Ve Putin tetiği çekip hamlesini yaptı…

Ve Putin tetiği çekip hamlesini yaptı…

Ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin sonunda tetiği çekti, hamlesini yaptı…

Halit Celikbudak yazdı...

Ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin sonunda tetiği çekti, hamlesini yaptı… 24 Şubat 1979‘da Afganistan’a giren dönemin Sovyetler Birliği, tam on yıl sonra 15 Şubat 1989’da ülkeden çekilmişti… Şimdi 33 yıl sonra hemen hemen aynı günlerde Rusya bu kez Ukrayna’ya girdi… Perşembe sabahı Rus birlikleri, ülkenin dört bir yanına hava saldırıları eşliğinde Ukrayna'yı birkaç cephede işgal etmeye başladı… Takip ediyorsunuzdur… Pek çok şey söyleniyor, yazılıyor yazılı, görsel basında… Gerçi çoğu da ‘tekerlek kırıldıktan sonra yol gösterenler‘ sanki…
* * * *
Askeri değerlendirmeleri uzmanlarına bırakalım… Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy’nin Avrupa’ya İkinci Dünya Savaşı’nı hatırlatarak defalarca ‘Ukrayna işgal edilirse siz de edilirsiniz' diyerek seslenmişti… Ukrayna Askeri istihbarat başkanı General Kirilo Budanov da ‘Askeri ve teknik desteğe ihtiyacımız var' deyip  ‘yarın değil, yarından sonraki gün değil, bir yıl içinde değil. Şimdi‘ demişti…  Ama yardımına koşan yok… Ukrayna olayı gösterdi ki Batı'dan hiçbir yardım gelmiyor… Ukrayna NATO üyesi değil, dolayısıyla NATO üyeleri Ukrayna için savaşmazlar… Yani NATO’nun ünlü 5. maddesi devreye girmez… Batı ittifakı da Ukrayna konusunda uyum içinde değil… Avrupa aslında savaş istemiyor… Ukrayna’yı NATO ve AB üyesi olarak görmek gibi bir önceliği, hedefi de yok zaten…
* * * *
MSÜ Harp Akademileri Stratejik Araştırmalar Enstitüsü‘nde ‘Savunma Kaynaklarının Planlanması ve Yönetimi' dersi veren emekli Tuğgeneral Fahri Erenel Paşa’ya hak vermemek elde değil sanki… En son yazısında ‘Ukrayna ülkesinin toprak bütünlüğünü, egemenliği ve bağımsızlığını başka ülkelere dayanarak korumaya çalışmanın hazin ikilemi içinde ne yapacağını bilemez halde savrulmakta…‘ diyor…  Şimdilik her şey Rusya için net bir zafere işaret ediyor… Batının yardımına koşması gerçekçi bir seçenek gibi gözükmüyor… Ukrayna krizinden çıkarılabilecek derslerden biri bu olmalı sanırım…
* * * *
Ukrayna,  Putin'in jeopolitik satranç oyununda bir piyon…  1780’den beri yayınlanan Neue Zürcher Zeitung gazetesi yayın yönetmeni Eric Gujer, Cuma günü şöyle yazıyordu… ‘Soğuk Savaş döneminde dahi saygı duyulan kendi kaderini tayin, sınırların dokunulmazlığı artık geçerli değil. Trajedi şu ki, Batı'nın acil bir cevabı yok. Elbette yaptırım uygulanacak. Ancak, ekonomik baskıyı hedefleyen araçlar geçmişte kaldı. Liberal dünya düzeninin otuz mutlu yılında yeterliydi, ancak artık büyük güçlerin çıkarlarını dayattığı bir zamana uymuyorlar. Şimdi kapsamlı başka bir envanter gerekiyor. Bu herkülvari bir görev.‘
* * * *
ABD ve müttefikleri ilk tur yaptırımları uygulamaya koydu… Ama Washington Post gazetesinin Beyaz Saray muhabiri Olivier Knox bu konuya dikkat çekiyor… Knox, bu konuda ‘Putin'in istediğini elde etmek için ne gibi bedellere katlanacağını bilmeyi gerektirir. Putin'in acı eşiğini ölçmek çok zor. Rus liderini okumak basit bir şey değil…‘ diye yazıyordu… Putin bunu sanırım fark etti, bu nedenle jeopolitik hesabını demir gerçekçilik ve stratejik bir hedefle sürdürüyor… Bu aşamadan sonra ekonomik yaptırımlar etkili olur mu… Rusya geri adım atar mı…  Pek atacağa benzemiyor… Bu yüzden Putin’in çektiği tetiğin anlamı büyük…

Halit Celikbudak yazdı...

HABERE YORUM KAT