Türk Üniversiteliler Derneği'nden iftar
Ahmet Birinci - DUISBURG
YAYINLAMA:
GÜNCELLEME:
17
Türk Üniversiteliler Derneği (TÜRK-ÜNİD) tarafından hazırlanan iftar programı, Duisburg Üniversitesi‘nin SG 135 adlı salonunda gerçekleştirildi.Davetliler arasında, Düsseldorf Başkonsolosu Şule Gürel, Eğitim Ataşesi Tülin İnce, Essen Başkonsolos Vekili Ahmet Davaz, Eğitim Ataşesi Recep Akdoğan, Türk-Ünid üyeleri, Müslüman ülkelerden öğrenciler ve aileleri, Alman öğrenciler ve halk katıldı.Bilindiği gibi ellibeş yıl önce işçi olarak gelen dedelerin torunlarını, Alman Üniversitelerinde görmek her Türk vatandaşı için övünç ve gurur kaynağıdır. İftar öncesi, sofraların hazırlanışını, yemek servisinin ezan okunduğu anda bitirilmiş olması mükemmel bir planlamanın olduğunun göstergesiydi. Üniversiteli gençlerimiz, misafirlere nasıl davranılacağı, ikram etme adetlerimizi misafirlerine şefkat dolu davranışlarıyla kanıtladılar. Gençlerimiz üstlenmiş oldukları kültürümüzün tanıtımını eksiksiz yerine getirdiler.
27
Türk-Ünid Başkanı Eyüp Tuzkaya, misafirlerine hitaben hazırladığı konuşmasını okuyarak programı başlattı: „Sayın bayanlar baylar, Düsseldorf ve Essen Başkonsolosları ve Eğitim Ataşeleri, okulumuzun sayın öğretmenleri, basın mensupları ve sevgili üniversite öğrencileri.Türk Üniversite Öğrencileri Derneği adına hepinizi selamlıyorum ve bu yılki iftarımıza hoş geldiniz. Bugün ramazanın anlamı hakkında konuşmayacağım. Çünkü buradaki herkes yaptıklarıyla ve davranışlarıyla bunun önemini sembolik olarak yansıtıyor. Bunun yerine İslamda, bilmek ve bilim kelimesinin anlamı hakkında konuşacağım.
37
Çünkü bilimin inancı, dini herhangi bir vatanı, rengi ve şekli yoktur. Bilim zaten kendiliğinden Allah’ın bir ışığıdır. Işık, ne islamcı olabilir, ne de islamın dışında olabilir. Şu an hepimiz içinde bulunduğumuz üniversitenin kollarında, hepimiz bu bilimi anlamak ve diğer insanlarada anlatmak için bilimle uğraşıyoruz. İnsanın bilimle uğraşma isteği, İslam dininde çok önemli bir yeri vardır. Bunu Kuran’da, bu kelimenin kullanılışından anlıyoruz. Bilmek terimi Kuran’da sekizyüz elli defa geçiyor. Bilim içinde arayışlar genel olarak hayatın bütün güzellikleri, zorlukları ve sırlarının araştırılması olarak tanımlanabilir.
47
Bunun hepsinin önünde ise kavrayış gelir, bir şeyi anlamak gelir. Bu dünyanın sırlarını araştıran veyahut kan dolaşımını araştıran herhangi bir bilim adamı Kuran’da Allah’ın bizlere verdiği mesajlarla uğraşan bir kişinin yaptığı işle aynı şerefe sahiptir. Bilimsel değerlerin İslam anlayışına göre herhangi bir farkı veyahutta sınıflandırılması yoktur. Bilimsel çalışmaların bir diğer noktası olan, aynı zamanda Karan-ı Kerim’in temel mesajlarından da kendine yer bulmaktadır. Bunlardan biri de vahiydir. Eğer vahiyler, herhangi bir yargı ya da hüküm için çaba göstermiyorsa bunların bir anlamı yoktur. Buna kanıt olarakta Kuran’daki ilk emirlerden biridir, bu da „oku“dur. Aynı zamanda bu kutsal kitabın ismi de Kuran’da bunun anlamı da okunacak şeylerin detayların malzemelerin toplanması demektir. Buna bağlı olarakta Kuran’ın vahiylerinin insanlara ulaşmasından sonra bu vahiyler bilime dönüşmüştür. Buna bağlı olarak şunu söyleyebiliriz. Bilime giden yolda insanlar vahiylerden yararlanabilirler ve yararlanıyorlarda. Sözlerime ünlü fizikçi Albert Einstein‘in söyleyişiyle bitirmek istiyorum. „Dinsiz bir bilim yavaştır, işlevsizdir ve bilimsiz bir din de kördür“ diyerek Başkan Eyüp Tuzkaya sözlerini tamamladı.
57
Düsseldorf Başkonsolosu Şule Gürel de üniversiteli gençlere seslenerek: „ Sevgili gençler, hepinizi sevgiyle selamlıyorum. Aranızda bulunmaktan çok büyük bir mutluluk duyuyorum. Ayrıca sizlerle de gurur duyuyorum. Dedelerimiz buraya işçi olarak geldi. Sizler ise üniversite okuyorsunuz. Almanya’daki üniversitelerde çok Türk öğrenci olduğunu biliyoruz. Bu haberlerle göğsümüz kabarıyor. Sizler bizim toplumumuzun yüz akısınız. Almanya’da Türk toplumunu daha üst mevkilere taşıyacak kişiler sizlersiniz. Türk toplumu olarak sizlerden çok beklentilerimiz var. Her şeyden önce Almanya’da yetişen yeni nesillerimizin anavatanlarıyla bağlarını koparmamasını, anadillerini, kültürlerini muhafaza etmesini bekliyoruz. Bunu çok iyi şekilde yapacağınıza eminim. Kültürümüzü, tarihimizi yaşatmalısınız. Tarihimizi özellikle çok iyi öğrenmeniz anlamanız lazım. Sizler çift kültürlü insanlarsınız, her iki ülkeye de aitsiniz. Geleceğiniz Almanya’da ama kökleriniz Türkiye‘dedir. Dolayısyle Türkiye’nin tarihini çok iyi bilmeniz ve burada da anlatmanız lazım. Çünkü tarihimize yönelik bir takım karalamalar ve iftiralar var. Bunlar doğal olarak sizleri etkiliyor. Elbette sizlere de soruluyor. Onun için lütfen tarihi konularda kendinizi yetiştiriniz. Bu konuda çok değerli çalışmalar yapan derneklerimiz var. Bu derneklerimizden yardım alabilirsiniz. Onların etkinliklerine katılarak bilgilerinizi artırabilirsiniz. Bizim tarihimizde utanacağımız hiçbir şeyimiz yoktur. Başımızı öne eğecek hiçbir olayımız olmamıştır. Bundan emin olabilirsiniz. Her zaman bu öz güvenle davranın. Üniversitelerde çok güzel faaliyetler yapıldığını görüyorum. Öğrencilerimizin örgütlü olmaları çok önemli. Daha çok üye yapmaya, daha çok aktivite yapmaya çalışınız. Biz her zaman arkanızda olacağız. Bu iftar yemeğini düzenledikleri için de dernek yöneticilerine ve emeği geçen herkese çok teşekkür ettiğini“ söyledi.
67
Essen Başkonsolos Vekili Ahmet Davaz’da davetlileri selamladı ve Başkonsolos Mustafa Kemal Basa’nın selamlarını getirdiğini söyledi. Ahmet Davaz konuşmasına şöyle devam etti: „Sizler buraya yaklaşık elli beş yıl önce gelen işçi ailelerinin torunlarısınız. Burada sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini de görmekteyiz. Derneklerimizin yaptığı çalışmalarla eğitime çok büyük katkıda bulunuyorlar. Düzenlenmiş olan bu akşamki iftar programıyla, gençlerimiz ve diğer katılımcılarımız birbirlerine biraz daha yakınlaşmalarına vesile olmaktadır. Bu güzel iftar programını tertipleyen Türk Üniversiteliler Derneği Başkanı Eyüp Tuzkaya ve arkadaşlarına çok teşekkür ediyorum. İstanbul’da meydana gelen terör saldırısında hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Her türlü terörü ve şittedi burdan kınarken, ramazan bayramının insanlığa huzur ve barış getirmesini yüce Allah’tan diliyorum. Bu güzel akşamı maddi ve manevi olarak destekleyen kişi ve kurumlara da teşekkürlerimi sunuyorum“dedi. Çay ve kahve ikramıyla sohbetler edildi yeni arkadaşlıklar kuruldu.
77
Bu güzel gençlerimizi yetiştiren anne babalara, anadillerini büyük bir özveri ile öğreten Türkçe ve Türk Kültürü öğretmenlerine, Okul Aile Birliklerine, Eğitim Derneklerine, Eğitim Dernekleri Federasyonlarına, Öğretmen Derneklerine bu kuruluşlara emek ve gönül veren kişilere, maddi ve manevi destek sağlayan iş adamlarımıza teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı sunuyoruz.