RSF yaptığı açıklamada, Ankara’yı Kaşıkçı cinayetine karışan herkesi adalete teslim etmeye ve hükümsüzlüğe son vermeye çağırdı.

RSF, savcılığın ve mahkemenin, cinayeti Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman ile ilişkilendirmesine dair herhangi bir kanıt aramamasını eleştirdi. Açıklamada, “Adaletin tecelli edemeyeceğinden endişe ediyoruz” denildi. Bu açıklama, Türk yargısının herhangi bir siyasi etkiden arınmış olarak adaleti sağlayıp sağlamayacağı sorusunu gündeme getiriyor.

Bugün, Kaşıkçı davasının beşinci duruşması için İstanbul’da mahkeme toplandı. Duruşma sonucunda Suudi Arabistan’dan 26 zanlı suçlu bulundu. Mart ayında mahkeme, Suudi Arabistan'ın Veliaht Prensinin suikastı onayladığını belirten ABD istihbarat raporunu kanıt olarak kabul etmeyi reddetmişti.

59 yaşındaki Kaşıkçı, 2 Ekim 2018’de Suudi Arabistan’ın İstanbul’daki konsolosluğunda öldürülmüştü. Orada, Türk vatandaşı olan Nişanlısıyla düğüne hazırlanmak için bir randevusu vardı. Türkiye ve ABD’den alınan resmi bilgilere göre, görevde bekleyen 15 kişilik bir ekip, onu öldürüp cesedini ortadan kaldırdı.

RSF yaptığı açıklamada, Musa Anter’in öldürülmesinin aydınlatılması gerektiğini de savundu. Ağırlıklı olarak Kürtler tarafından okunan İstanbul gazetesi "Özgür Gündem” in editörü gazeteci Anter, 1992 yılında Diyarbakır'da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Dava gelecek yıl zaman aşımına uğrayacak. Davanın son duruşması Çarşamba günü yapılacak. RSF, “Anter'in davası, Türkiye'deki yargının siyasetten etkilendiğinin somut bir göstergesidir” dedi.

Türkiye, bu yılın başında RSF’nin hazırladığı basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülkenin içinde 153. sırada yer aldı.

Artı49 Haber Merkezi

Haber: Tuğba Ünal