Siyasette gurbetçinin adı yok... Oyu lazım, kendi lazım değil mi?

Siyasette gurbetçinin adı yok... Oyu lazım, kendi lazım değil mi?

Türkiye'de seçimler yaklaştı. Partiler her fırsatta yurtdışında yaşayanlara oy kullanma çağırısında bulunuyor. Öte yandan oy isteyenlerin gurbetteki vatandaşların içinden kendilerini temsil edecek bir milletvekili adayı bile çıkarmamaları dikkat çekiyor.

14 Mayıs’ta gerçekleşecek TBMM ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde partilerin adayları açıklandı. Milletvekili listelerine bakıldığında iktidar olacağını beyan eden ve son dönemde yurtdışına özel ilgisi olduğunu Yurtdışından Sorumlu bir Genel Başkan Yardımcılığı kuran CHP’nin bırakın seçilecek yerde aday göstermesini, göstermelik bile isim koymaması çok sert eleştirilmesi gerekiyor.

Yüzünü bu kadar yurtdışına kapalı, iç pazarlıkların had safhada olduğu izlenimi veren bu durum yurtdışında yaşayan CHP’lileri ve sempatizanlarını büyük bir düş kırıklığına uğrattı. Bu konuda sorumlu olanların kamuoyuna gerekli açıklama yapmalarını bekliyoruz.

AK Parti listelerinde seçilecek yerlerde Zafer Sırakaya, Oğuz Üçüncü, Meryem Göka; MHP İstanbul’da Cemal Çetin, Yeşil Sol Parti İstanbul’da Turgut Öker’i aday gösterirken, DEVA Partisinden Mustafa Yeneroğlu CHP listesinden aday gösterildi.

İçinde yaşadığımız ülkede Türk kökenliler Federal Meclis Başkanvekili, Bakan, Müsteşar, Belediye Başkanı, İstihbarat Başkan Yardımcısı olabilirken, CHP’nin bu ayıbı nasıl ortadan kaldıracağı belli henüz belli değil.

Yurtdışında şimdiden insanlar ‘TBMM’de bizden biri niye yok’ diye sorguluyor. Gelen duyumlara göre CHP’ye oy verebilecek seçmenlerin bir bölümünün Yeşil Sol Parti ve özellikle TİP’e kayacakları görülüyor. Bunun sonuçlarının çok ağır olacağı CHP yönetimi tarafından bilinmiyor mu? Yurtdışından sorumlu başkan yardımcısı gereğini yapacak mı?

Yurtdışına gelen milletvekillerini yer yer kendi ceplerinden ödedikleri paralarla ağırlayan başkanlar, yapılan ziyaretlerin tüm düzenlemelerini yapan örgütler tamamen göz ardı edildi, emeklerine değer verilmedi. Şimdi CHP örgütleri hangi motivasyonla çalışacak? Yıllardır bilinen temsiliyet konusunu “onlar kendi aralarında anlaşamıyor ki“ şeklindeki gerekçelere sığınarak konuyu kapatmaya çalışanlar, CHP tüzüğünde niye gerekli düzenlemeleri yaparak yurtdışı örgütlerinin Kurultaylarda delegeleriyle temsil edilmesini sağlamaz, niye Parti Meclisine, Bilim, Yönetim ve Kültür Platformunda olduğu gibi bir kontenjan ayırmaz? Sanki Türkiye’deki örgütler içinde hiç tartışma olmuyormuş, yurtdışındakilerin bir isim üzerinde uzlaşması istenir? Burada niyetin sorgulanması gerekiyor.

Mutlaka bu seçimde 4 diğer parti CHP listelerinden aday gösterilmiş, seçilecek kontenjanlara yerleştirilmiş olabilir. Ancak yurtdışından kimse bulunamadı mı? Şu kişiyi gösterirsek, diğeri istemez gibi gerekçeler de artık kabul görmüyor buralarda. Yurtdışında yaşayanlar CHP’nin tutarlı ve samimi olmasını bekliyor.

Seçim beyannamesinde yurt dışını seçim bölgesi yapacağını vaat eden bir partiye bu liste yakıştı mı? Biraz ciddiyet beyler!

 

 

ARTI49

HABERE YORUM KAT