PARİS - Fransa'da Science Po Aix en Provence Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Raphael Liogier, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un "ayrılıkçı İslamcılar" ile mücadele edeceğine yönelik açıklaması hakkında, "Macron popülist eğilimde. Macron'un açıklamalarının bilimsel dayanağı yok. Bunu çok üzüntü verici ve demokrasi için tehlikeli buluyorum." dedi.

Ülkede din sosyolojisi alanında yaptığı çalışmalarla da bilinen Liogier, Macron'un "ayrılıkçı İslamcılar", imamlar ve yabancı öğretmenler hakkında yaptığı açıklamaları değerlendirmelerde bulundu. 

Cumhurbaşkanı Macron'un "ayrılıkçı İslamcılarla" kimleri kastettiğinin belirsiz olduğunu ifade eden Liogier, Macron'un İslam konusundaki görüşlerinin göreve geldiği ilk zamanlara göre değiştiğinin altını çizdi. 

Liogier, şöyle devam etti:

"Macron'un bazı grupların Fransa'da ayrılıkçı olduğunu söylemesi ciddi bir şey. Çünkü bu kişiler terör gruplarına ait olmakla suçlanmıyor. Bu kişiler aslında gizli bir ideolojiye sahip olmak ve Fransız devletine karşı bir komplo kurmakla suçlanıyor. Bu Müslümanları zan altında bırakıyor. Nitekim İçişleri Bakanı Christophe Castaner, oruç tutmanın radikalleşmenin bir göstergesi olduğunu düşünüyor. Buna göre o zaman tüm Müslümanlar radikalleşiyor. Macron popülist eğilimde. Macron'un açıklamalarının bilimsel dayanağı yok. Bunu çok üzüntü verici ve demokrasi için tehlikeli buluyorum." 

Macron'un gelecek ay yapılacak yerel seçimler öncesi sağcı seçmenlerin oyunu toplamaya çalıştığını kaydeden Liogier, ancak bunun yanlış bir strateji olduğunu vurguladı. 

Liogier, "Macron (aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisinin lideri Marine) Le Pen'in kopyasıdır. Macron'un konuşmaları Le Pen'inkine yakın. (Sağın ve aşırı sağın oylarını toplamaya çalışırken) diğer seçmenlerin oyununu kaybedecek." diye konuştu.

Macron'un "ana dil ve kültürü eğitimi" (ELCO) kapsamında Türkçe dahil verilen yabancı dil derslerinin kaldırılması ve yurt dışından din görevlilerin ülkeye gelemeyeceği yönündeki açıklamalarına da değinen Liogier, "Bunun hiçbir anlamı yok. Bu kararlar Fransa'nın kuşatıldığını ve buna karşı önlem aldığını hissini vermeyi amaçlıyor. Seçime yönelik kararlardır." dedi. 

Macron'un açıklaması 

Salı günü Türklerin ve yabancıların yoğun yaşadığı Mulhouse'un Bourtzwiller Mahallesi'nde basın toplantısı düzenleyen Macron, "Toplumun bir kısmı İslam adına yeni siyasi proje geliştirmek istiyor." ifadesini kullanmıştı. 

"Bizim düşmanımız ayrılıkçı fikirler, Fransa Cumhuriyetini terk etmek isteyenler ve yasalara uymayanlar. Bir din adına Fransa Cumhuriyeti ile bağın koparılmak istenmesi kabul edilemez. Bununla mücadele edilmesi gerekiyor." diyen Macron, İslam'ı hedef alan bir planı olmadığını dile getirmişti.

Macron, ülkedeki okullarda 80 bin öğrenciye "ana dil ve kültürü eğitimi" (ELCO) kapsamında yabancı dil derslerinin verildiğine işaret ederek, bu derslerin bitirilmesi için Tunus, Türkiye, Fas ile aylardır müzakere yapıldığını aktarmıştı.

"Bu dersleri veren öğretmenler kontrole tabi tutulacak. Bu öğretmenler Fransızca konuşmalı, yasalara uymalı ve ders müfredatı kontrol edilecek." diyen Macron, "yabancı dillerde uluslararası eğitim" sistemine geçiş yapılması gerektiğini belirtmişti.

Macron,  "Fransa genelinde eylül 2020 itibarıyla okullardaki yabancı dil ve kültür dersleri iptal edilecek." demişti.

Bu tarihten itibaren anlaşmaya varılan ülkelerle yeni sisteme geçileceğini dile getiren Macron, "Türkiye ile bir anlaşmaya varılamazsa ve yeni sistemi kabul etmezse tüm derslere son vereceğiz." ifadelerini kullanmıştı.

Macron, Türkiye, Cezayir ve Fas'tan Fransa'ya gelen imamların sayısının 300 olduğunu, bu uygulamadan vazgeçeceklerini kaydetmişti.

İmamların da Fransa'da yetişmesi ve Fransızca bilmeleri gerektiğini belirten Macron, "Fransa'da yaşayan Türkler benim gözümde Fransızlar. Onların Fransız olmalarını istiyorum. Onların Fransızların sahip olduğu haklara sahip olmasını istiyorum ancak Fransızlar gibi aynı yasalara tabiler. Türkiye'nin yasaları burada geçerli olamaz." değerlendirmesinde bulunmuştu.