcıların bir an önce sınır dışı edilmesini istiyor Yeşiller. Hiç böyle bir şey Yeşiller’den duymuş muydunuz? Elbette çekince de koyuyor. “Hukuk devletinin elverdiği ölçüde” deniyor. Selefi derneklerinin yasaklanması, para kaynaklarının kontrol altına alınması, imamların Almanya’da yetiştirilmesinin iyileştirilmesi de isteniyor. Habeck “İslamcı terör ve altındaki katliamcı ideoloji ile kararlı bir şekilde mücadele etmeliyiz” diyor. 

Habeck bu konularda çok düşündükten sonra az konuşan bir kişidir. Onu da bu İslamcı katiller bu noktaya getirebildi. Aklı başında Müslüman öncelikli olarak İslamcılarla mücadele eder,  onlarla mücadele edenlerle uğraşmaz. Almanya’daki İslami dernekler kendilerine tanınan krediyi boşa harcadılar. Cami derneklerini seçim bürosu ve istihbarat teşkilatı haline getirdiler. 

“SOL YAPMAZSA IRKÇI AfD KAZANIR”

- Yeşiller 2021 süper seçim yılı için muhafazakar demokratlarla  koalisyon planları yapıyor diğer taraftan  CDU / CSU’nun çekirdek temalarından birine doğrudan hamle yapıyor. Bu da ikircikli bir durum yaratmıyor mu?

MEMET KILIÇ - Bir “evet” bir de “hayır” diyebilirim. Önümüzdeki seçimler CDU-Yeşiller koalisyonuna işaret ediyor. İçişleri Bakanlığını Yeşiller almak isteyebilir. Diğer taraftan Fransa’da da göçmenleri kayıtsız savunan solcular bir baktılar ki “İslamcılar göçmen, ama canlarına okumaya çalışıyorlar.” Kadın erkek eşitliğine inanmıyorlar. Doğayı korumaktan bihaberler. Düşünce özgürlüğü, demokrasi kaygısı yok. Kriminal olayların en önünde koşuyorlar. O zaman, “Bu mücadeleyi bunun için mi verdik?” dediler ve beş yıl önce sol toptan desteğini çekti. 

Bunu şimdi Almanya’daki sol yapmazsa kazanan ırkçı parti AfD olacaktır. Bu yönde de kaygı olduğunu düşünüyorum. Bizim ikna edemediğimiz arkadaşlarımızı İslamistlerin ikna etmesi sevindirici. 

“SİYASAL İSLAM PARTİLERİ BİR ARAYA GETİRDİ”

- Şimdiye kadar Alman iç siyasetinde “sıfır tolerans stratejisinden” her zaman Hıristiyan demokratların (CDU/CSU) söz ettiğine aşinayız. Eski “protesto partisinin” tabanı yeni üsluba nasıl tepki veriyor?

MEMET KILIÇ - Yeşiller siyasal İslam’a karşı partiler üstü ortak hareketten yana. Siyasal İslam bir araya gelmek istemeyen partileri de bir araya getirdi. Habeck ve von Notz da Yeşiller’in bu adımını şöyle gerekçelendiriyorlar: Barışçıl ortak yaşamı korumak, özgürlüklerimizi korumak, liberal demokrasinin değerlerini korumak için. 

Göçmenleri korumak için İslamistlerle, bu katillerle mücadeleyi yoğunlaştırmamız lazım. Demokrasi İslamistler için sadece bir araçtır. Bu nedenle liberal demokrasiyi korumak istiyorsanız, siyasal İslam’la mücadele etmek zorundasınız. İslam’ı korumak istiyorsanız İslamcılarla mücadele etmek zorundasınız. “Bunun İslam’la alakası yoktur, İslam barış dinidir” demek yetmez. 

Aydınlanmayı, demokrasiyi reddederseniz hukuk devleti gereğini yapar. Artık herkes tarafını belirlemek zorunda. 

“İSLAMCI TERÖR VAR, KİMSE GOCUNMASIN”

- “İslamcı terör” sözünden rahatsızlık duyulmasını siz nasıl görüyorsunuz?

MEMET KILIÇ - İslamcı terör var, kimse gocunmasın. Bu bir olgu. İslamcılar günü gelirse Atatürkçü dahi olurlar. Ya parasal ya siyasal çıkarın peşindedirler. Göstersinler bakalım nasıl bir mücadele içindeler. Hodri meydan. 

-Avrupa özellikle de Almanya siyasal İslam’la mücadelede neden bu kadar beklemeyi tercih etti?

MEMET KILIÇ - Avrupa özellikle de Almanya çok çıkarcı davrandı. “Nasıl olsa bize uzak” diye düşündüler. Silah ticaretine ve diğer ticaretlere devam etme arzusu sürdü. 7 Haziran 2015 seçimlerini Erdoğan kaybettiğinde ve hükümeti kuramadığında görevi muhalefete vermek zorunda olmasına rağmen “yeniden seçime gideceğiz” dedi. 15 Kasım’a iki hafta kala Angela Merkel Türkiye’ye gitti. Altın yaldızlı tahta oturttu onu reis. Bütün dünyada izole olan Erdoğan’a Angela Merkel açık çek verdi seçimi kazanması için.  

Ama o dönemde bir makale kaleme aldım ve şöyle dedim: Birkaç Suriyeli mülteci gelmesin diye bunu yaptınız, ama böyle giderse yakında Türkiye’deki tüm demokratlar, Aleviler, solcular, Atatürkçüler, Kürtler, onlar da diğer sığınmacılarla birlikte Almanya’ya gelmek zorunda kalacaklar.

Evet İslamcılara karşı kartınızı açık oynayacaksınız. Bunlar güçten anlar. Müslümanlar bize kızmasınlar İslamcılara kızmasınlar.

DAHA ÖNCE NE OLMUŞTU? 

2017 yılındaki koalisyon görüşmelerinde Yeşiller benzer talepte bulunmuştu. Aralık 2016’daki başkentte Noel döneminde Breitscheid Meydanı’nda terörist Anis Amri’nin saldırısı Yeşiller’de de bir dönüm noktası oldu. Ancak o dönemde Yeşiller’in istihbarat teşkilatına ilişkin endişeli tutumu devam ediyordu. 

İşte Işın Toymaz'ın Yeşil siyasetçi Memet Kılıç ile birlikte Siyasal İslamı ele aldığı programın tamamı:

IŞIN TOYMAZ – HEİDELBERG

HABERE YORUM KAT