Alman Basın Ajansı DPA’ya konuşan Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) Genel Başkanı Annegret Kramp-Karrenbauer, “Hangi yöne ya da gruba yönelik olduğu önemli değil, ne insanlara ne de eşyalara yönelik şiddetin kabul edilemez olduğuna dair bir işaret göndermek gerekiyor. Özellikle gönüllülük çerçevesinde siyaset yapanlarla dayanışma gerekiyor. Örneğin yerel düzeyde politika yapan siyasetçiler çoğu zaman risk altında ve korunmaya ihtiyaçları var” dedi. 

Parti liderliğinde son aylarını yaşayan Annegret Kramp-Karrenbauer aşırı sağcı tehditlerin ve şiddet eğiliminin tırmandığına işaret ederek “Bu da tartışmalarda artık uzlaşamadığımızın bir işaretidir. Her bir tehdidin arkasındaki yapıları ve ağları tanımlamalı ve ortaya sermeliyiz. Bu amaçla, şifrelenmiş chat (sanal sohbet odaları) süreçlerini izlemek için İletişim Takip Sistemleri’ne (TKÜ) ihtiyaç var.  TKÜ şifreli sohbetleri ve sesli mesajları dinlemenizi sağlar. Özellikle son zamanlarda orduda ve polis teşkilatında aşırı sağcılar bu tür chat ortamlarını tekrar tekrar kullandılar” diye konuştu. 

Polis teşkilatındaki aşırı sağcı yapılanmanın üstüne daha fazla gidilip gidilmemesi yönündeki soruya yanıt olarak  ise CDU lideri, polis memurlarının genel olarak zan altında bırakılmaması gerektiği uyarısını yaptı. Kramp-Karrenbauer, şu yanıtı verdi:

TOPTANCI YARGILARA DA KARŞI ÇIKTI 

“Polis memurlarının büyük bir bölümü anayasamıza bağlıdır. Orduya gelince, burada da şu geçerlidir, aşırı sağcı vaka nerede olursa olsun, bunlar açıklığa kavuşturulmalıdır. Ve her şeyden önce, arkasındaki yapılar ortaya çıkarılmalı ve çökertilmelidir.”

Mülteci krizi gibi gelişmelere paralel olarak Almanya’daki güvenlik birimlerinin bir kısmının aşırı sağa doğru sürüklendiğine dair spekülasyonları da reddeden Saarland eyaleti eski İçişleri Bakanı AKK, polis veya orduda görev alanların bazen ağır bir hayal kırıklığı, bir bıkkınlık yaşayabileceğini belirtti. Kramp-Karrenbauer, “Ancak hepsi anayasaya bağlılar ve onlardan özgürlükçü  demokratik düzeni korumaya hazır olmalarını bekliyoruz. Hayal kırıklığı anayasaya aykırı politik istikamette gitmek için bir mazeret olamaz” diye konuştu. 

Almanya’da son zamanlarda, Sol Parti’den bazı siyasetçiler ırkçı terör hücresi devamı niteliğindeki “NSU 2.0” imzalı  tehdit dolu e-postaları alıyor. Politikacıların yanı sıra “Jilet Ayşe” olarak ün salan Almanya’nın ünlü kabare sanatçılarından İdil Baydar ve NSU davasında kurban yakınlarını temsil eden avukat Seda Başay-Yıldız da bu mektupları alanlar arasında bulunuyor. Başay-Yıldız, Baydar ve Hessen Eyalet Parlamento Sol Parti Meclis Grubu Başkanı Janine Wissler’in kişisel verileri polis teşkilatındaki polis bilgisayarından indirildği biliniyor. 

+49 – BERLİN

FOTO: Michael Kappeler / dpa