Şiir, ızdırap ve aşk yüklü yaşam : Hölderlin

Şiir, ızdırap ve aşk yüklü yaşam : Hölderlin

Halit Çelikbudak: "Yaşadığı dönemde değeri bilinmeyen hatta küçümsenen Hölderlin, yirminci yüzyıl başında yeniden keşfedilmiş ve yüceltilmiş… Tesadüfen de olsa anlattığım yerlerin yakınında olursanız, Hölderlin’i hatırlayın derim…"

Halit Çelikbudak yazdı...

Alman lirik şair Friedrich Hölderlin’i yazmak için klavyenin başına oturdum. Bugün onun 189. ölüm yıldönümü…Nereden, nasıl başlayacağıma bir süre karar veremedim. Böylesine şiir, acı, ızdırap ve aşk yüklü bir yaşamı anlatmak kolay değil sanırım.

Okuyunca dinleyeni müzik dinlercesine saran bir lirizme sahip şiirlerinden mi başlasam… Yoksa hiç evden çıkmadan ömrünün 41 yılını geçirdiği Tübingen’deki Hölderlinturm denilen evdeki o meşhur sarı odayı mı yazsam. Veya aşık olduğu evli kadını görebilmek için her hafta 22 kilometre yürüyüp, gördükten sonra tekrar 22 km. yürüyüp eve dönmesinden mi bilemedim…

Klasik çağın ve romantizmin en önemli temsilcilerinden… Asıl adı Johann Christian Friedrich Hölderlin… 1770’de Neckar Irmağı kıyısındaki Lauffen’da doğan şair, 7 Haziran 1843’de yine Neckar kıyısındaki Hölderlin kulesindeki odada ölür. Mezarı Tübingen şehir mezarlığında…

Varlığını hiçbir zaman hatırlayamadığı öz babasını iki yaşındayken kaybetmiş. Ölümünü hiç unutamadığı üvey babasını da dokuz yaşında kaybeder… Annesine sığınır her seferinde… Tübingen’de okurken filozof Hegel ile arkadaş olmuş…

Hölderlin 1795’te Frankfurt’ta Gontard Ailesi’nin Großen Hirschgraben Nr. 3. adresindeki konağında iş bulur… Gontard’lar Varlıklı bir aile… Frankfurt’ta 1726’da ‘Bankhaus Heinrich Gontard‘ adlı özel bankayı kurmuşlar… Bu banka 2002’de kapanana kadar faaliyetini sürdürdü…

Frankfurt’ta banker Jakob Friedrich Gontard’ın küçük oğluna özel ders verir. Roma tarihi, Almanca ve Coğrafya dersi verir… Konakta kalır. Masrafları dışında yılda 300 Gulden maaşı vardır…

25 yaşındadır. Bankerin 26 yaşındaki güzel karısı Susette Gontard ile arasında yakınlık doğar… Bu yakınlık kulaktan kulağa yayılır… Banker Gontard da Hölderlin’i evden kovar… Hölderlin, Frankfurt’tan 20 km. Uzaklıkta Bad Homburg’daki şair arkadaşı Isaac von Sinclair’ın evine sığınır…

Ama aşk bacayı sarmıştır… Hölderlin, her ayın ilk Perşembe günü Bad Homburg’dan yola çıkıp yaya olarak Gothard ailesinin yazlığının yakınına gelip Susette ile buluşur. Birbirlerine mektuplar verirler… Frankfurtlular bilir… burası Adlerfynck Caddesi’nin olduğu yerdir.

Hölderlin aşkı uğruna dört saati aşkın bazen koşup bazen yürüyüp gelir, sonra yine aynı şekilde arkadaşının evine döner… Hölderlin’in gelip gittiği bu yol işaretlenmiş bugün… İsteyen işaretlere bakarak yürüyebiliyor…

Aşık olduğu evli kadın Susette 22 Haziran’da 1802’de su çiçeğine yakalanıp ölür… Hölderlin onun ölüm haberini aldıktan sonra bir daha toparlanamaz… Kendisine şizofreni teşhisi konduğunda 32 yaşındadır. 1806 yılında Tübingen’de sinir kliniğine götürülür…

Yaklaşık 230 gün sonra klinikte tutulur. Tedavisi yok diye Ernst Friedrich Zimmer isimli bir marangoza emanet edilir… Ömrünün geri kalan kısmını, Zimmer ailesinin evinin en üst katındaki bir odada geçirir, Hölderlinturm denilen evdeki o meşhur sarı odada…

30 yılı aşkın süre yaptığı yegane şey piyano çalmak, kitap okumak ve şiir yazmaktır. Bu dönemde bin üç yüz sayfa şiir yazdığı söylenir.

Yine bu dönemde Sophokles’in trajedilerini Almanca’ya çevirmiştir ve bütün bu el yazmaları üzerinde yapılan araştırmalar, eserlerinin en küçük bir dilbilgisi hatası dahi içermediğini gösterir.

Hölderlinturm (Hölderlin Kulesi) adlı bina Tübingen’de Neckar nehri kıyısında… Bir efsaneye göre, Neckar nehrinin suları tam kulenin önünden geçerken yavaşlayıp Hölderlin’i dinlermiş…

Susette’nin mezarı hakkında bilgi yok ama Frankfurt Mezarlığı’nda Gontard Aile mezarlığında olduğu sanılıyor. Ama Susette’nin bir büstü Frankfurt’ta Main kıyısındaki tarihi Liebighaus’a… Bir dönemler tekstil sanayicisi olan Baron Heinrich von Liebig’e ait tarihi şato şimdi müze…

Yaşadığı dönemde değeri bilinmeyen hatta küçümsenen Hölderlin, yirminci yüzyıl başında yeniden keşfedilmiş ve yüceltilmiş… Tesadüfen de olsa anlattığım yerlerin yakınında olursanız, Hölderlin’i hatırlayın derim…

 

HABERE YORUM KAT