26 Eylül’de yapılan seçimde Almanya’nın siyasi topografyası değişti.  16 yıllık Şansölye Angela Merkel dönemi sona erdi. Şimdi şansölye koltuğuna Sosyal Demokrat Olaf Scholz oturacak… Almanya’yı, Avrupa Birliği’ni ve belki de dünyanın geleceğini etkileyen kararların altına imzayı o atacak… Sosyal Demokrat Parti, Hür Demokratik Parti ve Yeşiller arasında ‘İlerleme için daha fazla cesaret. Özgürlük, adalet ve sürdürülebilirlik için ittifak‘ başlıklı koalisyon anlaşması imzalandı…
* * * *
Anlaşma partilerce onaylandıktan sonra Olaf Scholz muhtemelen 6-9 Aralık arasında mecliste şansölyeliğe seçilecek. Ardından bakanlar kurulunun cumhurbaşkanı tarafından atanmasıyla mecliste yemin töreni yapılacak. Devir-teslim töreninden sonra da yeni hükümet kolları sıvayıp işe başlayacak…
* * * *
Peki, Olaf Scholz nasıl bir siyasetçi… İçe dönük, pragmatik, her zaman sadece gerekli olduğu kadar konuşan bir siyasetçi… Sosyal Demokrat Parti’deki kariyeri de çelişkiler yumağı gibi… İnişli çıkışlı bir siyasal yaşamı var… Parti kongrelerinde çeşitli görevlere aday olunca genellikle en kötü sonuçları o alıyordu. Ama her yenilgi sonrası adeta bir anka kuşu gibi yeniden doğuyordu. Kariyer basamaklarını sessizce tırmanmayı başarıyordu… 2018‘de Angela Merkel kabinesinde maliye bakanlığı ve başbakan yardımcılığı yaptı… Daha önce de Sosyal Demokrat Parti Genel Sekreteri, Çalışma Bakanı (2007-2009), İçişleri Senatörü (Mayıs-Ekim 2001), Hamburg Eyaleti Başbakanı (2011-2018) olarak görev yaptı.
* * * *
Olaf Scholz, tekstil sektöründe çalışan bir anne-babanın çocuğu olarak 14 Haziran 1958’de doğdu… Hamburg Üniversitesi’nde hukuk eğitimi gördü. Öğrenci olarak partiye üye olduğu 17 yaşından beri de siyasetin içinde… 1982–1988 arasında partinin gençlik örgütü olan Genç Sosyalistler’in başkanlığını yaptı… 1987–1989 arasında da  Uluslararası Sosyalist Gençlik Birliği ikinci başkanıydı… 1980’li yılların sonlarından itibaren ise iş hukuku alanında avukatlık yaptı…
* * * *
1980’lerden beri beraber yaşadığı Britta Ernst ile 1998’de evlenen Olaf Scholz koşu, kürek çekmek, yürüyüş gibi sporları yapıyor… Eşi de 2017’den beri Brandenburg Eyaleti Eğitim Bakanı… Olaf Scholz’un  2017’de yayınlanan Umudun Ülkesi (Hoffnungsland) adlı bir kitabı var. Karizmatik bir siyasetçi değil… Duygularını dışa vurmuyor… Haftalık Die Zeit gazetesi 2003’te  kendisine ‘Scholz‘ ile ‘Otomat‘ kelimesinin birleştirilmesiyle duygusuz otomat ‘Scholzomat‘ lakabı takmıştı… Teknokratik ifadeleri sürekli tekrarlayıp adeta bir makine gibi konuşuyordu… O ise  ‘Ben verilecek mesajları veriyorum‘ diyordu bu lakap için…
* * * *
Olaf Scholz, 2019’da sosyal demokrat partinin genel başkanlığına aday olmuştu…  Seçilemedi… Partinin muhafazakar kanadında sayılabilecek Olaf Scholz'un yerine sol kanattan iki eşbaşkan seçildi… Bu partideki ilk yenilgisi değildi… 2004’te de  parti genel sekreterliğinden istifa etmek zorunda kalmıştı… 2002-2004 arasında hazırlanan, iş gücü piyasası reformu parti içinde önemli bir direnişe yol açmıştı… İstifa eden Olaf Scholz, bu konuda kendi duygularıyla hareket etmediğini öne sürmüştü… Dönemin şansölyesi ve  parti genel başkanı Gerhard Schröder ile bir parti neferi gibi hareket ettiğini söylemişti… Reformların içerdiği sosyal kısıtlamalar partiyi bölünmeye kadar götürmüş, sendikalara yakın duran sol kanattan bir kesim ayrılarak Sol Partiyi kurmuştu…
* * * *
Parti lideri olarak istenmeyen Olaf Scholz seçimden 13 ay önce sürpriz şekilde partinin şansölye adayı olarak gösterildi… Seçim öncesi uzun bir süreydi…  Yıpranma riski vardı… Sosyal demokratlar önceki dört seçimde tarihlerinin en kötü sonuçlarını almıştı… Hatta Mayıs 2021’de yüzde 14’lere kadar gerilemişlerdi. Yapacağı bir hata parti için yine hüsran olabilirdi… Ama olmadı… ‘Almanya’nın başbakanı olmak istiyorum. Beni istiyorsanız sosyal demokrat partiye oy verin‘  diyerek yollara düştü. Sosyal demokrat partinin 26 Eylül’deki seçimi önde tamamlamasında en büyük pay onun…
* * * *
63 yaşındaki Scholz, seçim öncesi Almanya'yı turlarken insanların onu tanımakta zorlandığı söylenebilir… Frankfurt’taki bir toplantıya davet üzerine ben de katılmıştım… İçine dönük hali gitmiş, duygusal, arkadaş canlısı bir görünüm sergiliyordu… 1998’de ilk kez Hamburg-Altona ilçesinden milletvekili seçilmişti… Altona ilçesinde çok sayıda Türk/Türk kökenli yaşıyor. Türklerle yakın iletişim içinde olduğu, çok sayıda Hamburglu Türk‘ü siyasete kazandırdığı da biliniyor…