Sürekli öpüşmenin faydaları!

Birçok kişi için öpüşmek, cinsellikten bile daha mahrem kabul ediliyor. Ayrıca sağlığa da katkı sağladığı belirtiliyor. Düzenli olarak öpüşenlerin yaşam sürelerinin yaklaşık beş yıl uzadığı, bu etkinin yalnızca öpüşme sırasında hissedilen mutluluk enerjisiyle sınırlı kalmadığı öne sürülüyor. Öpüşürken vücutta çok daha fazlası gerçekleşiyor ve bu durumun sağlık üzerinde belirleyici etkileri olduğu iddia ediliyor.

Öpüşmek basit bir aşk göstergesinden fazlası

Psikoterapist ve yazar Wolfgang Krüger, öpüşmenin büyüsünü şöyle açıklıyor: “Öpüşme sırasında tüm duyularımız devrede; duymak, tatmak, görmek, koklamak.” Krüger’a göre öpüşmek, cinsellikten daha yoğun bir deneyim ve sonu olmayan bir eylem. “Orgazm olduktan sonra cinsellik biter, ama öpüşmenin böyle bir sonu yok. İstediğimiz kadar öpüşebiliriz, hatta bazen aklımızı kaybedecek gibi oluruz,” diyor ve bu açıklamasını Salzburger Nachrichten gazetesinde paylaşıyor.

Sağlık üzerindeki etkiler

Krüger’in ifadelerine göre, düzenli öpüşmek bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve insan ömrünü beş yıl kadar uzatabiliyor. Ayrıca öpüşenlerin ciltlerinin daha pürüzsüz olduğu, çünkü öpüşmenin adeta bir yüz masajı etkisi yaptığı, yüz kaslarının tamamının bu esnada çalıştığı vurgulanıyor. Krüger, öpüşmenin kilo vermeye de yardımcı olabileceğini dile getiriyor.

İlişkilerde öpüşmenin yeri

Ancak uzun süreli ilişkilerde romantik öpüşmenin ihmal edildiği ve bunun bir erken uyarı sinyali olabileceği belirtiliyor. Özellikle bu mahrem yakınlaşma biçiminin zamanla arka planda kaldığı, cinselliğin ise duygusal yakınlık olmadan da yaşanabildiği söyleniyor.

Krüger’e göre, öpüşmek her zaman çok samimi bir deneyim. “Rezervli bir şekilde öpüşmek mümkün değil. Bu yüzden bir ilişkide yabancılaşma başladığında ilk kaybolan şey öpüşme oluyor,” diyor.

İlk öpücüğün anlamı

Krüger, “İlk öpücük her zaman heyecan vericidir. Birini tanıdığınızda ve ilk kez öpüştüğünüzde, bu, ilişkiye geçişin başlangıcıdır,” diyerek öpüşmenin ilişkilerdeki dönüştürücü etkisine dikkat çekiyor. Öpüşme sırasında karşımızdakinin kişiliği, tutkusu ve sosyal yetenekleri hakkında çok şey öğrendiğimizi belirtiyor.

Krüger, öpüşme konusunda cinsiyetler arasında da farklılıklar olduğunu vurguluyor. Erkeklerin çoğunlukla öpüşmeyi bir amaca ulaşmak için kullandığını, kadınların ise öpüşmeyi başlı başına bir haz olarak yaşadığını ifade ediyor.

Özellikle kadınlar için ilk öpücüğün anlamının ayrı bir yeri var. Krüger’e göre, neredeyse tüm kadınlar bir erkekle ancak iyi öpüşebiliyorsa cinsel yakınlaşma yaşamak ve ilişkiye başlamak istiyor.