Yeni Alman hükümetinin AB politikası ne olacak?

Yeni Alman hükümetinin AB politikası ne olacak?

Yeni Alman hükümetini bekleyen sorunlardan biri Polonya ve Macaristan ile yaşanan anlaşmazlıklar. Yeşiller'in koalisyon ortağı olması durumunda, Berlin’in AB politikasının değişmesi kuvvetle muhtemel.

İklim değişikliği, pandemi sonrası yeniden yapılanma, göç, AB'nin dış politikadaki egemenliği, Balkan ülkelerini de kapsayacak genişleme stratejisi... 26 Eylül'deki genel seçimlerden sonra yeni federal hükümeti bekleyen, Avrupa politikası eksenli gündem hayli yoğun. Buna bir de Afganistan'daki son gelişmeler gibi güncel uluslararası meseleler de eklenince, süreç daha da zorlu hale geliyor. Brüksel'in, müstakbel Almanya Başbakanı'ndan önderlik ve arabuluculuk yapmasını beklediği konuların çoğu yıllardır masada çözüm bekliyor.

Janis Emmanouilidis, yeni başbakan kim olursa olsa olsun, Merkel'in izlediği temel stratejinin pek değişmeyeceğini tahmin ediyor: "Aynen devam!" Brüksel merkezli düşünce kuruluşu Avrupa Politika Merkezi (European Policy Centre) Direktörü Emmanouilidis, "Brüksel'deki genel beklenti, Berlin'in izleyeceği politikanın değişimden ziyade süreklilik temeline dayanacağı yönünde. Yani Avrupa politikasının ana yönü değişmeyecek" diyor.

Seçim kampanyası sırasında Avrupa politikasına ilişkin açıklamalar fazla öne çıkmadı. Sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) dışındaki tüm partiler, Almanya'yı AB'nin nüfusu en kalabalık, ekonomik açıdan en güçlü ve etkili üyesi olarak görüyor. Yeşiller'in başbakan adayı Annalena Baerbock, özellikle iklim hedeflerine ulaşmak için AB'ye fazlasıyla güveniyor. Baerbock, Haziran ayı sonunda Federal Meclis'te yaptığı Avrupa politikası konulu konuşmasında, iklim korumanın ancak hep birlikte başarılabileceğini söyledi: "Bunu, temel değerlerimiz de dahil olmak üzere, Avrupa'nın verdiği ortak sözü yineleyerek başaracağız. Bu, aynı zamanda Macaristan gibi bazı üye ülkelerde insan hakları ayaklar altına alındığında Birlik içinde de net bir dil kullanmak anlamına geliyor."

Haberin tamamını DW Türkçe 'den okuyabilirsiniz.

HABERE YORUM KAT