Prof. Dr. Faruk Şen yazdı... Avrupa’ya Türk göçünün 60. yılı unutulmamalı

Prof. Dr. Faruk Şen yazdı... Avrupa’ya Türk göçünün 60. yılı unutulmamalı

Prof. Dr. Faruk Şen yazdı...

Türkiye’de son zamanlarda sığınmacılar konusu kamuoyunun en önemli gündemi oldu ama ben bugün sığınmacıların dışında Türk göçmenlere değinmek istiyorum. 
 

Dünyada 7,6 milyon Türk kökenli göçmen bulunuyor

1961 yılının Ekim ayında Ankara Anlaşması çerçevesinde Türkiye tarihinde ilk defa 6.500 Türk işçiyi Almanya’ya gönderdi. Daha sonra bu sayılar arttı, 2021 yılının Temmuz ayında Almanya’da 3,3 milyon olmak üzere AB sınırları içersinde 5,4 milyon, İngiltere, Norveç ve İsviçre’yi de katarsak daha da artan sayının yanında ABD, Kanada ve Avustralya ile birlikte Türkiye şu anda 7,6 milyon göçmenini yurt dışında yaşatıyor. Bu ciddi bir sayı… 84 milyona varan nüfusumuzun neredeyse %9’u kendi sınırlarımızın dışında yaşıyor. 

Türkiye bu insanlara çok şey borçludur

1970 ve 1980’li yıllarda cari açığımızı Türk işçilerinin dövizleriyle kapattık. Türkiye’ye apayrı bir dinamizm getiren bu insanlar, her yıl tatillerini Türkiye’de geçirerek gelen yabancı turistlerden daha fazla para harcadılar ve Türkiye’nin ciddi bir şekilde yurt dışında lobisini oluşturdular. 

Göçün 60. yılına yönelik hükümetin bir programı yok

Bu yıl Türk Hükümeti ve Kültür ve Turizm Bakanlığı yurt dışında yaşayan insanlarımıza yönelik herhangi bir çalışma yapmıyor. 60. yıl önemli bir eşik oldu. Buna yönelik ne herhangi bir kitap hazırlandı, nede başka kutlama olayları öngörülüyor. TAVAK Vakfı olarak bu konuda oluşan eksikliği gidermeye yönelik bir göç müzesi çalışmasına başladık. Büyük bir olasılıkla Türk göçmenlerin dünyaya açıldığı ve en fazla ziyaret ettikleri İstanbul’da bu müzenin yapımına başlayacağız. 

Benim 7,6 milyon Türk kökenli göçmenim yaşadıkları ülkelerde Türk varlığını hissettirdiler. Türk mallarını kullandılar. Bugün ihracatta gıda maddeleri başta olmak üzere Türkiye’den gittiklerini görüyoruz. Esasında tüm bakanlıkların bunu kutlaması lazımdı. Bu konuda hükümet bir etkinlik öngörmezken muhalefette herhangi bir çalışma içinde değil. Niye bu insanlara karşı nankörlük yapıyoruz? Niye bu insanlarımıza şükran duygularımızı sunmuyoruz? Bu ülkemizin bir nankörlüğü olarak da öngörülebilir.   

Prof. Dr. Faruk Şen

HABERE YORUM KAT